Kovuldum Dimi? (GxG Texting) (tamamlandı)

1.0 | Şirket

Şeyda: Üniversite de misin?

Dilan: Haha, evet. Bir şey mi oldu???

Şeyda: 1 saat sonra buraya geçeceksin öyle değil mi?

Dilan: Evet

Şeyda: Murat ile senden Temmuz mandala ve desenlerini tek dosya haline getirmenizi istiyorum

Şeyda: Benim hakkımda konuşmadan.

Dilan: Jdlsjdlshs

Dilan: Tamam

Şeyda: Ve o Japonca şeyi atmayı da kes

Dilan: O bir random

Dilan: Sosyal medyada gülmek yerine bunu kullanırsın

(görüldü)

"Sence Serhat şuan nerededir?"

"Ay hiç bilmiyorum valla. Çocuğu kesin gönderdiler yurt dışına, koydular cebine de üç beş kuruş para. Dimi kız ayol?"

Murat ile Şeyda'nın ikizi Serhat hakkında konuşurken bir yandan da temmuz etiketli kağıtları bir yana ayırıyorduk.

Ne?

Şeyda onun hakkında konuşmamızı söylemişti bir kere. İkizi hakkında değil.

Şeyda'nın odasından bir erkeğin çıkması ile gözlerimle onu Murat'a gösterdim.

"Muriş, şu kim?"

"Ha o mu? Şeyda hanımın sevgilisiymiş."

"S-sevgilisi miymiş?"

"He aynen ondan. Ay kız seneye nişanlanmayı düşünüyorlarmış."

"Ne?"

Gözlerimin dolmaması için gösterdiğim insan üstü çaba ile Murat'dan daha fazla laf almaya çalışıyordum.

"Ay şu Şeyda'ya baksana kız hiç seviyormuş gibi görünüyor mu?"

Şeyda'nın o adama bakışlarına baktım.

Soğuk bakıyordu.

Umursamaz bakıyordu.

Ruhsuzca bakıyordu.

Bana döndü ve adımı seslendi.

Daha az soğuk bakıyordu. Bana o adama baktığından daha yumuşak ve daha sıcak bakıyordu, yemin edebilirdim.

"G-geldim!"

"Ay kız Dilan bu arada o çocuk şu kardeş şirket olacağımız şirketin patronunun çocuğu. Kesin babaları zorlamıştır."

Murat'ın omzuna dokunup hızla Şeyda'nın odasına doğru yürüdüm.

"Evet?"

Ofisine girdiğinde bende onun arkasından içeri girdim.

Birkaç saniye yırtık kot şortuma ve üzerimdeki Rich ve Morty baskılı tişörte baktı.

Acaba giyiniş tarzım onu rahatsız mı ediyordu?

"Rahatsız edici değil mi sence de?"

"K-kıyafetim mi? Ah ben... Çok özür dilerim, bir dahakine daha düzgün giyinmeye çalışırım."

Tek kaşını kaldırdı ve "Hayır, şu çocuk." dedi.

Saçımı kaşıdım ve bilmiyormuş gibi davrandım. Usta tiyatro yeteneklerimi konuşturarak "O kim ki?" diye sordum.

"Evleneceğim adam." dedi ve birkaç saniye neden ayakta olduğunu kestirememişçesine etrafına bakıp koltuğuna oturdu.

"Daha doğrusu evlenmek zorunda olduğum adam."

Ben de karşısına oturdum ve bir arkadaş gibi tavsiye vermeye çalıştım.

"Evlenme?"

"Basit değil Dilan."

Senin Dilan diyen ağzına kurban lan. Merak etme ben kaçırırım seni.

"Onla evlenmez isem şirketimize yatırım yapmayacaklar ve bu şirket batacak."

"Ne yani, sırf bunun için onunla evlenmek zorunda mısın?"

"Hıhım."

"Ya yeni desenler ve resimler çıkarırsak?"

"Yetmiyor."

"B-ben elimden geleni yapacağım Şeyda!" deyip hızla yerimden kalktım. "Bana anlattığın için çok teşe-"

Aniden kalkmamla sehpaya çarptım ve karın üstü sehpaya doğru düştüm.

"B-ben iyiyim?"

"Sen bana 'Şeyda' mı dedin az önce?"

"E... 'Şeyda Hanım' mı demeliydim?"

"Bilmem. Takıl kafana göre."

"P-peki."

O sırada içeri Şeyda'nın babasının menajeri girdi.

"Şeyda şunları imzala-"

"Sana adımla seslenme hakkını kim verdi böcek?"

Ortalık kızışacak rez alın.

Ofiste çıkacak kıyameti görmemek için yandan yandan sıvıştım ve Murat ile koca poposuna doğru huzurla ilerledim.

Şeyda onu sevmiyor, önemli olan bu. Yani olurumuz vardı!

~~~

Uğğğ uzun bölüm attım önemli değil kxpsjdpsk

Vote verir misinizzzz 🌈💕