Dilan: Ya ben dün için çok özür dilerim
Dilan: Acil bir işim var deyip çıktım gittim kusura bakma
Şeyda: Tamam
Dilan: Kızgın mısın?
Şeyda: Meşgulüm
Dilan: Hazırlanıyor musun???
Dilan: İşe mi geleceksin???
Dilan: Awww yaşasın
Şeyda: Murat'ı ara ve geri gelmesini söyle.
Şeyda: Sabah şirkette elemanlarla toplantım olacak.
Şeyda: Herkesin 10:30 da toplantı odasında olmasını sağla.
Dilan: Peki
~~~
"Yani sizin anlayacağınız, şirketimizden çıkan desenler ve editler, bırakın diğer şirketleri düşman şirketlerimize kadar ulaşıyor. Bunu aramızdaki birisi yapıyor ve o kişiden şunu bilmesini istiyorum, onu bulduğumda işi bitecek." deyip bana döndü ve adımı seslendi.
"E-evet?"
"Tüm iş bilgisayarlarının dış şirketler ile olan iş bağlantısını kes. Toplantı bitti, ağzınızı açmadan dağılın."
Herkesin sessizce dağılmasından sonra odada Dilan ile yalnız kaldık.
Ay çok güzel görünmüyor mu?
"Sana bir şey dediğimi sanıyordum."
"Ben de seni."
"Ne?"
Kendime gelip heyecanla masadan kalktım ve sandalyeyi düşürdüm.
"T-tabi hemen!"
"Şey..."
Sesini yeniden duymamla olduğum yerde durdum ve ona baktım.
"Evet?"
"Bacağın kanıyor."
Bacağıma baktığımda yarısından fazlası yırtık olan pantolonumun altından hafif bir kan süzüldüğünü gördün.
"Ah şey... Bu kadar kanamaz normalde, bacağım açık olduğu için." deyip hızla bir mendille kanı sildim.
"Şirkette çok dikkat çekiyorsun."
Şaşkınca ona bakıp gözlerimi kırpıştırdım.
"Ne?"
"Giyinme tarzın, saçın, dövmen ve... Sen ciddi misin? Kaşına çizik mi attırdın?"
Güldüm ve gülen suratımla konuştum;
"Eheh, beğenmedin mi?"
"Sana yakışmış." deyip yüzünde gülümsemeye benzeyen bir şey oluştu. Yani... Gözlerinde. Dudakları hala dümdüzdü.
"Teşekkür ederim!"
Gözlerindeki o ifadeyi bozup eliyle kapıyı işaret etti.
"Şimdi toz ol."
"İyi ya."
Çocuk gibi trip atarak odadan çıktım ve bir şeyden emindim.
Arkamı döndüğümde kıkırdamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovuldum Dimi? (GxG Texting) (tamamlandı)
Short Story05*********: Kovuldum dimi? 05*********: Kesin kovuldum. 05*********: Niye kovuyonuz ki? [Yarı Texting]