Tied Up In Jazz ||ChanBaek

25- Diego Torres

Bölüm şarkısı: Diego Torres- La Ultima Noche

Baekhyun uyandığında telefonunda bir sürü mesaj olduğunu gördü. Gözlerinin güneş ışığına alışmasını bekleyerek elini telefona uzattı.

00:00
Kimden: Amabile Yeol
Mesaj: Sandviçleri bırakıp gitmek de neyin nesi??

01:55
Kimden: Amabile Yeol
Mesaj: Uyuyor musun?

02:30
Kimden: Amabile Yeol
Mesaj: Yuyang'ın annesi uyandı ama sanırım uzun bir süre yatalak kalacak

02:45
Kimden: Amabile Yeol
Mesaj: Akşama kar geliyormuş ve soğuk olacakmış, onları eve bırakacağım. Sonra da eve geçerim

08:00
Kimden: Amabile Yeol
Mesaj: Günaydın

Baekhyun gülerek telefonu kenara bıraktı. Chanyeol onun nasıl bir manzarayla karşılaştığını bilmiyordu tabii... Baekhyun gereksiz kıskançlığını bir kenara bırakarak duşa girdi. Sabah rutinleri aynı monotonlukta yaptıktan sonra aşağı kata indi.

"Toben!"  Köpek pencerenin kenarındaki şöminenin içine girmeye çalışıyordu. "Oğlum..." Baekhyun onu kucağına alarak şömineden uzaklaştırdı. "Üşüyor musun?"

Toben ağlamaklı bir ses çıkardığında Baekhyun onu pencerenin önüne koydu. Güneş tam da oraya vuruyordu ve yeterince ısıtmıştı. Toben küçük bir tüy yumağı haline gelip ısınmaya çalışırken Baekhyun da piyanonun başına oturdu.

Dünkü başarısız denemesinden sonra tekrar çalmaya çalıştı. Elleri birbirine dolanıyordu, diez ve bemollere basmaya parmakları yetişmiyordu. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve birkaç saniye duraksadı.

Chanyeol yoksa ilham da yoktu. İki gündür onu görmemenin üzerine onu Yuyang'la sarmaş dolaş görmek de eklenince ilhamı eksilere düşmüştü.

Telefonuna uzanarak Chanyeol'un numarasına dokundu. Birkaç saniyelik çalıştan sonra telefon açıldı.
"Alo? Baek?"

"Günaydın."

"Yeni mi uyandın?"

"Birkaç saat oldu."

"Mesajlarıma cevap vermeyince hala uyuyorsun sandım." Chanyeol'un sesi bir tuhaf geliyordu.

"Sesin kötü geliyor Yeollie."

"Yorgunum biraz... Hastanede uyumaktan belim de biraz tutulmuş... Bir de Yuyang'ın annesinin stresi vardı."

Baekhyun sevgilisinin hasta veya yorgunken ne kadar mızmız olduğunu bilerek gözlerini devirdi. "Ben sana bakarım."

"Hm?"

"Bugün benimle kal. Uzun zamandır birlikte kalmıyoruz."

"Beni özledin mi?"

"Özlemekten değil de... Konuşmamız gereken bir şey var."

"Her şey yolunda mı?"

Baekhyun'un gözünün önüne Yuyang'ın yüzü geldi. "Değil. Ne zaman gelebilirsin?"

"Bir saat içinde. Ama neden-"

"Tamam, görüşürüz." Baekhyun hızlıca telefonu kapattı ve bilgisayarını açtı. Yeni müşterisinin yolladığı derginin dizaynını yapmaya başladı.

*******

Bir buçuk saat kadar sonra kapısı çaldı. Toben gelen kişinin kim olduğunu fark edince mutlu bir şekilde kuyruğunu salladı ve patilerini kapıya sürtmeye başladı. Baekhyun yavaş adımlarla kapıyı geriye çekti.