Bu söz bir gram spoi içerir *-*
“Ablamı dinleseydim, bu bataklığa girip, beni kurtarması için yalvarırken onu da yanıma çekmezdim...”
-Regulus Black-.-
Harry, Dumbledore'un anılara ilerlediğini gördüğünde iç çekti. İlk kez Sirena'nın sesini duyacaktı ve bu, istemsizce midesinde bir şeyler tepe taklak olmasını sağlıyordu. Bilmeden de olsa onu birinin sevdiğini öğrenmek, ve bir kişinin daha kendisi için öldüğünü bilmek suçluluk duygusuna bir puan daha katıyordu.
"Hazır mısın, Harry?" dedi Dumbledore, düşünselinin önünde durarak. "Evet profesör." dedi Harry, ardından Dumbledore'un yanına gitti. Yanına gitti, Dumbledore'un anıyı düşünseline döküşünü izledi. Dumbledore'un arkasından kafasını suya benzer şeye soktu.
Siyah dumanlar aşağı doğru indi, ardından etraf şekillendi. Sirena sokakta çantası ile ilerliyordu, eve gittiğini anlamıştı Harry. Etrafına bakınarak giden kızın peşinden yürüdüler, Harry onun neden bu kadar telaşlı gözüktüğüne anlam veremedi. Kafasını arkaya çevirdiğinde, siyah bir köpeğin diğer bir sokaktan Sirena'yı izlediğini fark etti.
Sirius'tu, tanıyordu...
İkizine üzüldüğünü tahmin edebiliyordu, ama Sirena bu konuda oldukça haklıydı. Sirius'u düşünürken Dumbledore'un, "Harry gel." demesi ile irkilerek önüne döndü. Sirena kapıyı kapatmadan girmişlerdi içeri.
"Sen ne yüzle buraya geliyorsun?!" diye bağırdı Walburga Black. "Ben Sirius değilim anne! Kaçmadım, sadece kafa dinlemeye ihtiyacım vardı."
"İzinsiz gittin!" dedi Walburga, Sirena'nın umursamaz yüzüne karşı. "Hem 17 yaşına az kaldı, Bellatrix ile beraber o işareti koluna da kazıyacaksın."
"Bunu yapmayacağımı benden daha iyi biliyorsun." dedi Sirena, merdivenlere yönelirken. "Kardeşini yalnız mı bırakacaksın Sirena?" dedi Walburga, üzülmüş gibi yaparak. Harry, onun bir kaplumbağaya benzetti. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken, eş zamanlı olarak Sirena merdivenleri indi. "Beni tehdit mi ediyorsun anne?"
"Tabii ki hayır kızım," dedi kadın, kızının saçlarını geri atarak. "sadece kardeşinin tek kalmak istemediğini biliyorum."
"Düşünecek zaman tanı." dedi Sirena, dik dik annesine baktıktan sonra merdivenleri tırmandı. Walburga, onun arkasından gururla sırıttı. "İstersen yukarı git Harry, ben buradayım." dedi Dumbledore, ardından döşemelere baktı.
Harry, Regulus'un arkasından merdivenlere ilerledi. İkisi de Sirena'nın odasına girmişti. Belki Harry onlara gözükmüyordu ama, bu ikisinin de Sirena'nın odasında olduğunun gerçeğini değiştirmiyordu.
"Abla," dedi Regulus, Sirena'nın yanına oturarak. "beni orada yalnız bırakmayacaksın değil mi?" Sirena sol koluna baktı, ardından kafasını kaldırdı. "Asla, seni asla yalnız bırakmayacağım. Ne olursa olsun. Ama şunu bil istiyorum Regulus, bataklığa düşeceksin ve çıkamayacaksın."
"Bunu bil-"
"Eğer bir kere bataklığa düşersen, sevdiklerin bile seni çıkaramaz. Onları da yanına çekersin."
"Demek istediğin, sal beni mi?"
