Multimedya: Cihangir ve Dünya
"Bu sene şampiyon görelim sizi!
Ölmeden mezara koymayın bizi!
Korkutmaz bizleri musalla taşı Ölümüne seviyoruz biz Beşiktaş'ı "Hayır, hayır, hayır! Bu bir rüya. Bu gerçek olamaz. Bu gerçek olmamalı. Anladığım kadarıyla bu akşam Beşiktaş'ın maçı vardı ve abim bütün arkadaşlarını eve toplamış aşağıda maç izlemeye hazırlanıyorlardı. Zaten Dünya kim ki ? Bu kız hasta mı, yorgun mu ? Kafa dinlemek istiyor mu , istemiyor mu ? Hiç düşünen yok. Annem de zaten teyzemlere gitmişti bu akşam gelmicekti. Kaldım bu ayı tayfasıyla baş başa. En iyisi hiç ses çıkarmamaktı. Kitabın içine de ettiler bu sesle kitap okunmaz ki .
" YUH BE OĞLUM. NASIL OFSAYT LAN O ! HAKEM DEĞİL TURŞULUK HIYAR! "
Bir dakika bu ses Cihangir'in sesiydi. Gerçekten yuh ! Bu ne yüzsüzlük, bu ne kendini bilmezlik arkadaş. Sen bu eve hala nasıl gelebiliyorsun. Orangutan suratlı, maymun iştahlı, kendini bilmez herif ! Ona inat ben de söylendim.
" Asıl sana yuh ! Hala nasıl geliyorsun bu eve. Pes artık!"
Allah'tan duymamışlardı. Gerçi o kadar bağırıyorlar ki bırak benim sesimi , mahalleye füze atsalar yine duymazlar da neyse." Ofsaytı çalan düdük sana girsin lan şerefsiz. "
Ben de abim nerede diyordum. Öküz Demir'in sesi de duyulduğuna göre tamam. Ayy ! Bu Zeynep abimi nasıl sevdi anlamıyorum. Bildiğin dağ ayısı ayol bu.
Yok bu böyle olmaz. Ben bu oyunu bozarım arkadaş !Ben bütün gece bunların sesini mi dinlicem ? Hayatta olmaz. En iyisi Zeynep'i arayıp bize davet edeyim. En azından oturur konuşuruz. Hem bugün olanları anlatırım ona ben de. Sinirim dağılır azıcık.
Telefonumu çantadan çıkarıp , rehberden Zeynep'in numarasını buldum ve aradım. Üçüncü çalıştan sonra açtı.
- " Yuh be kızım. Hiç açmasaydın. Telefonun nerde senin ? "
diye cırladım.- " Sanada merhaba Dünya. Yo yo iyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın ? "
Bak bir de iğneleme yapıyor görüyor musunuz ? Sen şimdi görürsün.
- " Ooo Üsküdar'da sabah oldu Zeynep hanım. Acil birşey olsa ulaşamayacağız hanımefendiye. Hem senin telefonun nerde ? "
- " Ayy Dünya iki dakikada hayattan bezdirdin. Telefon odadaydı kapının önünde oturuyordum. Anca yetişdim. "
- " Adamlar evde durmasını istese adı ev telefonu olurdu. Ama cepte durmasını istiyorlar ki adı cep telefonu dimi Zeynep. Ayy gerildim iyice. Neyse ne için aradım ben seni ne diyorum ya. Bu akşam Beşiktaş'ın maçı varmış . Abim tüm tayfayı bizim evde topladı. Delirmek üzereyim. Hiç duymadığım küfürler duydum. Ve bil bakalım ne dedim ?"
- " Dur tahmin edeyim. Canim arkadaşım , tek dert ortağım Zeynep'i arayıp onu da bize çağırayım. O da yeni küfürler öğrensin. "
-" Tam olarak öyle olmasa da evet öyle dedim. Haydi Zeyno. 10 dakikaya bizim evin kapısını çalmış ol. "
deyip yüzüne kapattım. Gelince beni büyük ihtimalle gebertecekti. Ama banane ki canım. Ben çekiyorsam bu çileyi o da çekicekti. Kardeşlik buydu. NOKTA.
Hazırlanmak için yatağımdan kalktım. Kot bir şort ve beyaz t-shirt vardı üzerimde. Abim bir şey der mi acaba diye düşündüm. Sonuçta o kısa etek giymiceksin demişti dimi. Şorta birşey dememişti. Tamamen buna sığınarak ya da buna sığınmak isteyerek üzerimi değiştirmedim. Aşağıdan bir kırılma sesiyle beraber küfür duyuldu. Bir dakika. İnşallah o annemin en sevdiği bardak takımı değildir. Eğer öyleyse gazan mübarek olsun abi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öteki Parçam
Roman pour AdolescentsDemir'in herşeyi, deli dolu bir ana sınıfı öğretmeni: Dünya Olcay Demir'in en yakın arkadaşı, üniversitede dekan : Cihangir Yılmaz Dünya'nın çocukluk arkadaşı, aynı zamanda yengesi olmaya aday 3 yıllık saplantılı aşık: Zeynep Aydın Dünya'nın abisi...