'Cihangir'

314 19 0
                                    

Multimedya: Cihangir ve Dünya'nın gittikleri mekan






"Çocuklar hadi toplanın birbirinizden ayrılmayın sakın, kaybolmanızı istemeyiz öyle değil mi hadi gidiyoruz."

-"Öğyetmenim biz şimdi hayvanayt bahçesine mi gidiyoyuz ,orda fil ve züyafalar mı göyücez?"

-"Tatlım sizi hayvanat bahçesine götürüyoruz çok tatlı hayvanlar görceksiniz ve korkmayacaksınız tamam mı bebeğim? Sakın birbirinizden ayrılmayın ben de sizi takip ediyor olacağım."

-"Tamam Dünya öğyetmenim sizyden ayyılmıcaz."

İşte bir günüm daha çocuklarla eğlenceli bir şekilde geçiyor ,onları gerçekten çok seviyorum ve mesleğimi yapmaktan da gurur duyuyorum. Onların sevgisi ve tatlılığı herşeyin üstünde. Evet bazen bücürler beni yorsalar da yinede onlara katlanmamak elde değil. En azından gidip bir şirkette çalışmayı seçip o donuk tiplerle her günümü geçirmiyorum. Öyle değil mi ? Donuk demişken aklıma yine o öküz olacak Cihangir geldi. Film izlediğimiz gün ne olmuşsa zeyzeyler kalkmış , bu arada zeyzey dediğim tabiki zeynepçiğim oluyor. Neyse işte kalkmış ve bir yere gitmişlerdi. Daha sonra abim geldiğinde baya değişikti. Kafamı kurcalasa da daha zeyzeyle konuşma fırsatım olmadı. Bende zaten çok uykulu olduğum için Cihangir'in omzunda uyuyakalmışım. bir şey dediğini hatırlıyorum ama kafamda net değil pek açıkçası.
Yine kendi kendime dalmışken geldiğimizi anladım ve indim.

Çocuklarla hayvanları gezerken birden telefonum çaldı ve kim olduğuna bakınca Cihangir olduğunu gördüm. Neden aradığını deli gibi merak etsem de ona sinirli olduğum için tabiki de açmadım. Gıcıklık değil mi ? Delirsin dursun pis hödük.

Boşverip çocuklarla hayvanat bahçesini gezmeye devam ettim. Aaa o bir maymun mu ?


_______________________________________

Oh sonunda bitti. Öldüm vallahi ya. İyi hoş da zor iş anam. Çocuklar peşinde koşturmaktan yoruldum. Kendime daha sakin bir uğraş bulmalıyım. Cafe falan mı açsam ? Bu  aklımın bir köşesinde dursun  diyerek bizim yokuşu tırmanırken zeyzeylerin kapıya dayandım.

"Zeynep zeynep"

diye seslendim,  daha doğrusu mahalleyi inletecek boyutta böğürdüm.

-"Ne bağırıyorsun kızım ? Odayla yer arası zaten yarım metre yok.  O sesinle ne işkence çektiriyosun bana? Gel haydi annem komşuya çıkmıştı kapı aralıktır ."

Kapıyı araladım ve Zeynep'in odasına doğru yürüdüm.

-"Ay kızım çok yoruldum ya. Ayaklarım su topladı yeminle. Bu çocuklarla uğraşmak çok zor be. Tabi sen rahatsın. Bütün gün totoşunun üzerine oturup iş yapıyorsun."

-"Eee işte kızım biz akıllıyız. Senin gibi miyiz ? Sen şimdi onu bunu boşver sana ne anlatçam. "

- "Durr dema. Ne anlatacaksın kız. "

-"Zevzeklik etme. Neyse. Abin gece beni eve bırakmak için teklif etti. Bende kabul ettim. Beraber bizim eve yürüyorduk. Kolumdan çekip birden demesin mi 'Zeynep nolur bir daha o şortları giyme. Benden başkası görmesin senin gibi güzelliği.'  diye 'Demir ne diyosun sen böyle ? 'dedim. şaşırdım çünkü. Demesin mi 'Yani şey kimse görmesin derken böyle kimse görmesin hani Dünya'ya da diyorum ya.' diyip saçmaladı . Beni hemen eve yollayıp bir hızla kayboldu.

-"Zeyzey saçmalamış işte besbelli. Benden başkası görmesin demiş ama kendine yediremediğinden cesaret edememiş demek ki doğruyu söylemeye ... "

diye devam edecektim telefon böldü arayana bakınca yine Cihangir olduğunu Zeynep:

-Dünya baksana kızım telefona bugün kaç kere aradı dedin. Aç belli ki önemli inat etme ben çatladım valla. Ver ben konuşayım çok istemiyorsan canım aaa "

Öteki ParçamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin