~Karanlığıma Kimseyi Bulaştırmamalıyım~

88 3 0
                                    

      Gözümü açtığımda görüş açıma giren beyaz tavanla bakışmaya başladım. Başıma bir sancı girdi.
      Nerdeydim? Ne olmuştu? En son babam... Babamlar neredeydi?
      Doğruldum ve odada bakışlarımı gezdirdim. Kimse yoktu. Kolumdaki serumu çektim. Terliklerimi giyip koridora çıktım. Danışmayı bulmam gerekiyordu. Tam ilerliyordum ki adımın söylenmesiyle durdum.
     "Gece..."
     Abim... Arkamı döndüm. O güzel yüzünde kanlar vardı. Anlında sargı vardı. Burnunda da vardı. Dudağı patlamış. En son ki durağımsa gözleriydi. En çok korktuğum yer. Şu an hangi anlamların yüklü olduğunu bilmediğim gözleri.
      Yavaşça gözlerimi gözlerine sabitledim. Gözlerinin beyaz kısmı yine kıpkırmızıydı. Gözleri şişmişti. Gözlerinin etrafı kıpkırmızıydı. Ağlamıştı. Bakışları... bakışları yardıma,ilgiye ihtiyacı olan bir çocuk misali bakıyordu.
      Ne zaman dolduğunu bilmediğim gözlerimden bir damla yaş aktı usulca. Koşmak istiyordum. Her zaman ki gibi abime koşmak istiyordum. Ama sanki ayağımı yere sabitlemişlerdi. Ayaklarım ne ona gidiyordu ne de arkaya.
       Her zamankinin aksine bu sefer o bana koşmuştu. Ve ben hiçbir şey yapmadan durmuştum. Saniyeler içinde kolları beni sardı.
       Omzuma düşen gözyaşı bende şok etkisiyle kendime gelmemi sağlamıştı. Yan taraflarımda duran kollarımı abimin beni sardığı gibi bende onun etrafına sardım. Yüzünü omzuma gömmüştü. Ağlıyordu. Hemde sarsılarak ağlıyordu. Dakikalar sonra hıçkırıkları da eklenmişti.
       Kendimi daha fazla tutamadım. Hıçkırıklarımı serbest bıraktım. O ilk damlanın aktığı andan itibaren durduramamıştım gözyaşlarımı.
      Bir elimi omzundan alıp saçlarına götürdüm. Saçlarını okşadım. Bu abimi her zaman sakinleştirirdi.
     Kafasını kaldırdı. Beni inceledi. Elini alnıma götürdü. Saçlarımı geriye attı. Tekrar sarıldı. Saçlarıma zor hissedebileceğim şekilde sanki beni incitebilirmiş gibi narin öpücükler bırakıyordu. Kokumu içine çekti.
     Daha sıkı sarıldım. Gitmesinden korkuyordum. Beni yalnız bırakmasından korkuyordum.
     En sonunda dudaklarımı aralayıp babamları sormuştum.
     "Annem ve babam nerede?"
     Abimin gözleri doldu. Hiçbir şey söylemiyordu. Korktum. Bir an onlara bir şey olma düşüncesiyle korktum. Ya düşüncelerim gerçek olursa. Ya bizi bırakırlarsa.
      Abim elimi tuttu. Yürümeye başladı. Hiçbir şey söylemeden yürüdük. En sonunda geldiğimiz yer yoğun bakımdı. Yan yana iki oda vardı. Oradaydılar. Hareketsiz yatıyorlardı. Bir zamanlar bizim çok uyumamızdan şikayet eden annem şimdi kendisi nasıl uyuyordu.
      İlk defa uykuyu sevmedim. Uyansaydı da bana durmadan bir şeyler söyleseydi. 
       "Gece ben birazdan geleceğim."
       Cevap veremedim. Sustum. Konuşacak mecalim yoktu.
       Ben babamın bizimle futbol oynamasını özledim. Nasıl koşardı o zamanlar. Şimdiyse hareketsiz yatıyor. Biz bunu hakedecek ne yaptık ki?
       Haykırmak istiyordum. Bunların sorumlusu olan kişiyi ölesiye dövmek istiyordum.
       Yanıma oturan kişiyle bakışlarımı ona çevirdim. Elini elimin üstüne koydu. Hiç bir tepki vermiyordum. Elimi çekmek istesemde o gücü kendimde bulamıyordum. Onunla yan yana durmaya bile katlanamazken şimdi yanıma oturup beni teselli etmesine izin veriyordum.
       Bir anda elini yanağıma uzatıp gözyaşımı sildi. Şu an Batu'yla bile uğraşamazdım. Ruhum bedenimi terkediyordu. Artık hiçbir şey hissetmiyordum.
       Gözlerim kararmaya başladı. Yer altımdan kayıyordu. Kulağımdaki uğultular artıyordu. En son ise onun endişeli sesini duydum tekrar.
        "Gece..."
        Yine bağırmaya başladı.
        "Yardım edin lan!"
         Ve en son ki cümlesinde sesi titredi. Sesi endişeli çıkıyordu.
         "Gece bana kız,bağır çağır ama lütfen gitme..."
          Gerisi karanlık.
                               -----
         Kendime geldiğimde o tanıdık koku yine burnumdaydı. Elimin üstündeki ağırlığa baktığımda onu gördüm. Elini elimin üstüne koymuştu. Başıda hemen yanındaydı. Saate baktığımda şu an gece yarısı olduğunu anladım.
        Anlaşılan ben bayıldıktan sonra yanımda kalmıştı. Hareketlenmeye başlayınca gözlerimi kapattım. Ne yaptığını görebilmek için gözümü hafif aralık bıraktım.
