25

6.2K 725 260
                                    

jeonjk
taehyung?
görüldü

jeonjk
benim minik kaplanım hâlâ utanıyor mu?

tgogh
minik kaplan?
senin?
ne?

Aniden yerinden kalktığında, Jimin endişeyle ona dönmüştü. Taehyung'un yüzündeki ifade o kadar şirindi ki gülümsemeden edemedim.

Telefondan kamerayı açıp fotoğrafını çektiğimde tekrar sohbet kısmına girdim.

Onu biraz heyecanlandırsam sorun olmazdı, değil mi?

jeonjk
bakma jimin'e öyle
bir şey demedim ki

tgogh
ne demek bir şey demedim ki?
ölüyordum, haberin var mı?

jeonjk
var

jeonjk

jeonjkneden bu kadar şirinsin ki?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jeonjk
neden bu kadar şirinsin ki?

tgogh
jungkook
amacın ne?
ölmemi ve bu sayede benden
kurtulmayı düşlüyorsan söyle,
ölmeme gerek kalmadan
halledebiliriz

jeonjk
taehyung
şu an sana sarılmak istemem
normal mi?

Gözlerini birkaç kere kırpıştırıp kendini sandalyeye attı ve suratında küçük bir tebessüm oluştu. Tam o sırada telefonum titrediğinde bakışlarımı ekrana indirdim ve memnun bir şekilde gülümsedim.

tgogh
seni tutan ne?

jeonjk
doğru
neden bekliyorum ki?

Gürültülü bir şekilde oturduğum sandalyeyi geriye iterek kalktığımda kantindeki birkaç bakış bana dönmüştü. Taehyung çıkan sesle irkilirken gözleri yavaşça beni buldu. Ona yaklaştığım sırada telaşla yerinden kalktı ve koşarak kantinden çıktı. Onun bu haline kahkaha atarken Jimin bana bakıp kaşlarını çattı.

"Bir gün heyecandan ölecek ve sorumlusu sen olacaksın."

Omuz silkip Taehyung'un az önce kalktığı sandalyeye oturdum.

"Onu utandırmayı seviyorum. Gözleri kocaman olurken ağzı hafifçe aralanıyor ve yanakları kızarıyor ya hani, inan bana onun o hali kalbimi hızlandırmaya yetiyor."

Çatılan kaşları gevşerken şaşkınlıkla suratıma bakmıştı.

"Sen-"

"Evet, ondan hoşlanıyorum."

Gülümseyerek söylediğime çığlık atarak karşılık verdi. Telaşla ona uzanıp ağzını kapattım.

"Bu aramızda kalacak, Jimin. Ona belli ediyorum zaten. Haberin vardır gerçi, sana her şeyi anlatıyordur."

Heyecanla kafasını salladığında tekrar bağırmayacağından emin olup elimi çektim.

"Dediğim gibi haberi olmasın. Şimdilik sadece kendisi tahmin yürütsün. Aklımda hoşuna gideceğinden emin olduğum şeyler var. Onları yapıp öyle söyleyeceğim."

"Peki nasıl oldu? Yani daha geçen güne kadar sevgilin vardı."

"Sevgilim vardı, evet, ama yaptıkları yüzünden ona karşı olan sevgim kendini kaybediyordu. Eh, bunun üzerine Taehyung çıktı karşıma. Yavaş yavaş çekiliyordum ona ama bunu inkar edip kalbini kırdığım oldu, klasik,benim sevgilim var kompleksi işte. Pişman oldum ancak yapacak başka bir şeyim de yoktu."

"Ee, ne değişti?"

Meraklı haline gülümseyip iç çektim. Aklıma gelenler içimde bir şeylerin hareketlenmesine sebep olurken sakinliğimi korumaya çalıştım.

"Beni öptüğü gün, artık saklayacak bir şeyim olmadığını fark ettim."

"Seni öptüğü gün mü?!"

Tekrar bağırdığında yine ağzını kapatmış ve bıkkınlıkla fısıldamıştım.

"Sana da bir şey anlatılmıyor ya."

Elimi hızla ağzından çektiğinde yerinde zıplayarak telefonunu çıkarmıştı.

"Yoongi'yi arıyorum ve her şeyi anlatıyorsun. Tanrım! Sonunda! Sonunda ya!"

Kahkaha attığımda omzuma vurmuş, ardından Yoongi'yi aramıştı ve bağıra bağıra kantine gelmesini söylemişti. Bu çocuk cidden fanımız falan olmalıydı.

starry night | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin