3 ay sonra...
"Şarj aletini bana ver pislik..." Victoria ile televizyonun karşısına oturmuş Victoria's Secret defilesi izliyorduk.
Daha doğrusu ben kayarak oturmuştum, Vic ise bacaklarını benim üzerime uzatmış, arada ayağıyla kafamı itip telefonumun ucundaki şarj aletini almaya çalışıyodu."Nah alırsın daha. Şarjım 23."
Gözlerini devirdi. "Tamam işte benimki 17. 23 olana kadar taksam bari?"
"O zamana kadar benimki tamamen biter." Yandan gıcık bir gülümseme attığımda Victoria kendini koltuğun sırtına doğru attı.
"Şimdi bunlar senin meleklerin mi?" Elimle podyumda yürümekte olan Gigi'yi ve Kendall'ı gösterdim.
Başını gezindiği Instagram'dan kaldırmadan cevap verdi: "İğrençsin. Hayır bari arkadaş çevrene yapma bunu."
"Bu arada Instagram'a attığın son fotoğrafı hiç sevmedim. Kaldır onu."
"Hı hı, kaldırırım. Bekle sen."
Bu 3 ay boyunca Tyler'dan türlü tehdit mesajları almış, onlarca kavgaya karışmış, terapilerime başlamıştım. Amy yıllar sonra geri dönmüştü çünkü. Biraz daha iyiydim. Fakat bu 3 ay içinde yaşadığım en kötü gelişme Victoria ile olan ilişkimin abi-kardeş ilişkisine dönmüş olmasıydı.
Artık birbirimize sarılmıyorduk. Artık birbirimizi sevdiğimizi dile getirmiyorduk.
Bu ilişkimiz sadece geceleri 'ev arkadaşı' ilişkisi oluyordu. Evet, hala yol katedemesek de geceleri beraber yatıyorduk. Ama hayır, hala hiçbir şey yapmamıştık. Teklifimi HÂLÂ kabul etmemişti. Neyse, eldekilerle yetinmek gerek.
Okulun son üç haftasında okula hiç gitmesek de kalmamış ve mezun olmuştuk. İkimiz de okulu uzatmaktan vazgeçmiştik. Ben müzik yapmaya başlamıştım. Hatta küçük de olsa bir kitlem bile oluşmuştu. Victoria ise bu durumdan pek memnun değildi.
Vic, Brady'ye alışmıştı. Brad de ona. Uslu uslu geçiniyorlardı.
Rutin hayatıma renk katmak için mutfağa doğru ilerledim ve buzdolabını açıp içine boş boş bakmaya başladım. O sırada Vic de mutfağa geldi. Kendine neskafe doldururken yanına gittim. "Bize ne oldu böyle?"
Kafasını kaldırdı ama yüzüme bakmadan geri indirdi. "Bilmem."
Sırtımı tezgaha dayadım. "Eski biz olalım ister miydin?"
İşte o anda 3 aydır görmediğim eski Victoria'yı görebilmiştim.
"İnan bana Charlie, her şeyden çok."Gözlerinin en derin noktasına kadar bakmamla birlikte ani bir hareketle önüme geçip dudaklarıma atladı. İkimiz de içimizde taşıdığımız aşkın dışarı çıkmasına izin veriyorduk. Dudaklarından ayrılıp tereddütle "İster misin?" diye sordum.
Elleri hala boynumu sararken gülerek anlamamazlıktan geldi. "Neyi ister miyim?"
Lanet olsun inanılmaz güzel kur yapıyor.
"Victoria, 3 aydır, seninle aynı evde olup sana dokunamamak ne demek biliyor musun? Ben de erkeğim ve arada yaşıyorum böyle hormon patlamalarını -yani şu an olduğu gibi. Ve bu benim için gerçekten çok zor. Gerçekten."
"Böyle olacaksa istemiyorum."
Anlamamıştım. "Nasıl olacaksa?"
"Beni hormonların ve ihtiyaçların yüzünden seveceksen hiç sevmemeni tercih ederim." Önümden çekilip koltuğa geri döndü.
Hormon patlamalası, ha? Helal sana be, kızı resmen elinle reddettin.
Ben de pişmanlıkla salona döndüm ve yanına oturdum. "Özür dilerim. Kurduğum cümle saçmaydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haunted Boy (Charlie Puth FanFic)
FanfictionO sana iyi gelmez. Kimseye gelmez. O çocuk lanetli.