Onun dışarı çıkmasını söylesem de Fulya ile konuşacağını söyledi.
-Çabuk dışarı çık.Senin yüzünden bu halde Fulya.
-Sadece konuşmak istiyorum.
-Hayır böyle bir şeye izin vermem.
-"Sadece bir kaç dakika."dedi.İzin vermeyince dışarı çıktı.O esnada telefonum çaldı.Arayan Özgür'dü.
-Efendim Özgür?
-Dışarı gelsene biraz konuşalım.
-Olmaz.Fulya'yı bırakamam.
-O zaman ben geleyim.
-"Hayır.Tamam ben geleyim bekle." dedim.Fulya'yı bırakmak istemesemde dışarı çıktım.
Kerem'in Ağzından
Fulya ile konuşmaya karar verdim.İçeri girince Fulya'nın uyuduğunu gördüm.Ecem izin vermeyince dışarı çıktım.Çünkü haklıydı.Benim yüzümden bu haldeydi.Dışarda biraz uzakta oturup beklemeye başladım.Onunla konuşmak istiyordum.Nedenini bilmiyorum ama konuşmak istiyorum.Ecem'in dışarı çıktığını gördüğümde hemen odaya girdim.Fulya'nın yanındaki sandalyeye oturdum.
-Bilerek vurmak istememiştim.Bu yüzden senden çok özür dilerim.Neden burada olduğumu bilmiyorum.
Dediğim gibi yanından çıktım.Motosiklete bindim ve eve gittim.Odama çıkmadan direk alt kattaki bana ait başka bir odaya gittim.Kum torbayı yumruklamaya başladım.Fulya 'ya olan bu duygum ne.Nefret mi yoksa aşk mı.Fulya'ya karşı içimde farklı bir his var.
Fulya'nın Ağzından
Gözlerimi açarken Kerem'in konuşmasını duydum.Gözlerimi açmayıp dinlemeye başladım.Benden özür diledi.Sonrada kapı sesini duyunca gözlerimi açtım.Yüzümde buz kalıpları vardı.Çenem de çok kötü ağrı vardı.Hemen buz kalıplarını aldım.Yüzüm resmen donmuştu.Bir süre sonra Ecem yanıma geldi.
-Nasılsın canım.İyi misin?
-İyiyim de çenem çok ağrıyor.
-Önemli bir şey yokmuş.Biraz morardı o kadar.
-Sen neredeydin?Derse girmedin mi?
-Hayır derse girmedim.Özgür'le konuştum.Ondan önce de Kerem seninle konuşmak istedi ama izin vermedim.
-Az önce benimle konuştu.
-Ne.Seninle mi konuştu?Ne konuştunuz?
-Ben o esnada uyuyodum.Gözlerimi açarken bir anda konuştuğunu duydum.Ben de dinlemeye başladım.Benden özür diledi.Bilerek vurmamış.Bir de neden burada olduğunu bilmiyormuş dedi ve sonra gitti.
-Kerem senden özür mü diledi?
-Evet özür diledi.
-Yok artık.Kerem DAĞHAN özür diledi.Söyleseler inanmazdım.
-Niye ki?
-Çünkü Kerem bu zamana kadar kimseden özür dilediğini görmedim.Vurdumduymaz biri o yüzden.
-O zaman neden benden özür diledi.
-Bilmem.Belki de senden hoşlanıyor.
-Ya saçlama.Allah korusun.
-Niye belki de olur.Aslında bu zamana kadar hiç sevgilisi olmamış ve sevmemiş.Sadece kızlarla takılıyormuş o kadar.Özgür öyle demişti bana.
-"Aman boşver." dediğim sırada telefon çalmaya başladı.Komodinin üstündeki telefonu aldığımda arayanın Cesur olduğunu gördüm.Telefonu kapattım ama yine aradı.
-Kim arıyomuş?
-Cesur.
-Telefonu ver.Ben konuşacağım.
-Hayır olmaz.
-Fulya.Bak peşini bırakmayacak.Polise şikayet edelim.
-Saçmala Ecem.Bir süre sonra peşimi bırakır.
-Tabi canım.Kesin peşini bırakır.Aylardır peşinde.
-Boşver.
-"İyi sen bilirsin." dedi.Telefonu açmayınca kapandı.Cesur benim eski sevgilimdi.Geçen yıl sevgili olmuştuk.Başka kızlarla da sevgili olduğunu öğrenince ayrıldım.Zaten sevmiyordum sadece hoşlanmıştım.2-3 sevgilisiyle bir anda çıkıyormuş.Ben de ayrılınca sürekli beni rahatsız etti.Peşimi bırakmadı.Bu okula geldiğimi bilmediğinden okul çıkışları daha rahatsız etmiyor ama telefonla sürekli arıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN KADERİ ( THE FATE OF THE LOVE )
Teen FictionHayatları birbirinden farklı iki gencin imkansiz aşkı...