Niye bakıyordu ki ??

279 34 2
                                    

evet arkadaşlar yeni bölümüz geldi. elimden geldiğince yayımlamaya çalışıyorum. okuyucu sayımız her geçen gün daha da artıyor. Yorum ve voteleriniz için çok teşekkürler. multimedia da Badenin ablası yeliz var umarım sizde benzetirsiniz iyi okumalar :))

Olanları hatırlayıp ağlamaya başladım. Ablam benim herşeyimdi.Onu çok severdim . sürekli kavga ederdik ama çokta iyi anlaşırdık. Davranışlarım aynı onun gibiydi. Onu örnek alırdım hep benim idolüm nasıl olurda böyle bir şey yapıp kendini zehirlerdi. Cenaze işlemleriden sonra odasında günlüğünü bulmuştuk. Sevgilisi yüzünden uyuşturucu kullanmaya başladığını onu ne kadar sevdiğini orda anlatıyordu. Evet sevgilisini çok seviyordu. Onu ben hiç görmemiştim. Ama annemle babam onla tanışmışlardı. Aşkı uğruna kendini öldürmüştü biricik ablam sevgilisi yüzünden daha 17 yaşında kendi sonunu kendi yazmıştı. O çocuktan daha görmeden nefret etmiştim. İçimdeki kin nefret asla yok olmayacaktı. Ablamın cenazesine bile gelmemişti. Ablam onun yüzünden ölmüşken bunu ona yapmamıştı bile.

     Ablamın ölüm haberini aldığımız andan itibaren hayatımız değişti. Ailem bana daha soğuk davranmaya başladılar önceden hiç kavga etmezken artık sürekli kavga eder olmuştuk. Bende aynı ablam gibi olmak için hep çabaladım ve hala çabalıyorum da. Saçlarımı aynı onunkiler gibi sarıya boyattım. Zayıfladım. Gözlerime lens taktırdım. Göğüslerimi slikonlarla doldurdum ve burun estetiği geçirdim. Sırf ona benzemek için ama ailem benden daha da uzaklaştı. Ablama benzediğim için bana olan sevgileri azaldı ve bunu bana her geçen gün daha da hissettirdiler. Bende barlarda armaya başladım o sevgiyi , ablamın yokluğunu ve böyle her insanın kötü kız muamelesi yaptığı biri oldum evet gerçekten çok aciz bir varlığım değil mi??

   Ablama karşı nasıl böyle sorumsuz olabilirim ben nasıl unutabilirim. Kendimden nefret ediyorum. Evet artık kendime engel olamadım ve bağıra bağıra delicesine ağlamaya başladım. Önümdeki her şeyi yere serdim. Masayı devirdim. Herkes bana bakıyordu. Az önce bana yavşakça sırıtan barmen , beni kesen yaşıtlarım bile bana o kadar tuhaf bakıyorduki delirdiğimi düşünüyor olmalıydılar. Sarhoşluğun etkisiyle gördüğüm her şeye herkese zarar vermeye başladım. Önüme çıkanlara tekmelerimi yumruklarımı savuruyordum. Ellerinden bardakları alıp yere atıp parçalıyordum. Kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Ben nasıl bu kadar sorumsuz olabilirim diye bağırıyordum. Ta ki arkamda ‘neler oluyor burda’ diye erkeksi bir ses duyana kadar…

