Medyadaki Glee'den de tanıdığınız Koç Sue :D Bölüm geciktiği için kusura bakmayın arkadaşlar. Hikayeyi beğeniyorsanız veya beğenmediğiniz yerler varsa lüfen yorum yaparak bana söyleyin. Bu bölüm biraz kısa oldu farkındayım ama bundan sonraki bölümler kat kat daha uzun olacak.
İlk defa onu böyle görüyordum. Bu kadar korumasız ve bu kadar içten. Bana hiç bu kadar içten gülmemişti. Niye gülsün ki? Ne diyorum ben. Sevgilisi varmış zaten şuraya bak. Kız kesinlikle bizden bayağı bir küçüktü. Bebek sevgilisiyle ne yaparsa yasın bana ne hem giderler şimdi zaten, bizde işimizi bitirip karşılaşmadan önce eve gitsek iyi olur. ‘’Erica kahvelerimizi gezerken içsek saat geç olmaya başladı.’’ ‘’Evet haklısın Ada’cım bir an önce işimizi bitirsek iyi olur.’’ Mağazaları gezerken onu gördüm aynı mağazadaydık yanındaki kız bir elbise gösteriyor züppe de beğenmediğini gösteren işaretler yapıp geri yolluyordu. Ben onları öylece izlerken züppe beni gördü yanındaki kızın omzuna elini atıp yanıma geldiler. ‘’Hey Ada bize yardım eder misin ben pek karar veremedim de Emily’e yardımcı olur musun?’’ Hah sevgilisine kıyafet seçmemi istiyordu bir de. Tam hayır diyecektim ki Erica arkadan ‘’Tabi tabi olur hem Ada’nın zevki çok iyidir.’’ dedi. Mecbur yardım edecektim. Kız saçma sapan elbiseler getiriyordu. Zevki gerçekten çok kötüydü. Bir kaç elbise gösterim fakat hepsine züppe yorum yapıyordu. Yok çok kısaymış yok çok dekolteliymiş. Kıskanıyosan git sok eve selgilini kimseye gösterme Allah Allah ya ‘’ Hey Emily nerede giyeceksin alacağın elbiseyi’’ diye sordum. ‘’Bugün benim doğum günüm. Akşama parti vereceğiz. Sen de gelmek ister misin?’’ parti verecekmiş miş miş sen daha bebeksin be sen git evcilik oyna demeyi çoook isterdim ama zaten bana gerek kalmadan züppe lafa atladı ‘’Yok yok istemez o zaten parti falan ona göre değil baksana.’’ Diyip güldü aptal şey şeytan diyor kabul et git ikisini de rezil et ama yarın bir yarışım var ve bu çocuktan gerçekten NEFRET EDİYORUMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMM
…
Alarm saatinden önce uyanmıştım. Gece heyecandan nasıl uyuduğumu bile bilmiyorum. Hemen kalktım aşağı indim fakat daha ne Erica ne de Ronald uyanmıştı. Madem Erica dün benim masrafımı kendi cebinden ödedi bende teşekkür manasında güzel bir kahvaltı hazırlayabilirdim. Hemen portakalları çıkartıp sıktım. Kahvaltılıkları çıkardım, tam krepleri yaparken Erica geldi ‘’Ah canım niye zahmet ettin ben hazırlardım.’’ ‘’Olsun bunu bir teşekkür olarak kabul edersin umarım.’’ ‘’Sen git üzerini giy krepleri ben hallederim.’’ Ne kadar bütün kahvaltıyı ben hazırlamak istesem artık hazırlanmam gerekiyordu. Yukarı çıktım üzerimi değiştirdim, saçlarımı hafif maşalayıp aşağı indim. Erica çoktan krepleri yapmış Ronald ile birlikte beni bekliyorlardı. Kahvaltımızı büyük bir iştahla yedikten sonra masayı hep birlikte kaldırdık. Brett her sabah olduğu gibi bu sabah da tam saatinde geldi. Okula birlikte sohbet ederek yürüdük. Her sabah olduğu gibi rutin şeylerdi yaptıklarımız. Tek değişik olan züppenin bu gün okula gelmemiş olmasıydı. Bebek sevgilisiyle güzel bir gün geçiriyordur herhalde. Hem iyide oldu gelmemesi sıraya rahatça yayılabildim. Okul hemen bitivermişti. Okulun son zili çaldığında hemen havuza gittim. Bu sefer koçun yanında 4 kız 4 erkek daha vardı. Koç beni herkesle tanıştırdı Emily kolunu kırmıştı ve yarışlara katılamayacaktı. Takım 1 kişi eksik olunca haliyle bana ihtiyaçları vardı. Eminim bütün takım işe yarar biri olmam için dua ediyordur. Adının Katie olduğunu öğrendiğim kız hariç. Takımın en iyi yüzücüsüydü ve kaptandı. Kendine çok güveniyordu. Bana, sanki ilk metreden yarışı bırakacakmışım gibi bakıyordu. Sırf bu kızın havasını indirmek için bile o yarışı kazanabilirdim. Mayolarımızı giymek için soyunma odasına gittik. Mayomu giydim eşyalarımı topladım ve çantamı dolaba koyup kilitledim. Züppenin ne yapacağı hiç belli olmazdı. Acaba bugün niye okula gelmedi. Kesin sevgiliyse güzel bir gün geçiriyordur. Havuza gitmek için yürüyordum ki Katie önüme çıktı. Ben büyük bir sevecenlikle ‘’Selam’’ dedim. O ise hiç duymamış gibi ‘’Şimdi o havuza gireceğiz ve sana nasıl yüzüleceğini öğreteceğim.’’ Diyip küçümser bir kahkaha attıktan sonra yanımdan geçip havuza doğru yürüdü. Demek sert oynamak istiyorsun, o zaman bende sana Ada’nın kim olduğunu gösteririm. Soyunma odasından çıktığımda tribünler tıklım tıklım doluydu. Herkes birinin etrafında toplanmış ona bir şeyler veriyorlardı ve sesler yükseliyordu ‘’Katie alır.’’ ‘’Katie yatırıyorum.’’ ‘’Katie açık ara alır hem şu kıza bak üflesen uçar.’’ Arkadan bir ses yükselmişti ‘’Ada yenecek.’’ Kafamı çevirdiğimde Brett’i gördüm. Yanında da bizim çocuklar vardı hepsi birlikte bana gülümsüyor ve beni benim yeneceğime inandırıyorlardı. Bu çok kötü olmuştu. Zaten çok heyecanlıydım bir de bütün okulun bizi izleyecek olması çok kötü olmuştu. Üstelik hiç kimse benim yeneceğime inanmıyordu. Etrafa hiç bakmadan havuzun kenarındaki yerimi aldım. Havuzda 10 kulvar vardı fakat 8 i kullanılıyordu. Ben 5. kulvarda yarışıyordum. Sağ tarafımda Katie sol tarafımda ise Mark yarışıyordu. Havuzda 2 kere gidip gelecektik. İlk giderken serbest, gelirken sırt üstü, 2. gidişimizce kelebek ve son dönüşümüzde ise kurbağalama yüzecektik. Koç, deneme yarışı olduğu için birkaç stil koymuştu. Başlama düdüğü çaldı ve herkes suya atladı. Şu an kim önde kim arkada bilmiyordum fakat önümde kimse yok gibiydi. Havuzun kenarına deyip sırt üstü yüzmeye başladığımda diğerleri yeni yeni geliyorlardı. Duvara deyip kelebek yüzmeye başladım artık etrafıma bakmıyordum. Sadece yapabildiğim kadar hız yapmıştım. Son kez duvara deydim ve kurbağalama yüzmeye başladım. Hiçbir yere bakmıyordum sadece önüme bakıyordum. Kimin kazanıp kazanmadığı önemli değil ben elimden geleni yaptım sonuçta. Yarışı bitirdiğimde Koç bana o kadar şaşkın bakıyordu ki sanırım bütün hayallerini yıkmıştım. İşte bende bundan korkuyordum.