Duyduğu cümleyi idrak etmeye çalıştı Zeynep. Ne yani buraya mı geliyordu? Halbuki gelmez diye düşünmüştü genç kız. Umursamıyormuş gibi kahvaltısına devam etmeye çalıştı.
Yade Şükran onun her hareketini izliyordu. Tepkisiz kalmaya çalışsa da eli ayağına dolaşmıştı. Yade biliyordu Zeynep'i. Eşşek torununa karşı boş değildi belliydi. Ne yaptıysa ikizini yüzyüze getirememişti yaşlı kadın. Dokuz senedir elinden geleni yapıyordu ama nafile. Ikisinde de katır inadı vardı.
Zeynep'i az çok anlıyordu yaşlı kadın. İstenmeyen taraf o olduğu için gururuna yediremiyordu belki de. Ya eşşek torunu? Ona bir türlü hak veremiyordu. Bir kez dönüp baksa şu kızcağıza deli divane aşık olacaktı. Yıllardır bu konakta esir gibi yaşıyordu genç kız. En çok Yade üzülüyordu onun bu haline.
Dila hanım oğlu gittiği için kızıyordu Zeynep'e. Ona kalsa istediği kızla hemen evlendirirdi oğlunu. Yeterki oğlu yanında olsaydı. Ne yaptıysa ikna edememişti Mirhan'ı.
"Gelmez diye düşünmüştüm. Çok sevindim. Düğünümde beni yalnız bırakmayacak." diyen Ozan'la sinir bozucu sessizlik ortamı son buldu.
"Geçen seneden beri gelmemişti. Özledim abimi" diyen Yağız'a üzülerek baktı Zeynep. O da Dila Hanım gibi düşünüyordu. Zeynep olmasa belki de gitmezdi Mirhan.
"Birileri sağolsun. Oğlum gurbet ellere gitti."diye laf çarpan kaynanasına boş gözlerle baktı. Kendince haklıydı yaşlı kadın.
"Gelin!"diye uyardı Yade yaşlı kadını. Boşu boşuna üzüyordu kızı.
"Abim çok kalacak mı Yade?"diye konuyu kapatmaya çalıştı Rozerin.
"Bir gelsin de keçkamın (kızım). Bu sefer göndermeyeceğim onu"diye keyifle sırıttı.
Zeynep üzülse mi sevinse mi bilemedi. Yine oda hapsinde mi olacaktı yani?
"Zeynep dosyaları inceledin mi bacım?"
Sırf Zeynep üzülmesin diye konuyu değiştirmeye çalışıyordu Hazar. Şirketin avukatı yapmıştı Zeynep'i. Böyle zeki ve başarılı bir avukat bulmuştu kesinlikle kaçıramazdı.
"İnceledim Hazar abi. Bir kaç sorun vardı hallettim. İstersen kontrol etmen için sana mail atayım."
"Yok bacım sana güveniyorum. İmzalayıp gönderebilirsin ortaklara"
Zeynep tamam anlamında başını salladı. Ardından afiyet olsun diyerek kalktı sofradan. Çalışma odasına gidip şirketten getirdiği dosyaları incelese fena olmazdı. Sırf düşünmemek için dosya inceliyordu sürekli. Onun sayesinde bütün çalışanlar dosya inceleme angaryasından kurtuluyordu.
*************
Mirhan önündeki dosyadan başını kaldırıp arkasına yaslandı. Yade'nin söylediklerini düşünüyordu bir haftadır. Kardeşinin düğününe gitmek istiyordu. Sekiz yıldır sadece yılda bir kez Yade'nin zoruyla gidiyordu. Aslında gitmemesinin nedeni Zeynep değildi tam olarak. Kendinden kaçıyordu. Yirmi bir yaşında evlenmişti Zeynep'le. Şimdi otuz yaşında genç olgun bir adamdı Mirhan. Ama gel gör ki yaşadıklarıyla yüzleşecek cesareti yoktu. Dokuz yıldır Zeynep'in mavi gözlerinde gördüğü korku ve nefreti unutamıyordu. Kaç yıl geçmişti aradan. En son dokuz yıl önce görmüştü onu. Değişmiş olmalıydı. Yade'nin anlata anlata bitiremediği kadar güzel miydi? Bilmiyordu Mirhan. Gittiği zaman bile onu görmüyordu. Ne Zeynep çıkıyordu odasından ne Mirhan onun için gidiyordu odasına. Geçen sene merakına yenik düşüp girecekken çalan telefonuyla vazgeçmişti. Belki de kısmet bu zamanaydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/153391655-288-k195767.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Papatya
Teen FictionMuhteşem bir hikayeyle daha geldim ❤ inşallah sık sık yazacağım ?