| 4 |

945 59 44
                                    

HaeYoung unnie ile odamıza çıktık.Biz çıkarken JaeMin ve yanında ki arkadaşı ile aynı asansöre binmiştik.Eğilerek
"Merhaba!"
"Merhaba!" dediler.Biz de eğilerek asansöre bindik.Ben JaeMin'e bakıyordum,tam önümde duruyordu.Acaba beni tanımış mıydı?Acaba peluş ayıcığımı hâla saklıyor muydu?Çünkü ben verdiği tren setinin bir parçasını buraya getirmiştim,şans getirsin diye.

Asansörden gelen robotik ses geldiğimizi anlamama yardımcı olmuştu.Asansörden inip odamızı bulmak için tek koridorda yürümeye başladım.Koridorda sadece dördümüzün ayak sesleri duyuluyordu.Sağıma ve soluma bakarken JaeMin'lerin odasını gördüm ve hemen karşısına baktım.Evet,bizim odamızdı.Kartımı cebimden çıkarıp kapının üzerindeki şeye sokup kaydırdım.JaeMin de kapıyı açarken onlara döndüm.
"Sizin odanızda burası mı?Şansa bak karşı karşıyayız!" JaeMin'in yanında ki,gözleri gülünce kaybolan çocuk konuştu.
"Oh!Öyle görünüyor.Bu arada ben Lee JeNo!" dedi elini uzatıp eğilerek.Bende elini tutup eğilerek
"Bende Choi BongCha!" dedim.

JaeMin baktığımda bir mimiği dahi hareket etmemişti.Hatırlamamıştı en yakın arkadaşını.Küçükken ki tek arkadaşını,tek dostunu...

"Min HaeYoung!" dedi JeNo'nun elini tutarak.JaeMin Kapıyı açmayı becerince bize dönüp
"Ben de Na JaeMin,tanıştığıma memnun oldum." dedi elimizi sıkarken.Elimi sıkınca kalbim sıkışmıştı ve bir süre nefes alamamıştım.
"Neyse birazdan ki öğle yemeğinde görüşürüz!" dedi HaeYoung unnie.
"Görüşürüz!" dedi JeNo da gözleri yok oluncaya kadar gülerek.JaeMin'e göre çok fazla gülüyordu ama JaeMin de gülüyordu,bu da bir şey.

"Hangi yatağı istersin?" dedi HaeYoung unnie.
"Kapıya yakın olanı." Başını 'tamam' anlamında sallayıp dudaklarını birbirine bastırdı.Bavullarımı alıp duvara sabitlenmiş dolaba eşyalarımı yerleştirdim.Neden kapıya yakın olanı seçtim derseniz JaeMin'e daha yakın olurdum çünkü.Telefonumu alıp-geçen senelerde kalın bir kitabım vardı,onun içini telefonum boyunda kesmiştim-kitabın içine koyup rafıma yerleştirdim.Çünkü herkesin bildiği gibi stajyerken telefon kullanmak yasaktı.

Bavulumdan küçükken JaeMin'in verdiği tren setinin lokomotifini alıp çalışma masamın üst rafına yerleştirdim.

Üzerime siyah kapüşonlu hoodiemi altıma da yine siyah renkte yanlarında beyaz şeritler bulunan eşofmanımı giyinip saçımı da düzensiz bir topuz yapıp öğlen yemeği için aşağı kata indik.Sıraya geçip elime bir tepsi aldım ve yemek istediğim şeyler koyup boş bir masaya geçtim.HaeYoung unnie de karşıma oturdu.
"Ya ama bunların hepsi sebze!Ben ramen yemek istiyorum!" Gülümseyip
"İdollerin hayatının çok mu kolay geçtiğini sanıyordun unnie?"
"Hayır ama yani ilk günden de olmaz." Dudaklarımı birbirine bastırdım ve yemeğimi yemeye odaklandım.

Tabağımı kirlilerin olduğu yere koyarken duyuru yapıldı
"Yeni gelen stajyerler,lütfen pratik odasına."
"Pratik odası nerde?" dedi HaeYoung unnie.
"Beni takip et unnie." diyip yürümeye devam ediyordum ki arkadan bir ses duydum.
"Şey...Pratik odasına sizinle gelebilir miyim?"
"Olur.İsmin neydi?"
"Lee DongHyuck." dedi eğilerek.
"Ben Choi BongCha,bu da HaeYoung unnie!"
"Tanıştığıma memnun oldum."
"Bizde.Hadi gidelim!" deyip pratik odasına doğru ilerledim.

Hâla yürümeye devam ederken
"Kaç yaşındasın?" diye sordum DongHyuck'a.
"2000 doğumluyum yani 14 yaşında."
"Ben de seninle aynı yaştayım ama HaeYoung unni 1999'lu."
"Ahh!Tanıştığıma memnun oldum noona!" deyip HaeYoung unnienin elini iki eliyle tutup eğildi.

Bu sene,bizimle aynı anda giren stajyer sayısı toplam 13dü.Sanırım arkadaş edinmem kolay olucaktı,şimdiden 3 arkadaşım bir de unniem olmuştu!Geriye tanışmam gereken 8 kişi kalıyordu.Pratik odasında büyük ihimalle kendimizi tanıtacağımız için tanışmış olurdum.

come whatever it is |  na jaemin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin