~BÖLÜM BİR ~

189 11 0
                                    

Lacy kaçmak için her şeyini hazırlamıştı. Ama tabii ki bugün kaçmayacaklardı. Yine de Taylor ile sürekli buluşması ve planlarını gözden geçirmeleri gerektiğini biliyordu. Şimdide yapacağı şey tam olarak buydu. Tabii dışarı çıkabilmesi için önce koruyucusu Will’i ikna etmeliydi.

“Koruyucuymuş, hah! Kısaca gardiyan desenize şuna.” Diye söylendi kendi kendine.

Başkan her aile için bir koruyucu asker görevlendirmişti. Nüfus az olduğu için koruyucuları atamak zor olmamıştı. Bunu ülkedeki insanları, ülkede tutabilmek için yapıyordu elbette. Bir kişiyi bile kaybetmeye niyeti yoktu. Nüfusun sayısını korumalı ve azalmasını önlemeliydi. Tabii insanların kaçmalarını da engellemeliydi.

Ve koruyucularla ailelerin fazla samimileşmemesi için, her iki yılda bir koruyucular kurayla değiş tokuş edilirdi. Lacy ve Taylor kaçmak içinde o günü seçmişti.

Bütün evler iki katlıydı ve koruyucular alt katta kalıyorlardı. Onların emirleri ve izinleri olmadan hareket edilmezdi.

Lacy televizyon izleyen annesinin yanına oturdu. Konuşmayacağını biliyordu ama her zamanki gibi şansını denedi.

“Anne, nasılsın?” diye sordu. Annesi –Nora- Lacy’ye baktı ve onu kendine çekip sıkıca sarıldı. Ve her zaman yaptığı gibi saçını okşayıp Julie’nin en sevdiği ninniyi söyledi. İkisini de gözleri dolmuştu.

“Anne, lütfen artık konuş bizimle. Lütfen.” Dedi Lacy. Annesi sustu. Lacy annesinin gözyaşlarını silip onu öptü.

“Pekâlâ. Ben çıkıyorum. Will’den izin alabilirsem Taylor ile buluşacağım. Beni merak etme.” Dedi ve koltuktan kalkıp odasına gitti. Ve hıçkıra hıçkıra ağladı. Sonra gözyaşlarını silip üzerine hırkasını giydi ve aşağıya, Will’in yanına indi.

Will pek çok kızın arzuladığı tipte bir erkekti. Kumral, kahverengi gözlüydü. Yüz hatları belirgin ve çok çekiciydi. Hafif uzun boylu ve kaslıydı.

“Gerçekten çok yakışıklı.” Diye geçirdi içinden Lacy milyonuncu kez. Ve Will’in kapısını açık bıraktığı odasına indi.

Will, yukarıdan ses gelince merdivenlere baktı. Ve Lacy’nin geldiğini görünce içi kıpırdadı.

“Hey, iyi akşamlar.” Dedi Lacy.

“Hm, saate bakılırsa iyi geceler demek daha mantıklı geliyor.” Dedi Will.

“Pekâlâ, iyi geceler Will.”

“İyi geceler Lacy. Bu şerefi neye borçluyuz?”

“Şey, ben bir şey isteyecektim.”

“Seni dinliyorum.”

“Şey, bugün Taylor’la buluşamadık ve onunla konuşmam gereken bir şey var. Acaba...”

Will, Lacy’nin sözünü kesti. “Hayır, olmaz.”

“Will, lütfen.” Dedi Lacy.

“Bak Lacy, ben senin koruyucunum ve emirlerime uymak zorundasın.”

“Emrine uymayacağımı söylemedim. Sadece bir şey rica ettim.”

“Seni tek başına gönderemem, aynı zamanda anneni de tek bırakamam.”

“Annemin yanında kalabilirsin. Söz veriyorum yarım saate kadar burada olacağım. Geç kalmam.”

Will, Lacy’ye baktı. Gri gözlerine, en derinlere baktı. Ve dayanamadı.

“Pekâlâ. Ama seninle geleceğim.”

“Gerçekten, gelmene gerek yok. Ben...”

Will, Lacy’nin sözünü kesti. “Lacy ya benimle birlikte gideceksin, ya da yukarı çıkıp uyuyacaksın. Hatta gerekirse seni yatağına kelepçeleyeceğim.”

GELECEKTEN KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin