three snow
bir sonraki kış en uzundu,
ama sen bilmiyordun.hiç gelmedin.
saatlerce oturma odasındaki pencerenin önünde beklemiştim,
sadece senin turuncu bisikletinle hızla geçtiğini görmek için.bir sonraki kış geldin,
yine de benimle olmak için çok meşguldün.daha yeni 11 yaşındaydın,
ben ise 9,
seni görmek için 2 yıl daha beklemiştim.ama sen geldiğinde değerli turuncu bisikletinden hiçbir iz yoktu.
sadece sırt çantasıyla gelmiştin,
ama hepsi siyahtı,
çok sevdiğin yanık turuncusu olanla değildi.sadece seni görmek için parka inmiştim,
ama sen biriyle birlikteydin-
bir kız.beni fark etmedin bile.
onunla birlikte kardan aile yapmakla çok meşguldün,
son yaptığından daha iyi olduğu hakkında böbürleniyordun-
bizim son yaptığımız.o yıl da tekrardan baharın ilk gününe kadar kaldın,
ve pencerenin önünde oturduğumu hatırlıyorum,
seni ve o kızı gördüğümde babamın eve gelmesini bekliyordum,
o kiraz çiçeklerini benim yerime onun saçına koyuyordun.bu sefer ki tek fark babanın umursamamasıydı,
ve merak ettim:bu senin için miydi yoksa onun için miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SNOW. | minsung (çeviri)
ChickLit|@jusdeux adlı kullanıcının çeviri hikayesidir.| i loved the snow.