~11

21 3 0
                                    

Uzun bir yolculuğun sonunda güvenli bir yer bulabilmiştik. Beni vuran avcının peşinden giden Darian onu elinden kaçırmıştı.

Beceriksiz!

Kaldığımız yer şehirin dışında küçük bir evdi. Benim avcımın beni bulma süresini uzatabileceğimizi düşünmüştük. Avcı da olsa o bir insandı. Buraya gelebilmesi ertesi günü bulabilirdi. O sırada da karışımı uygulayabilirdim.

Omzumdan akan kanlar tişörtümü çoktan kırmızıya boyamıştı. Alain'in yardımıyla tişörtümü çıkardım.

"Carla karışımı getir." Carla çantanın içinde ağzı kapalı kaseyi çıkarıp bana verdi. Kendi elimle sürmesi zor olsa da bunu ben yapmak zorundayım. Sürerken aynı zamanda büyüsünü yapıyordum. İşim bitince karışımın üzerini sargı beziyle sardım.

"Şimdi ne yapacağız? " Darian'ın endişeyle sorduğu soru gerilmemi sağlamıştı. İnsanlar tarafından başımız büyük dertteydi.

"Hepsini öldürelim. Dünyadaki fazlalıklardan kurtulmuş oluruz bu sayede." Aleron'un umursamazca sarfettiği sözleri gerçekleştirmeyi o kadar isterdim ki. İnsanlar çığırından çıkmıştı artık. Hiçbir doğaüstü varlık onlara dokunmuyordu. Ama onlar yine bencilliklerini konuşturmuştu.

"Aleron bize biraz kan bulsan iyi olur." Alain'in komutuyla Aleron dışarı çıkmıştı.

Gözüm istemsizce Carval'a kaydı. Avcının silahını inceliyordu. Ona baktıkça aklıma anılarımız geliyordu. Aşkımdan geriye kalan yegane şeylerdi anılar. O berbat yerde yüzümü az da olsa güldürmeyi başarmıştı. Carval benim için sevgiliden öte dosttu. Bundan memnundum.

"Elisa? İyi misin?"

Alain yanıma oturup elini destek olurcasına bacağıma koydu. Bu tavırları beni şaşırtıyordu.

"Neden birden bire bana karşı iyilik meleğine dönüştün?" Alain'in yüz hatları gerilmişti.

"Eskisi gibi olmamı mı isterdin?"

"Hayır ama-"

"O zaman sorma. Sadece iyi olmanı istiyorum." Oturduğu yerden kalkıp dışarı çıktı. Darian ve Carla ortalıkta görünmüyordu. Carval ise kendi dünyasındaydı.

En iyi çözüm uykuydu. Başımı yastığa koyduğumda aklıma Lucian geldi. Kalp atışlarının yaşattığı duygu ne kadar kabul etmek istemesem de muhteşem bir duyguydu. Etkisinin zayıfladığı büyü hala vardı. Bozamamıştım. Ya da bozmaya yeterli vaktim olmamıştı.

Acaba Elena şu an nasıldı? Gücünü çektiğim için oldukça zayıf olmalıydı. Ama bunu onun iyiliği için yapmak zorundaydım. Benimle birlikte başının belaya girmesini istemiyordum.

*

"Elisa uyan!" Gelen seslerle gözlerimi açtım. Işığı görünce acıyla kapattığım gözlerimi bu sefer yavaşça açtım.

"Neler oluyor?"

"Aleron vuruldu. Karışımı sürmeliyiz!"

Lanet olsun!

"Kalmadı! Sonuncuyu kendime kullanmıştım."

Yerimden hızla kalkıp Aleron'u yatırmaları için yer açtım.

"Avcılar çok yakında."

Omzumun acısıyla dişlerimi sıktım. Çoktan iyileşmem gerekiyordu.

"Darian, Carla. Yaklaşan beş avcı vardı. Öldürün!" Hızla çıkan vampirlerle birlikte kendime gelmiştim. Neyse ki sırt çantasında yeterli malzemeleri almıştım.

Bir Melez'in Hikayesi:Elisa WocietHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin