“O, yetenekli ve harika bir öğrenciydi.”
-Horace Slughorn-.-
Harry, ellerini ritmik bir şekilde dizlerine vuruyordu. Hermione ve Ron boş boş ona bakıyordu. "Neden öyle bakıyorsunuz?" dedi sonunda bezmiş olan Harry.
"Abi, bu kızda bir değişiklik var. Eski Sirena böyle değildi!" dedi Ron, geri yaslanırken. "Tanıyormuş gibi konuşmayı kes Ronald, belki bir planı var." Hermione, kafasını tekrar kucağındaki kitaba çevirdi.
"Başka ne zaman konuşacaksın Profesör ile?"
"Yarın, ama... ya da boş verin." Ron iç çekip geri yaslandı, Harry bir garip davranıyordu. "Harry, bize ne olduğunu söyleyebilirsin." dedi Hermione, Ron'un zihnini okumuş gibi.
"Voldemort'u görünce garip oldum. Aklıma, Sirena'nın da beni korumak için öldüğü geldi." Ron ve Hermione, Harru'nin cevabını anlamış gibi iç çekip kafa salladılar.
"Erken yatın," dedi Hermione ayaklanırken, "ki Harry yarın dinç olsun ve Sirena'nın hayatından bir şeyler izlesin."
Harry, giden Hermione'nin arkasından ateşe öylece baktı. "Abi, Herm haklı. Hadi gidip yatalım." yerlerinden kalkıp uyumak için odalarına yöneldiler.
-.-
Harry, derslerden hemen sonra Dumbledore'un odasına gitmişti. Şifreyi söyleyip oluşan merdivenlerden yukarı çıktı, kapıyı tıklatıp, "Gir!" komutuyla içeri girdi.
Dumbledore, Harry'i görünce gülümseyip oturması için işaret verdi. "Bu anı, biraz farklı. Sana, 2 tane göstereceğim bu sefer."
"Peki." dedi Harry, Dumbledore'un anıları gidişini izlerken. Dumbledore, bir anıyı eline alım bir kaç saniye elinde çevirdikten hemen sonra Dumbledore düşünseliye ilerleyip anıyı içine döktü.
Harry yerinden yavaşça kalkıp düşünseliye ilerledi, ve ağır hareketlerle kafasını içine soktu.
Hep olduğu gibi görüntüler siyah duman şeklinde aşağı inip netleşti. Sirena, Gryffindor binasının ortak salonunda bacaklarını kendine çekmiş bir şekilde ateşe bakıyordu. Gülüşme sesleri ortak salonu inlettiğinde, Sirena kafasını kaldırmış ve gelen Çapulcular'a göz gezdirmişti.
"Bakın burada kimler varmış?" dedi Sirius, hala gülerken. Sirena göz devirip ateşe bakmaya devam etti. "Normal de olsa cevap verirdin, yoksa düştün mü?" Harry, Peter'ın dediğine içinden küfür etti. Kendisi bir haindi!
"Ya Pettigrew, düştüm. Ama gözünden, bu umrumda bile değil." Sirius, James ve Peter kendini koltuğa bırakırken Remus, Sirena'nın yanına oturdu. "Aylak?" dedi James.
"Ne?" deyip omuz silkti Remus. Sirena, ani hareketle sol bileğini sıktı. Sirius, James ve Remus birbirine baktı. "Ne oldu?" dedi Remus, Sirena'nın omzuna dokunarak.
Sirena, Remus'a bakıp hızla ayağa kalkmıştı ki Sirius tam sol kolunu tutup onu kendine çevirdi. "Bana, o işareti aldım deme." dedi kaşlarını çatarak. "Almadım, sadece kesmiştim." kolunu kurtarmaya çalıştı Sirena.
"Göster o halde." James'te, Peter'ın dediğine uyarak, "Ki sana inanalım." dedi.
Harry sinirlenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black's Twin
FanfictionHarry, Sirius öldükten sonra o Grimmauld Meydanı 12 Numara'ya tekrar gitti, fakat evde bir gariplik vardı, Ron ve Hermione ile geldiğinde fark etti, Sirius Black'in anlatmadığı bir ikizi olduğunu, Sirena Black'in neler yaşadığını... "Tüm Hakları PBV...