İce Prince and İce Princess

18. "Böyle kalalım"

Odama çıkarak kutuyu masama bıraktım. İçindekileri özenle tek tek dizdim. Fotoğrafları ipe düzgün bir şekilde astım.

Kris'in aşağıda yalnız olduğu aklıma gelince daha fazla oyalanmak istemedim arkamı döndüğümde Kris'i yatağımda uzanmış bir şekilde görmeyi hayal etmiyordum.

"S-sen ne ara buraya geldin?"

K; "Az önce" diyerek yanıtladı.

"Kalk aşağı inelim. Burada mı oturacağız?"

K; "Kaldırsana. Hiç halim yok."

Gözlerimi kaydırarak yatağımın yanına gittim. Kris'in elini tutarak çekiştirmeye başladım.

"Kris hadi yorma beni"

K; "Ya ben de yorgunum, kaldır işte"

Söylene söylene çekiştirdim. En sonunda Kris ayağı kalktı.

Ben ilerlerken onu peşimden sürüklüyordum. Kapıyı açtığımda karşımda Soojung'u görünce duraksadım.

"Niye bu kadar erken geldin? Ayrıca neden suçlu gibi sessiz sessiz giriyorsun?"

S; "Soru sorma sırası ben de diye düşünüyorum. Siz ikiniz odada. Hayırdır?"

"Bir şey olduğu yok. Hem hani senin anahtarın yoktu?"

S; "Bir baktım çantamda varmış. Abla cevap bekliyorum."

"Ya ben hediyeleri yerleştirirken Kris evi geziyordu. En son odama geldi beraber çıktık"

O sırada birileri atladı.

K; "Yoo evi gezmiyordum. Direk odana geldim"

S; "Bilerek yani?"

K; "Evet"

"Benim haberim yoktu" diyerek atladım.

S; "Peki tamam sizi rahat bırakıyorum."

"Saol. Zahmet oldu" diyerek Soojung'a sahte bir gülüş yolladım.

Kris; "Soojung Kai nerede?"

S; "Aşağıda salonda"

"Vayy Soojung hanımm"

S; "Ne?"

"Yok bir şey"

Kris'in arkasından merdivenlerden inmeye başladım.

Salona indiğimizde Kai koltukta oturuyordu. Bizi yan yana görünce bir duraksadı ama o da Soojung ile aynı tepkiyi verdi.

Kai; "Siz ikiniz? Yukarda? Hayırdır?"

Kris; "Sorun mu var?"

Kai; "Yoo şaşırdım"

"Yok bir şey Jongin. Senin burada ne işin var?"

Kai; "SEVGİLİM ile oturmaya geldim."

Kris; "Bana mı bunlar?"

Kai; "Ne münasebet ben öyle bir insan mıyım?"

Kris; "Sevgilim var"

Kai; "Ah doğru unuttum"

Normalde atışmalarına gülerdim fakat bu hoşuma gitmedi.