        Kafasını kaldırdı. Uzun bir süre beni izledi. Elime bir öpücük bıraktı. Dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı.
        "Lütfen beni bırakma..."
        Duraksadı. Sanki onu dinliyor olduğumu biliyormuşcasına düşündü.
        "Ben kimi sevdiysem benden gitti be Gece'm"
        Sesi titriyordu. Ben bayılmadan önce de sesi böyle titremişti.
        "Annem ebediyete gitti. Babam yanımda gibi ama o benden çok uzak. Babam olup olmadığına inanmak için bin şahit gerekir. Kardeşim,İpek'im daha benden gitmedi ama uzakta. Ya o da giderse."
        Yanağına doğru bir damla yaş aktı. O an işte onun içindeki masum Batu'yu farkettim. Onun bu kadar sert olmasının sebebi çektiği acılardı.
       "Seni sevdim,seviyorum ve sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim. Lütfen benden gitme. Bağır çağır hatta yeri geldiğinde o güzel tekmelerinden at..."
        Gülümsedi. Gülümsemesi çok içtendi.
        "...ama gitme. Yeterki bizimle kal ben seni uzaktan da severim."
        Ağlıyordu. Elimi hiç bırakmadan konuştu. Elime baktı.
        "Keşke şu an uyanık olsaydın. Ben bunları belki de hiçbir zaman yüzüne söyleyemeyeceğim. Ama elini de hiçbir zaman bırakmayacağım. Ne zaman ihtiyacın olsa yanında olacağım."
        Öyleydi ne zaman ihtiyacım olsa hep yanımda belirirdi.
        "Seni seviyorum Gece. İnan seni senden daha iyi tanıyorum. Şu an uyanık olman ve bana bağırıp çağırman gerekir."
         Bu zamana kadar dalga geçicek birini aradığını sanıyordum ama o gerçekten seviyordu. Bu zamana kadar hep yalan olduğunu düşünüyordum.
        "Gücünü toplamalısın. Bana bağırmanı bile özledim. Seni sürüklemeyi özledim..."
         Ve en sonunda güldü. Hiç beklemediğim bir şey söyledi.
        "...ve en önemlisi de seni özledim."
       Batu'nun böyle şeyler söyleyebileceğine asla inanmazdım. Kafasını tekrar elinin yanına koydu.
       Eskiden dalga geçtiğini düşündüğüm için yanıma yaklaştırmazdım. Şimdiyse onu kendimle karanlığıma bulandıramayacağım için.
        Uzun uğraşlarım sonrası uyumayı başarabilmiştim.
                                 -----
        Nefes nefese uyanmıştım. Benim uyanmamla Batu'da uyanmıştı. Endişeyle bana baktı.
        "İyi misin?"
        Kalkıp komidinin üstündeki bardağa su doldurup bana verdi. Ellerim titriyordu. Bardağı tutamayacağımı anladığında bardağı bana vermeyip suyu kendisi içirdi.
       Her uyuduğumda kabus görmekten bıkmıştım. Yine o saçma kabuslardan görmüştüm.
       Alnıma yapışan saçlarımı geriye doğru ittim. Çok terlemiştim. Yataktan kalkıp tuvalete ilerledim.
       Oturmuş öylece beni izliyordu. Beni izleyen bir çift gözü ardımda bırakarak yüzümü yıkamak için musluğu açtım. Yüzüme bir kaç kere su çarptıktan sonra kendime gelmiştim.
       İçeri girdiğimde yoktu. Zaten burada benim başımda yeterince beklemişti. Büyük ihtimalle evine gitmişti.
     Tam yatağa tekrardan uzandığım sırada kapı açıldı. Elindeki iki bardakla bana doğru geliyordu.
     Birini bana uzattı. Kendiside aynı yerine oturdu.
      "İyi gelir diye düşündüm."
      "Teşekkür ederim."
       Bana baktı.
      "Etme..."
      Uzun bir süre konuşmadık sadece kahvelerimizle ilgilendik. Sessizliği bozan ben oldum.
      "Neden başımda bekliyorsun?"
       Gözlerini kaçırdı. Bahane bulmaya çalışıyordu.
        "Abine yardımcı olmak için başımda bekleyebileceğimi söyledim o da kabul etti. Çok bitkindi."
         Kafamı onaylar biçimde salladım. Uzun bir süre konuşmadık.
          Abimin haykırışıyla yerimden sıçradım. Serumu çıkarıp yalın ayak koridora çıktım. Batu'da arkamdan geliyordu. Koşarak yoğun bakım ünitesine gittim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
          Merhaba arkadaşlar🙋‍♀️
     Umarım okumaya devam edersiniz.
  Yorum Yaparsanız sevinirim.😊
Kütüphanenize eklemeyi ve oy vermeyi unutmayın.
  Sık sık yeni bölüm atacağım.😊
     Karakter tanıtımı istiyorsanız lütfen yorumla belirtiniz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
     Mert neden bağırmış olabilir?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
                DİĞER BÖLÜMDE
                   GÖRÜŞÜRÜZ🙋‍♀️
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

    

GECE'NİN KARANLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin