Bölüm şarkısı; Bana Bir Masal Anlat Baba
Bu bölümü kitabın başından beri oy ve yorumlarını eksik etmeyen, tüm o komik yorumlarıyla güldüren ozumkaygn ve tüm okuyucularıma ithaf ediyorum ❤️
İyi okumalar ❤️
"Güneş!" İtiklenmemle yataktan düşmem bir oldu. Evet, normal insanlar gibi uyanamıyorum. "Seni var ya gebertirim Allah'ın belası!" diye bağırdım sinirle.
"Sus kız hemen çemkirme öyle. Sana kargo gelmiş." Duyduklarımı idrak etmek 1 dakikamı alırken hemen yerden yükseğe fırladım. "Ne, nasıl, kime, bana, kargo?"
"Nefes al, nefes."
Derin bir nefes aldıktan sonra tekrar sordum. "Bana kargo mu gelmiş?" Kafasını olumlu anlamda salladığında çığlık attım. "Kimden gelmiş?"
"Ne bileyim kızım ben? Açıp içine bakmadım herhalde." diyen Rabia'ya gözlerimi devirdim. "Getir lan değerli kargocuğumu."
"Aman." deyip kapının yanındaki küçük kırmızı kutuyu bana uzattı. "Al da yıllardır gelmeyen kargocuğunla hasret gider." Onu dinlemeyip küçük kutuyu korku filmlerinde olan ağır çekimlerdeki gibi açmaya başladım. Rabia başımda oflayıp puflarken ona gözlerimi kısarak baktım. "Bana bak kızım çekil başımdan beni dellendirme."
Salak saçma hareketler yaparak odadan çıktığında tekrar kuruma döndüm. Bir kısmı açık olan yerden bakmaya çalıştım.
Neyin fantezisi oğlum bu?
Ne yaptığımın farkına varıp kutuyu tamamen açtım. İçinden çıkan kırmızı küçük bandanayla çığlık attım. Oğlum milattan öncesinde kaybolan bandanam! Durun durun, sakin. Azıcık size bandanam ve benim aramda geçen duygusal anılardan bahsedeyim.
Ağlayacağım oğlum...
Evet, başlıyorum. 5. Yaş doğum günümde babam elinde kırmızı küçük bir kutuyla yanıma gelmişti. Kutuyu açtığımda içinden yine küçük kırmızı bir bandana çıkmıştı. Ha bir de unutmadan; benim bir bandana koleksiyonum vardı, gerçi hala var.
Babam da bunu bildiği için bana sürekli bandana alırdı. Ama bu aldığı bandana diğerlerinden farklıydı. Çünkü üzerinde ismim yazılı ve babamdan bana kalan son hediyeydi. Evet babam doğum günümden bir gün sonra bana ve anneme trafik kazası sonucu veda etti.
Şimdilerde babamla biraz daha vakit geçirmek için ne yapmazdım ki? Her kız çocuğu gibi babamda benim ilk aşkımdı, sonu olmayan. Belki de bu yüzden insanlara karşı duvarları olan bir kız olmayı seçtim.
Elimdeki bandanaya bakarken nerden ve kim tarafından gönderildiğini düşündüm. Ama bu bandanayı kim benim olduğunu bilip, Türkiye'den İtalya'ya gönderirdi ki?
Gözümden bir damla yaş düştü. Evet, ben de duygusal bir kızdım ve ağlayabiliyordum. Özellikle bu konuda çok hassastım. (Babalar, dünyada kızlarına hediye edilmiş en büyük servettir.❤️)
Ben bu düşüncelerle boğuşurken telefonum titredi. Gözyaşlarımı silip ekran kilidini açtım.
Dangalak: Şu an gözyaşlarını silenin ben olmasını isterdim. Ağlama, lütfen.
Mesajı okurken anında kaşlarım çatıldı. Şu an ağladığımı nereden biliyordu? En çok sinirimi bozan o benim hakkımda herşeyi bilirken, benim onun hakkında hiçbir şey bilmiyor olmamdı.
Güneş: Nasıl?
Dangalak: Kırmızı bandanana kavuşmana sevindim doğuşum. Ama ben sana onu mutlu ol diye gönderdim, ağla diye değil.
Bandana elimden kayıp yere düştü. Nasıl olurdu, aklım almıyordu. Beni nasıl bu kadar iyi tanıyordu?
Güneş: Bandanayı sen mi gönderdin yani?
Dangalak: Mutlu ol diye :)
Güneş: Nereden buldun peki?
Dangalak: Ben seni hep uzaktan izlemekle yetindim. 7 yaşında kaybettin sen onu. O gün o kadar çok ağladın ki hem sana hem kendime söz verdim. O bandanayı bulacak ve bir gün sana kendi ellerimle verecektim. Ama sen oradasın ben burada. Olsun, sen yine de benim ellerimden almışsın gibi hisset.
Güneş: Adın ne?
Dangalak: Sen bana ne dersen kabulüm doğuşum. Ben Doğuş'un Dangalak'ı olmaya hak kazanmışım zaten.
Güneş: O zaman teşekkür ederim Doğuş'un Dangalak'ı :)
###
Nasılsınız, iyisiniz inşallah :)
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum!
Bölüm hakkında düşünceleriniz neler? (Özellikle Güneş hakkında.)
İlk kitabım olduğu için desteğinize çok ihtiyacım var acemi bir yazar olarak. Kitabımızı arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz sevinirim ;)
Seviliyorsunuz Canlarım ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesafelere Rağmen
Novela JuvenilGüneş'e olan mesafeye kalpler sığabilir mi? İnsan hiç görmediği birini gerçekten sevebilir mi? Güneş 18 yaşında ve hayatı normal giden bir kızken, hiç beklemediği bir anda kendisine gelen bir mesajla hayatı değişir ve kendini birbirini durmaksızın k...