~BÖLÜM YİRMİ BİR~

41 3 0
                                    

Lacy odasını topluyordu. Nora açık olan kapıdan içeri girdi.

“Tatlım biz hazırız. Sizi bekliyoruz.” Dedi Nora.

“Bitti sayılır anne. Hemen geliyorum. Will hazır mı?” diye sordu Lacy.

“Evet tatlım. Seni bekliyoruz.”

“Bu evi çok özleyeceğiz değil mi?”

“Evet tatlım. Her şeyimiz bu evde kalacak.”

“Kardeşlerim ve Taylor’ın anıları.”

“Sizin büyüyüşünüz, en güzel ve kötü anılarımız, hepsi burada kalacak.”

“İyi olacak mı her şey?”

“Elimizden geleni yapacağız tatlım.” Dedi Nora ve dışarı yöneldi.

“Hey anne.”

“Efendim tatlım?”

“Tekrar konuşmana çok sevindim.” Dedi Lacy ve gidip annesine sarıldı.

“Hadi çabuk ol. Yeni evimize yerleşeceğiz.” Dedi Nora ve kızını öpüp odadan çıktı.

★★★★★★★★★★

Tom, yine annesinin mezarındaydı.

“Çok yakında intikamını alacağım anne.” Dedi Tom.

Kalkıp mezara çiçek koydu ve tekrar yerine geçti. Nedenini bilmiyordu ama orası ona huzur veriyordu. Ölü olduğunu bilmesine rağmen annesini yanında hissediyordu.

Az sonra omzunu bir el tuttu. Arkasına baktı ve Manfrid’i gördü.

“Anneni ziyaret etmen çok hoş evlat.” Dedi Manfrid.

O yüzündeki ifade de neydi öyle? Ne yani üzülüyor muydu?

“Birilerinin ziyaret etmesi gerek diye düşündüm. Ve o işte her zamanki gibi bana kaldı.” Dedi Tom.

“Yapma Tom. Her zaman geldiğimi biliyorsun.”

“O yüzden mi benim getirdiklerimden başka çiçek yok?”

“Mezar taşının yanındaki toprağı biraz eşelersen, çiçekten daha önemli bir şeyler getirdiğimi görürsün.”

Tom yavaşça ayağa kalkıp mezar taşının yanına gitti.

“Diğer tarafta.” Dedi Manfrid.

Tom diğer tarafa yöneldi ve yere eğilip toprağı eşeledi. Eşelerken zorlanmadı çünkü mezar taşının yanında ufak bir kürek vardı. Manfrid buraya sık sık geliyor olmalıydı. Küreği alıp biraz daha eşeledi ve bir kutu gördü. Kutuyu yavaşça çıkarıp açtı.

İçinde; Tom2un bebeklik ve çocukluk resimleri, annesiyle babasının yüzükleri vardı. Tom inanamayarak babasına baktı.

“Bunları neden getirdin buraya?” diye sordu.

“Belki inanmayacaksın ama anneni çok seviyorum Tom.” Dedi Manfrid.

“O yüzden mi Lacy ile evlenmeye karar verdin?”

“Aslında planım o değildi. Sadece gözünü korkutacaktım, tekrar kaçmaması için. Kabul edeceğini düşünmemiştim. Ama kız çok korkusuz. Buda ilgimi çekti. O, o annene benziyor.”

“Onu da mı öldüreceksin, annem gibi?”

“Annen bana ihanet etti.”

“Sen ona etmedin mi!”

“Tom..”

“Sus baba, sus! Bunları yapıyor olman seni affetmemi sağlamaz. Sen adi bir katilsin. Ve inan bana ne yapıp edip, Lacy ile evlenmeni önleyeceğim.”

“Bunu nasıl yapacağını merak ediyorum oğlum.”

“Zamanı gelince göreceksin.”

“Ne yani beni öldürecek misin?” dedi Manfrid ve bir kahkaha attı.

“Unutma baba, ben senin oğlunum. Bunu sakın unutma.” Dedi Tom ve arkasını dönüp yürüdü.

“Merak etme Tom. Benim oğlum olduğunu unutmadım. Umarım bana benzemezsin.” Dedi Manfrid fısıldayarak.

Manfrid mezarın yanında diz çöktü ve Tom’un bıraktığı kutuya bir resim daha koydu. Bu, küçük ailelerinin resmiydi. Manfrid, Tom ve karısının resmiydi. Kutuyu kapatıp yerine yerleştirdi ve ağlamaya başladı.

★★★★★★★★★★

Lacy ve Nora evin bahçesinde duruyorlardı. Lacy, yine geçmişe gitmişti. Bahçede Julie’nin oynayışını.. Alex ve Joe’nun futbol oynayışını.. Annesi ve Lacy’nin Julie’yi izlerkenki kahkahalarını.. Sanki hiçbiri geçmemişti. Sanki hepsi gerçekti. Sanki Julie birazdan gelecek ve annesinin kucağında uyuyakalacaktı.

“Bütün hatıralarımız burada kalacak.” Dedi Lacy.

“Hayır tatlım. Bütün hatıralar burada kalacak.” Dedi Nora ve kızının başına dokundu.

“Haklısın, her şey burada.” Dedi Lacy ve gülümsedi. Gülümsemesiyle gözündeki yaşlar aktı.

Ve yeni evlerine doğru yola çıktılar.

╬•✫۵♪♫★•δ♥δ•★♫♪۵✫•╬

GELECEKTEN KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin