7

1K 54 18
                                    

Gece sakin ve güzel geçti gençler için. Tam kapıdan çıkarken Yavuz'un telefonuna gelen mesaj sesiyle Fatma ve Gurbet ona döndüler.

Ömer, Narin, Melike ve Hazar önden çıkmışlardı. Ozan ve Gülçin el ele kapıda onları bekliyorlardı. Yağız Zeynep'i ve Rozerin'i koluna almıştı. Fatma ve Gurbet'te Yavuz'la geliyorlardı. İki genç kız kapıya çıktılar.

"Yavuz nerde?"diye sordu Zeynep.

"Geliyordu " dedi Fatma tebessümle.

Yavuz'un telefonuna gelen mesajla gözleri fal taşı gibi açıldı.

'Yavuz merak edip beni aramadın bile! Senin o çok sevdiğin kardeşin(!) Gurbet bana demediğini bırakmadı. Ondan ayrılmazsan seni öldürürüm bile dedi. Kuaförde rezillik çıkardı. O küçük şeytan sana aşıkmış!!! Çok kırıldım sana Yavuz nerdesin bile demedin bir süre görüşmeyelim bence'

Sinirle telefonu eline alıp kapıya çıktı. Sinirden kızaran gözleriyle Gurbet'e döndü. Yağız'ın esprileriyle gülen kız Yavuz'un ona olan bakışlarıyla korkarak ona döndü.

"Sen benimle geliyorsun!" diyerek kızın kolunu çekiştirdi.

İtiraz etmeye çalışsalarda kimse engel olamadı.

"Hiç biriniz karışmayın!"

Yavuz'dan gelen bu ani çıkış karşısında kimse sesini çıkaramadı.

Uzaklaşan arabaya şaşkınlıkla baktılar.

"Kıza bişey yapmasa bari"diyen Gülçin'in elini daha sıkı tuttu Ozan.

"Merak etme bişey olmaz!"

Zeynep bişey demedi bu olanlara. Biliyordu genç kız ya aralarında bişeyler olacaktı ya da sonsuza kadar bitecekti bazı şeyler başlamadan.

Yağız ve Zeynep arabaya gectiler. Fatma'yı da eve bıraktıktan sonra konağa sürdü Yağız.

Ozan'da müstakbel karısını bıraktıktan sonra konağa dönecekti.

Zeynep ve Yağız konağı girince etrafta kimse görünmüyordu.

"Yenge ben odama gidiyorum. İyi geceler"diyerek yengesinin yanağından makas alıp merdivenlere yöneldi. Bugün çok fazla şey öğrenmişti yengesi ve annesinden. Bunları duymak bile kötüyken yengesinin yaşamış olmasi onu üzüyordu. Onlar için planları vardı tabiki. Abisiyle yengesinin arasını yapacaktı bir şekilde.

Belki de çabalamasına bile gerek kalmadan bazı şeyler düzelecekti.

Zeynep mutfağa gidip bir bardak su içti. Ardından merdivenlere yöneldi. Ayağındaki topukluları çıkarıp eline aldı. Her hareketini izleyen birinin olduğunu bilmeden.

Yorgunluk bedenini esir almıştı. Odanın kapısını uykulu gözlerle açtı. Ayakkabılarını köşeye bırakıp kapıyı kapattı. Tam arkasına dönecekken ensesinde sıcak bir nefes hissetti. Rüya falan mı görüyordu yoksa hırsız falan mı girmişti içeri hızla arkasına döndüğünde karanlıktan seçemedigi bir suret gördü. Korkudan çığlık atacağı sırada kocaman eller ağzını kapattı. Duvarla adam arasında kalmıştı.

Kimseyle bu kadar yakın olmamanın verdiği şaşkınlık ve korkuyla debelenmeye başladı.

"Rahat dur karıcım! Ağzını açacağım ama bağırmak yok."

Zeynep karıcım kelimesinden sonra şaşkınlığın etkisiyle olduğu yerde kaldı.

Mirhan....

Gelmişti....

Mirhan yavaşça ellerini karısının ağzından çekti.

"Benim bildiğim kadınlar kocalarını beklerler. Beni karşılaman gerekmiyor muydu?"dedi dalgaya alarak.

Küçük PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin