Gözlerimi Kris'ten çektim ve yere doğru baktım."Bakma öyle"
Kris güldü ve ekledi.
K: "Neden?"
Kafamı kaldırdım. İnanabiliyor musunuz? Kalbim çarptı o an. Bir kaç saniye baktım gözlerine.
"Utanıyorum" dedim sessizce.
O sırada donatlarımızı yedik. Kalkma vakti geldiğinde yavaşça sandalyemden kalktım ve üzerimi düzelttim.
Hemen arkamdan o geliyordu. Dükkandan çıktığımızda parkın oraya doğru ilerledik. Banklara oturduğumuzda gökyüzüne doğru çevirdim kafamı.
Yıldızlar bu gece çok fazlaydı. Gökyüzü o kadar güzeldi ki anlatamam. O sırada bir ses geldi.
Kris; "Güzel değil mi?"
"Kim?"
Kris; "Sen"
"Hı?"
Kris; "Yani gökyüzü. Güzel değil mi?"
"Ah evet çok güzel."
Gökyüzünü izlemeye devam ettim. O sırada Kris beni izliyordu buna eminim. Gözlerim gökyüzünde olsa bile bu onun bana baktığını görmeyeceğim anlamına gelmez.
"Kris"
K: "Efendim"
"Okulun gezisi var. Gidecek misin?"
K: "Geziye gitmek tarzım değil."
"Tüh. Ben de yanıma arkadaş arıyordum. Donghae'yi aramalıyım." Diyerek gözlerimi çevirdim.
K: "Aslında tam benim tarzım. Böyle orman falan. Gelirim gelirim."
Kahkaha attım, o da bana eşlik ediyordu.
"Okula ilk geldiğimde senin hiç gülmeyeceğini düşünmüştüm."
K; "Sen gelene kadar gülmüyordum zaten."
"Ben gelince ne değişti?"
K; "Bunu ben de bilmiyorum"
K; "Aslında sen de okula geldiğinde soğuk duruyordun."
Kafamı eğdim.
"Bu yüzden kimse beni sevmiyor"
K; "Neden ki?"
"Eski okulumda soğuk durduğum için dışlandım. Egoist gözüktüm. Böyle olmamama rağmen eleştirildim. Çoğu kez sessiz olduğum için şiddet bile gördüm. Hiç doğru dürüst arkadaşım olmadı. Maddi durumumuz iyi olduğu için arkadaşlarım sürekli bana bir şeyler aldırdı. Onları reddettiğim zamanda ise beni tehdit ettiler. Sonra bir çocukla kısa süreli ilişkim oldu. Bunu tüm okul duydu ve okulda aşağılandım. Sence bunları hakettim mi?"
O sırada sulu göz ben, gözlerimden yaş aktı.
Ben cümlelerimi ardı ardına sıralarken Kris yüzünü, yüzüme yaklaştırdı.
Baş parmağıyla göz yaşımı sildi ve yüzümü ellerinin arasına aldı.
Yanaklarımın kızardığına adım kadar eminim.
Sonrasında bana gülümsedi ve ekledi;
"Tabi ki haketmedin. Soğuk durman senin suçun değil. Ben seni anlıyorum. Diğer okulunda yaşadıklarını hafızandan silmen için senin yanında olacağım söz. Aynılarını yaşamana izin vermeyeceğim. Sanırım senin yanında sadece ben değilim. Bizim çocuklar, kız kardeşin, kafama kalemlik fırlattığın gün yanında oturan Taeyeon, kendisini pek sevmem ama Donghae ve arkadaşları hepsi senin yanında. Üzülme tamam mı?"
Tekrar gözümden yaş aktı ama bu sefer mutluluktan.
"Teşekkür ederim. En çokta sana... Benim için yapmadığın şey kalmadı."
K; "Her zaman... Gece, gündüz, akşam, sabah, öğlen.... Günün her saati beni arayabilirsin. Bir telefonunla istediğin her şeyi yapabilirim."
"Peki... Yapacağım ama bıkmak yok!"
K; "Asla"
***
Yorulduğumuz için kalkmaya karar verdik. Yolda yürürken çoktan evin önüne gelmiştik.
K; "Hadi gir içeri."
"Sen de çabuk ve dikkatli git."
K; "Tamam tamam hadi gir"
"Hadi git"
K; "Burada bunu mu tartışacağız?"
Güldüm.
"Peki tamam giriyorum."
Bahçe kapısını açıp içeri girdim. Bir kaç adım attığımda arkamdan seslendi.
K; "İce Princess... İyi geceler"
Gülümseyerek arkamı döndüm.
"İyi geceler... İce Prince"
Bana doğru gülümsedi. Elini salladı. Ben de ona el salladım ve eve girdim.
Günlerdir bu anı bekliyorum ben skdkslskdpdk Umarım beğenmişsinizdir. 💖💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İce Prince and İce Princess
FanficKris ve Jessica'nın lise zamanlarında ki aşklarını keşfetmeye hazır mısınız? O zaman keyifli okumalar..