Akşam üzeri hava karardığında çocukların hepsi gelmişti.
Kampların önündeki bir yerde oturmuş muhabbet ediyorduk.
Hava biraz değişikti sanki. Soğuk desen değil, sıcak desen değil malum ilkbaharın ortasındayız.
Ben tabi her ne kadar ona bakmamaya çalışsam da gözlerim arada ona doğru kayıyordu.
Göz göze geldiğimizde küçük bir gülümseme yolladım. Bir yandan da etrafıma bakıyordum çünkü bu çocuklar fena...
Sakince otururken SooJung sessizliği bozdu.
Soojung; "Hadi birileri hikaye anlatsın"
"Ya sen hiç büyüyemeyeceksin sanırım. Oturuyoruz işte ne hikayesi?"
Soojung; "O zaman birbirimize sorular soralım. Ne dersiniz?"
Çocukların hepsi Soojung'u onayladı. Bende mecburen ayak uydurmak zorunda kaldım.
İlk soruyu Soojung sordu.
S; "Ben Kris'e sormak istiyorum"
K; "Tabi sor"
Ben ise şaşkın şaşkın etrafa bakıyordum.
S; "Ablamı sevdiğin halde neden ikinizde bekliyorsunuz?"
Ben sorduğu soruyla dona kakmışken Kris cevap verme tenezzülüne geçmişti.
K; "Beklediğimizi kim söyledi?"
Ben utançtan yerin dibine girecekken bakışlarımı Soojung'a çevirdim.
Çocuklar kahkaha atıp çoktan alaya vurdular bile.
"Size iyi geceler ben yatıyorum" diyerek ayağa kalktım.
Yol boyu kız kardeşime ve kendime söylendim. Al işte öğrediler ne oldu? Gezi boyunca bizimle dalga geçecekler eminim.
Çadırların hemen önünde ki büyük ağaçlara bağlanmış olan hamaklardan birine yattım.
Ve etrafımı incelemeye koyuldum. O sırada yanıma doğru geldiğini hissettiğim ayak sesleri doldurdu kulağımı.
Gözlerimi kapadım ve uyuyormuş gibi yaptım.
Yanıma gelen kişiyi kokusundan tanıyabiliyordum. Büyük ihtimalle ne halde olduğumu öğrenmek için geldi.
Kris; "Numara yapmayı bırakmalısın. Uyurken ki halini ezbere biliyorum"
Yavaş yavaş gözlerimi açtım.
"Niye geldin?" ciddiyetle sordum.
Kris; "Sevgilimi merak etmiş olamaz mıyım?"
"Utanıyorum yapma" ellerimi yüzüme götürdüm.
Kris küçük bir kahkaha attı ve ekledi;
"Tamam tamam. Hadi gel Chanyeol gitar çalacak bizler de dinleriz. Belki şarkı söylersin"
"Benim sesim güzel değil" gözlerimi kaydırdım.
Kris; "Kendini kandırma. Güzel olduğunu biliyorum. Hadi gel"
Elini uzattı, ben de elini tutarak hamaktan kalktım.
Çocukların yanına doğru ilerlediğimizde hepsi bana hınzırca gülüyordu.
"Bana bakın eğer dalga geçerseniz sizi parça parça yapar, kurda-kuşa yem ederim"
Gözlerimi çocuklar üzerinde gezdirdiğimde hepsi kafasını salladı. Soojung ile göz göze geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İce Prince and İce Princess
FanfictionKris ve Jessica'nın lise zamanlarında ki aşklarını keşfetmeye hazır mısınız? O zaman keyifli okumalar..