20.30, hongdae
"cheesecake yiyelim dediğinde ciddi olduğunu düşünmemiştim."
taehyung, elini tutan ve çekiştiren jeongguk'a söylendiğinde küçük olan yalnızca gülümsemiş ve yürümeye devam etmişti. hava kararmış, sokaklar kalabalıklaşmıştı. taehyung ve jeongguk, henüz yeni renklenmiş saçları ile ışıklı caddede ilerliyorlardı. taehyung'un gözleri, birbirine dolanmış ellerinde iken jeongguk bu durumu dert etmiyormuş gibi görünüyordu. esmer olan heyecandan ellerinin terlemesinden korkarken kaldırımda yürümeye devam ediyordu.
taehyung, alnını örten bandanayı düzeltmek için ellerini ayırdığında, jeongguk duraksamış ve hafifçe kaşlarını çatmıştı. esmer olan ensesindeki bağı çözerek bandanayı çıkardığında, kendisine fırsat vermeden, jeongguk ellerindeki kırmızı bantı almıştı. taehyung'un yumuşak sarı saçlarını geriye iterek düzelttiğinde oldukça işine odaklanmış görünüyordu. dilini dudakları arasına sıkıştırmış, esmer olanın ensesinden bandanayı geçirerek alnında birleştirmiş ve ufak bir fiyonk yapmıştı. hoşuna giden görüntü ile hafifçe gülümsemişti. "işte, oldu."
"teşekkür ederim." dedi, taehyung. aralarındaki kısa mesafe kızarmasını sağlarken jeongguk'tan hafif bir omuz silkme almıştı. yürümeye devam ettikleri yolda sessizce ilerliyorlardı. jeongguk'un aklı, birbirlerini aynada gördükleri o kısa andaydı. taehyung ise küçük olanın kızıl saçları ile ne kadar iyi gözüktüğünü düşünüyor, kıskançlığını engelleyemiyordu.
21.00, cafe b-hind
"tadı gerçekten çok güzelmiş." taehyung, şişik yanakları ile konuştuğunda sevimli görüntüsü ile jeongguk'un gülümsemesini sağlamıştı. önündeki limonlu cheesecake dilimini yemeye devam ederken, gözü jeongguk'un önündeki tabağa kayıyordu. "guk-ah, çileklinin tadına bakabilir miyim?" yanaklarını ortaya çıkaran gülümsemesi ile küçük olana sorduğunda, jeongguk çatalını ona uzatmış ve yemesini izlemişti. taehyung, onun çatalından yemenin heyecanını yaşarken tadını beğendiğini göstermek adına, baş parmağını kaldırmıştı.
"ben de seninkinden alabilir miyim hyung?"
"oh, tabii." taehyung, çatalına aldığı limonlu olanı jeongguk'a uzattığında, tavşan dişleri ile ısırmasını izlemiş ve genişçe gülümsemişti. istemsizce küçük olanın çenesine giden eli, sıçrayan kremayı silmişti. baş parmağına bulaşan kremayı dudakları ile temizlediğinde, küçük olanın ufak bir tebessüm ile seslice yutkunduğunu görmüş, kızaran yanaklarına engel olamamıştı.
"tadı çok güzelmiş, taehyung." gülümsemesini genişleterek boğazını temizlediğinde, esmer olandan ufak bir tebessüm almış ve önündeki dilimi çatallamaya devam etmişti.
aralarında oluşan gergin hava, her zaman olduğu gibi ortaya çıktığında gözleri birbirine değiyor, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi tatlılarını yemeye devam ediyorlardı. ikisi de birbirinden çekingen davranırken, az önceki ufak an yaşanmamış gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forelsket | taekook ✓
Fanfictiontaehyung, işine çabuk alışacağından, karşısındaki baristanın yetenekli ve ateşli olduğu kadar emindi. [tamamlandı.]