Medya: Nina Simone- Ain't got no, I got life
*****
Baekhyun burnuna gelen güzel kokuyla gözlerini açtı. Alt katta birilerinin yürüme sesini duyuyordu. Uykusunu açmak için yüzünü yıkadı ve yavaşça merdivenleri inmeye başladı.Chanyeol mutfakta bir şeyler hazırlarken Kyungsoo da kahvaltılıkları masaya diziyordu.
"Bu da ne böyle?" Baekhyun şaşkınca ikisine baktığında Kyungsoo güldü."Teşekkür etme ve özür dileme hediyesi."
"Hm?"
Baekhyun'un gözleri Chanyeol'a takılmıştı. Yemeği hazırlarken yerinde sallanıyor ve bir şeyler mırıldanıyordu. Baekhyun şarkıyı hatırlamaya çalıştı ve sessizce içinde tekrar etti.
Ain't got no home, ain't got no shoes...
Ah, hatırladım. Nina Simone söylüyor.Chanyeol tabağa koyduğu patates kızartmasını masaya getirirken Baekhyun'a baktı ve tatlı bir şekilde gülümsedi. "Günaydın!"
"Günaydın...?" Baekhyun ona baktığında biraz ürkmüştü. Dün onu öpmek istemesini söylediğini hatırlıyor muydu acaba?
Masaya oturduklarında Chanyeol en çok patatesi Baekhyun'un önüne koydu. "Dün olanlar için özür dileriz. Hatırlamıyorum ama iyi şeyler olmadığına eminim."
"Hatırlamıyor musun? Hiçbir şey mi?" Baekhyun neden hayal kırıklığına uğradığını anlamamıştı.
"Hayır. Ama midemin ağrısına bakılırsa fazlasıyla kustum."
"Eh, biraz..." Baekhyun onun karnını işaret etti ve güldü. "Kilo verdin."
"Tekrardan özür dilerim."
Baekhyun bir süre sessizce dursa da ardından dayanamayıp kafasını kaldırdı. "Çocuklar, sizce insanlar sarhoşken gerçeği mi söyler yoksa yalanı mı?"
Kyungsoo kahvesini içerken durakları. "Bence gerçeği. Çünkü cidden sarhoşsan yalan düşünecek kadar zeki olamazsın."
"Sence? Yeol?" Chanyeol cevaplamadan önce gözlerini kısarak Baekhyun'a baktı ve güldü.
"Sana bir şeyler dedim değil mi?"
"Eh, biraz..."
"Ne dedim?"
"Beni... Öpmeye çalıştın." Baekhyun dediği şeyden sonra gergince güldü ve devam etti. "Homofobik biri değilim, rahatsız olmadım. Ama biliyorsun... Sevgilim senin kardeşin-"
"Başarabildim mi? Öpmeyi?"
"Hayır."
"O halde sorun yok?" Chanyeol umrunda değilmiş gibi arkasına yaslandı ve kahveden bir yudum aldı.
"Ha, tabii... Tabii ki sorun yok."
Kyungsoo bir süre sessizce onları dinledikten sonra Baekhyun'a eğildi. "Bence sarhoşken herkes seni öpmeye çalışabilir. Ben de yapabilirdim. Yüzün cezbetmeye çok müsait."
"Dostum?!" Baekhyun utançla gülerek Kyungsoo'ya yavaş bir tokat attı. "Yavaş gel. Konu sensen homofobiğim." Hepsi gülüştüğünde kahvaltı çoktan bitmişti.
"Toben nerede?" Chanyeol huzursuzca etrafa bakındı. "Biraz onunla oynayacağım." Masadan hızlıca kalktı ve gözden kayboldu. Baekhyun onun modunun düştüğünü fark etmişti.
Kyungsoo şaşkınca ona baktı. "Siz ikinizin... Arasında bir şey mi var?"
"Ne? Saçmalama! Sadece dün ne yaptığını bilmiyordu, ben de hala onun şokunu atamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tied Up In Jazz ||ChanBaek
FanfictionMiyagi hızlıca Baekhyun'un koluna girdi ve karşılarındaki çocuğu gösterdi. "Hayatım, işte sana bahsettiğim ikiz kardeşim, Chanyeol."