   O sesin sahibi ‘hey küçük fahişe senin derdin ne barımda böyle olay çıkartıyorsun ‘ diye kabaca bağırıyordu. Ama ona dönmemiştim bile. Hala delicesine akan göz yaşlarıma yenilerini ekleme derdindeydim. ‘hey kime diyorum ben ‘ diye diretti arkamdaki ses yine dönmedim. Elime aldığım yeni bir bardağı tam yere atacakken ‘ küçük sürtük sana diyorum’ diye bağırmasını duyduktan sonra bir anda kolumdaki acıyla yalpalayıp  ona doğru döndüm. Kolumdan sıkıca tutuyordu bu canımı çok yakmıştı ve kendime engel olamayarak elimdeki bardağı kafasına doğru salladım evet tam isabet bardak kafasında kırılmıştı. Hafif hafif kan sızmaya başlamıştı bile saçlarının arasından. Kolumu  dahada sıkı tutmaya başladı. Bu canımı daha da yakıyordu. Ağlamama bağırarak devam ettim. Daha onun yüzüne bile bakmamıştım. Önüme düşen saçlarım buna engel oluyordu. Beni daha da sıkıp sarsmaya başladı. “sen ne yaptığını sanıyorsun” diye bağırdı . hala ona bakmamıştım o da benim yüzümü görmüyordu. Kolumu sıkı sıkı tutup bağırarak birilerine bir şeyler anlatmaya çalışırken titremeye başlamıştım. Titrememe engel olamıyordum. Şok geçiriyor olmalıydım duygusal acıma bi de fiziksel acı eklenince böyle olmuş olmalıydı. Gözlerim kararıyordu, sesler uğultu halini almaya başladı. Kendimi toparlamaya çalışıyordum ama olmuyordu yapamıyordum hareketlerim benden bağımsızdı derken ayak bağlarım çözülmeye başladı ayaklarım beni zor taşıyordu daha doğrusu taşıyamıyordu. Ayaklarımın beni daha fazla taşıyamacığımı farketmemle ayağımdan zeminin kaydığını hissetmem bir oldu. Bir yerlere tutunmaya çalışıyordum ama nafile. Yerle buluşacakken belimden birinin beni sertçe yakaladığını hissettim sonra ise her şey karardı uğultu halindeki sesler yok oldu.

  Kendime gelmeye başladığımı hissediyordum. Başım zonkluyordu. Ah ne olmuştu ki bana .hiçte rahat olmayan bir yerde iki büklüm yatmakla oturmak arası bir pozisyonda duruyordum. Gözlerimi açmamla kapatmam bir oldu. Işık gözümü almıştı. Sonunda yavaş yavaş gözlerimi açtım. Etrafıma bakınmaya başladım. Acaba neredeydim ? tek kişilik eski bir koltuğun üstündeydim. Küçük bir odadaydım. Odanın bir ucunda çalışma masasına benzer bir yer vardı. Öteki ucunda ise içkilerle dolu mini bir bar yapılmıştı . diğer tarafta ise dağınık büyük bir yatak vardı. Yatağın pis zevkler için burada olduğu belliydi. Genel olarak bir patron odasını andırıyordu. Ah burasıda neresiydi. Hala hafifde olsa müzik sesini alabiliyordum. Demek barın içinde biryerdeydim. Başım gerçekten çok ağrıyordu. Midemde içtiğim biralar nedeniyle feci derecede bulanıyordu. Etrafıma bakınmayı sürdürürken odanın kapısı açıldı ve içeri uzun boylu biri girdi.

Onu incelemeye başladım. Gerçekten aşırı dercede yakışıklıydı. Tanrısal bir varlık gibiydi. Kasları adeta tişörtünün ardından biz buradayız diye bağırıyordu. Zamanının büyük bir kısmını spor salonunda harcadığı belliydi. Mavi gözleri vardı. Sinirli olduğu belliydi. Gzleri mavinin en koyu tonunu almıştı. Gözleri upuzun kirpiklerle çevriliydi. Saçları simsiyah ve dağınıktı. Ama özenle dağıtıldığı belliydi. Köşeli yüz hatlarıyla tehlikeli ama bir o kadar da yakışıklı duruyordu. Aynı yunan mitolojisinden çıkmış tanrılara benziyordu . ben onu incelerken o benim yüzüme bile bakmamıştı odaya girdiğinden beri telefonuyla uğraşıyordu. Bana bakmazken benim onu en ince ayrıntısına kadar incelemiş olmamda benim tuhaf bir yeteneğim tabi. Bana bakmaması benim işime gelmişti ona bakarken bir anda kafasını kaldırdı ve bana baktı. Bakışları adeta yüzümde dona kalmıştı. Bana o kadar uzun süre gözünü kırpmadan bakmıştı ki utanarak kafamı indirdim. Ben Bade asla bakışlardan utanarak kafamı eğmezdim. Ama bu bakışlar farklıydı. Delici ve aşırı donuktu. Gözlerinin mavisi iyice koyulaşmıştı. Yüzümün her karesini ayrı ayrı inceliyordu sanki. Niye bu kadar uzun süre bana bakmıştı ki ??

 umarım beğenmişsinizdir. yorumlarınıza ve votelerinize çok ihtiyacım var :)) şimdiden teşekkürler.

İMKANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin