Bölüm biraz geç geldi ama umarım beğenirsiniz multimedyada Badenin kıyafeti var iyi okumalar :)))
Önümdeki enbesili tahmin edin bakıyım kim olabilir??
Tabikide Anıl. Bu mal hala benden ne istiyordu. Ben konuyu çoktan kapatmıştım ama o belli ki daha da sürdürmeyi düşünüyordu."Ne var" diye sıkılmış bir şekilde sordum
"O resimleri nerden veya kimden buldun?" diye bağırmadan sert bir şekilde sordu.
"Sanane"
"Nasıl sanane ya kızım farkındaysan ordaki kişi benim ben"
"Napabilirim yapmasaydın" diye umursamazca söylendim ve yanından geçip gitmek için harekete geçtim.
"Yaa demek ne yapabiliriz" diyip kolumdan yakaladı ve beni bedeniyle yandaki duvarın arasına sıkıştırdı.Dorukla da aynı pozisyonda kalmıştık. Anıl yerine keşke o olsaydı. Yine rahatlığım konuşuyor işte. Bu pozisyoda bile onu düşünüyorum.
"Bırak beni" diyerek adeta tısladım.
"O resmi yok etmeden asla"
"Elimde böyle bir koz varken sence yok eder miyim onu"
"Peki benim elimde böyle bir koz varken seni sağ bırakır mıyım" derken vücudunu bana iyice dayadi. Her şeyiyle gayet rahat bir şekilde onu hissedebiliyordum.Benim hareketimi de komple kısıtlamıştı. Bilerek yapıyordu. Ondan korkucağımı sanıyorsa aklından zoru vardı kesin.
"Korkmuyorum"
"Korkmamakla büyük bir hata ettiğinin farkında mısın"
"Peki sen beni bırakmazsan başına geleceklerin farkında mısın" şu an blöfun dibine vurmuştum yani işin o kadar büyümeyeceğini bildigimden sallıyordum işte.
"Kızım bak ya o resmi yok edersin ya da senin belan olurum duydun mu"
"Sen kimin belası oluyosun be rahat bırak kızı"
Konuşmamıza 3. bir kişinin sesinin eklenmesi ve bir şeyin bir şeye vurulma sesiyle merakla Anıl ın arkasına doğru baktım. Yaşlı bir amca bir şeyler soylenip aynı zamanda Anıl 'ın kıymetli poposuna bastonunu indirmekle meşguldü. Anıl' ın kolları ve bana yaslanmış vücudunun etkisinden kurtulmaya başlamıştım bile. Anıl amcaya dönerek "naptini sanıyorsun moruk" diyerek bağırdı
"Asıl sen naptiğını sanıyorsun kızı rahat bırak"
"Sanane be adam gitsene işine" diyip yumruğunu yaşlı amcanın yüzüne doğru salladı. yuh yani amcaya bari vurma Anıl tam onu engellemek için hamle yapacaım sırada amca elindeki bastonu Anıl ın eline şaplatmaya başladı . Amcada mübarek yılların dövüşçüsü. "Hahahah ya yürü be amcam kim tutar seni be"Etraftan gelen başka ayak patirtilarini duymamizla Anıl' in topuklarını kıçına vurma zamanı gelmişti. Bende amcamın yanağına kocaman sulu bir öpücük bırakıp öteki tarafa doğru koşmaya başladım. Anıl ın ters istikametine doğru resmen uçtum.
Nefesimin daraldığını hissetmemle olduğum yerde soluklandim. Aferin bade yardırdın gittin ama nerde olduğun hakkinda en ufak bir fikrin yok aferin sana tam senlik bi hareket zaten.
Harbiden la ben nerdeydim? Caddeye çıksam evimizi kolaylıkla bulabilirdim veya ne yapabileceğimi düşünürdum. Ama caddeye nasıl çıkacaktım ki yanımdan geçen arabanın sesiyle irkildim. Ahh doğru ya kesin caddeye çıkar o da en iyisi onu takip ediyim arabanın peşine takıldım. Hesap etmediğim tek şey arabanın benden hızlı gittiğiydi. Arabanın peşinden uçamayacagim için arabayi takip etme fikrini buruşturup attım. En iyisi şu sağdaki sokağa dönüyim sokağa döndüm. Ordanda soldakine boyle bi saga bi sola derken yorulmuştum. Son umut olarak sağdaki sokağa dönmemle dona kalmam bir oldu. İki genç vardı ve bunları gayet yakından tanıyordum. Bu ikisi ne karıştırıyordu ki ve ayrıca birbirlerine düşman olmaları gerekirken ne konuşuyorlardi.
Onlara farkettirmeden yaklaşabildiim mesafeye kadar arabaların aralarından geçe geçe geldim ve seslerini duyabileceğim mesafedeki kırmızı arabanın arkasından onları dinlemeye başladım.
"Ona karşı bir olmalıyız" diye Anıl başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Teen FictionAŞK... Dünyadaki en güzel ama en yaralıyıcı şeylerden biri. iki kişinin en saf duygularla birbirine olan bağı... Sosyetenin en gözde kızı Bade Aykal, gecelerin kötü çocuğu Doruk Benan ve temiz duygularla başlayan bir aşk.. peki bu aşk o kadar güven...