Aşklarım farkettimki artık bölüm zamanlarını bir düzene koymakıyım. O yüzden bölümlere sınırlar eklemeye karar verdim şimdilik sınırımız 27 okunma.
Medya: Mısra
Bu arada bölümlerin kısa olduğunun farkındayım ama bu gibi konusu komedi olan romanlar okuyorum ve hepsinde olaylar kısa kosa derinde inmeden anlatılmış ve bölümler birbirinden bağımsız oyuyucuları sıkmayacak şekilde. Bende onları örnek alıyorum diyebiliriz. Ama bölümlerin daha uzun olmasını isterseniz yorumlarda bildirmenizi rica ediyorum.
Sizleri seviyorum💚
Öpüldünüz😘Bir hafta.
Tam bir haftadır Emre'yle küstük. Aslında bizden çok Emreyle Kayra küstü. Bu küslükleri haliyle bize de yansıyor ve aramızda iletişim problemlerine neden oluyordu.Biz Emre'nin yaptığı şeyi -kaşar Damla ile yatmasını- iki günde unutmuştuk ama Kayra unutmamıştı.
Unutmadığı gibi her geçen gün tekrar tekrar hatırlayıp sinirleniyordu.
Aslında biraz haklıydı da.
Kaşar Damla bize lisenin ilk yılında o kadar çok şey yapmıştı ki ondan nefret etmek şöyle dursun elimize geçse onu bir kaşık suda boğabilirdik.Bizi bir defa tuvalette dedikodu yaparken yakalamış ve konuştuklarımızı kaydedip dedikodu yaptığımız kişilere, yılan Zehra ve sürtük Gamze'ye dinletmişti. Bu o kadarda büyültülecek bir şey değildi ama o olayın hemen ardından -yaklaşık bir hafta sonra- Migreni olan edebiyat öğretmenimizin dersinde sırf ders kaynasın diye sıktığımız parfümü görüp hocaya yetiştirmişti. Tabi kokuya hassasiyeti olan hocamız o gün olan tüm derslerini iptal ettirdiği gibi bizi müdürün yanına götürüp disiplin cezası almamız için elinden geleni yapmıştı. Manyak kadım!
Oysa parfümü sıkarken kötü niyetimiz yoktu. Sadece derse birazcık mola verip dinlenmek istiyorduk. Ayrıca biz kadının hastalığının bu kadar ciddi olduğunu nerden bilebilirdik ki canım!
Kayra normalde hiçbirimize uzun süre küs kalamazdı en uzun küslüğü bir ders sürerdi teneffüs gelince de kendini tutamayıp konuşmaya başlar küs olduğumuz aklına bile gelmezdi. Ama şimdi Emre ile küs olduğu yetmezmiş gibi eski neşesi gitmiş hiç espiri yapmaz olmuştu. Bunlar yetmezmiş gibi Emre yaptığı hatanın farkında bile değildi ve her zamanki gibi davranıyordu.
Şu anda ise Tarih dersindeydik. Hocamız bir sonraki der Tarih sınavı olacağımızdan çalışmamız için izin vermişti.
Beste de dahil hepimizin Tarihi kötüydü. Aslına bakarsanız bizim eşit ağırlık derslerimizin hepsi kötüydü. Buna rağmen Se ve Emre eşit ağırlıkçı olduğu için hepimiz eşit ağırlık seçmiştik. Evet dünyanın en aptalca şeyini yapmış olabilirdik ama birbirimizden ayrılmak istemiyorduk. Biz hep beraber bizdik. Birbirimizden ayrı olunca okulun ne anlamı olurdu ki?Şu an yanımda Kayra vardı ve ben kendimce hayallere dalmışken o garip bir şekilde dersi dinliyor ve önündeki deftere notlar alıyordu. Beste de benim gibi şaşırmış olsa gerek dersi dinlemeyi bırakıp şaşkınlıkla Kayra'ya bakıyordu. Beste'nin yanında ise Emre vardı oda tüm ders boyunca susmuş dalıp dalıp duruyordu.
"Kayra."diye fısıldadım tarihçinin duymamasını dileyerek.
"Hı."diye cevap verdi odunca.
"Ne yapıyorsun?"
"Kör müsün?" Hayır kör değildim sadece sıkılmıştım ve benimle ilgilenmesini istiyordum.
"Hayır."diye cevap verdim.
"O zaman?"dedi deftere hocanın dediklerini yazarken.
"Ya Kayra saçmalamayı bırakta bana dön."
Kayra kalemi deftere atarken sinirle bana döndü.
"Eğer ilgimi çekmeyen birşeyler söylersen erkekler tuvaletine numaranı yazmazsam şerefsizim." Gülmemek için çeneni sıkarken dedikodu düşünmeye başladım.
"Ayşe ile Burak çıkmaya başlamış." Kaşlarını çatıp düşünmeye başladı.
"Hangi Ayşe."
"Yan sınıftaki kaşar olan."diye cevap verdim. Evet bütün okuldakiler bize göre kaşardı.