Aslında hayatımıza sorgulamaya başladığımız an ile müthiş bir şüphe uyandırır aklımızda. Gerçek ne ? Kime göre neye göre ele almalı gerçeği. Acaba gerçek sandığımız her şey gördüğümüz düşler gibi sahte mi ? Gerçek ve hayal arasında ki o inçe çizgi o çıldırtıcı perde nasıl ayırt edilecek. Var olan dünya bile kendi ekseni etrafında dönüp durmakta. Ya biz nasıl yaşamaktayız somut bir delil yok aslında yaşadığımıza dair. Hepsi bir rüya gibi hepsi bir hayal. Elbet sevindirici tarafı da var üzücü tarafı da. Peki rüyalar ve hayaller de öyle değil mi ? Uzun bir zaman sandığımız anlar, günler, aylar,yıllar hepsi aniden tükenmiyor mu? Bir düş gibi bitmiyor mu her şey. Peki ama gerçek ne? Ya bu bütün yaşadıklarımız başka bir boyutta ki rüyamız ise ya ölüm anı o rüyadan uyandığımız an ise ya hiç olmadıysa en sevdiklerimiz ya bir kurguysa aklımızın bize oynadığı bir oyunsa gerçek diye bir şey yok aslında gerçek kanıtlanamaz ve gerçeğe asla varılamaz.