"Hayır salak şey. Çok düşün, yoksa sonunu sevdiğin biri ile, ya da kendi canın ile ödersin." Regulus, ablasının kahverengi gözlerine baktı. Anlamak istercesine bakıyordu, Harry, Regulus'un sol gözünden bir damla yaşın aktığını fark etti.
"Ağlama, ağlarsan kendinden ödün verirsin. Ve bu, düşmanlarının seni kolay bir av gibi yakalamalarına sebebiyet verir." Regulus gözlerini silip ablasına baktı. "Felsefe yapma." dedi iğrenir gibi.
"Siz ve Black erkekleri. Gerçekler bunlar bücür, gerçeklerden kaçamazsın."
"Kaçacak enerjimiz mi kaldı, kaçalım?" Sirena gülüp kardeşinin saçlarını dağıttı. "Sen de dramaya bağlama."
"Siz ve Black kızları. Bunlar gerçek değil mi, gerçekler acıtır."
"Salak şey." Sirena kardeşinin omzunu ovup elindeki fotoğrafa baktı. Harry, anlamak için biraz daha yaklaştığında Regulus, Sirius ve Sirena'nın beraber bir fotoğrafı olduğunu gördü. "Özlüyorsun değil mi?"
"Kendisi istedi Reggie, beni istemeyen birini özleyecek kadar aptal olamam." Sirena, fotoğrafı yastığına fırlattı. "Hadi, aşağı inelim ve annemle konuşalım." Regulus ve Sirena kalkıp kapıya ilerledi. Regulus çıkınca, Sirena bir kaç saniye fotoğrafa bakıp arkasından kapıyı çarptı. Harry'de arkalarından gitmişti. Walburga, koltukta oturuyordu. "Karar verdin mi Sirena?" dedi sinsi bir gülüşle.
"Evet, bunu yapacağım. Ama sen istediğin için değil, veya Voldemort'a itaat ettiğim için değil. Kardeşim için." o sırada görüntüler siyah dumanı andırarak yok oldu.
Harry kafasını düşünseliden çıkardı. "Sirena... Ölüm Yiyen mi oldu?"
"Gerçek bir ölüm yiyen değildi. Sadece kardeşini, Regulus'u korumak için oldu. Eğer Bay Weasley ve Bayan Granger'a anlatmak istersen Harry, gidebilirsin."
-.-
"Ölüm yiyen mi?!" Harry, Ron'un ağzını kapattı. "Sessiz ol Ron! Herkes duyacak." diye fısıldadı Hermione, sert bir sesle. "İyi de, ne yapayım? Aniden söylemeseydi."
"Hemen söyle diyen sendin Ron!" dedi Harry, gözlerini devirerek. "Konumuz bu değil." diye homurdandı kızıl saçlı çocuk.
"Neden olmuş peki?" dedi Hermione.
"Kardeşini korumak için."
"Bu, çok... çok fedakarlık isteyen bir şey."
-.-
Hepinize merhabalar! İlham perilerim bir yerlere gitti ve gelmemeye yemin etmişler gibi. Dünden beri de Aleyna Tilki'nin YALNIZ ÇİÇEK şarkısını dinleyip psikolojimi bozuyorum ve mutluyum. Ve evde yalnızım -_- neys, uzatmayalım!
SEVİLİYORSUNUZ!
SİHİRLİ GÜNLER DİLERİM /*PİKAÇU BELANI VERSİN TAYFASI
(PBVT)
GURURLA SUNAR!
DeborrahL Ceymsim🍫
Moongirl302 Aylakım🐺
BerenSayn Patim🐾İNSTAGRAM: pbvt_gururla_sunar_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black's Twin
FanfictionHarry, Sirius öldükten sonra o Grimmauld Meydanı 12 Numara'ya tekrar gitti, fakat evde bir gariplik vardı, Ron ve Hermione ile geldiğinde fark etti, Sirius Black'in anlatmadığı bir ikizi olduğunu, Sirena Black'in neler yaşadığını... "Tüm Hakları PBV...