two snow
önümüzdeki iki kış en iyilerdendi,
katılıyor musun?hatırlıyor musun bir gün o kadar çok kar yağmıştı ki okul iptal edilmişti,
yine de bir şekilde annelerimizi dışarıda bisiklet sürmemize izin vermeye ikna etmeyi başarmıştık.yan yana karda sürmüştük,
senin turuncu bisikletin benim kırmızı bisikletimin çok gerisinde değildi.sırt çantan yara bantları ile doluydu,
'kendini tekrar incitirsin diye' demiştin bana,
sadece bunun iyi olacağından emin olmak için yanına almıştın.kendine ne olduğunu önemsemiyordun,
sadece ben güvende olduğum sürece mutluydun.yerel parktaki ağacın altında bir nokta bulmuştuk,
ve bisikletlerimizi durdurarak ağacın yan tarafına dayandırmıştık.turuncu sırt çantanı toprağın üzerine bırakmıştın,
yara bantları ve paket bisküviler her yere saçılmıştı.bir atkı ve siyah renk taş bulmak için etrafa bakındın,
bütün günümüzü karanlık çökene dek kardan aile yaparak geçirmiştik.
ağaçların çiçeklenmeye başladığı, baharın ilk gününe kadar kalmıştın.
saçlarıma kiraz çiçeğinin taç yaprağını koyduğunu hatırlıyorum ve ne kadar 'sevimli' göründüğümü mırıldandığını.
baban bizi kapı basamağında izliyordu,
bunu dediğini duyduğunda seni yanına çağırmıştı.sadece bana gülümsedin ve bunun hakkında endişelenecek bir şey olmadığını söylemiştin.
keşke o kışta gitmeseydin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SNOW. | minsung (çeviri)
ChickLit|@jusdeux adlı kullanıcının çeviri hikayesidir.| i loved the snow.