oh, calamity! [jensoo]

열다섯

jennie: sen aptal bir korkaksın.

lisa: bir sen eksiktin, jennie.

jennie: bunu ona nasıl yaptın?

jennie: jisoo'nun sana ne kadar çok güvendiğini biliyordun,

jennie: tanrı aşkına, lisa

jennie: sen onun en iyi arkadaşıydın.

lisa: ve artık arkadaşı olmak istemiyordum, tamam mı?

lisa: o minik beynin her şeyi almıyor.

lisa: ve bilmediğin konular hakkında yorum yapıp duruyorsun.

jennie: neden jisoo'nun mutlu olmasını istemiyorsun?

lisa: gerizekalı mısın rol mü yapıyorsun?

lisa: jisoo'nun mutlu olmasını istiyorum,

lisa: ama sadece benimleyken.

jennie: siktir oradan,

jennie: onu ve hislerini cidden umursasaydın böyle yapmazdın.

lisa: onu sevdiğini biliyorum, jennie.

lisa: ve tanrı'ya şükret ki bu konuda ağzımı kapalı tuttum.

lisa: ama sevdiğim kızın seni sevmesine izin vereceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun.

jennie: jisoo beni sevmiyor.

jennie: sevmeyecek de.

jennie: ama bu yine de senden daha iyi birini hak ettiği gerçeğini değiştirmiyor.

jennie: jisoo'nun yaralarını saracak, kalbinden öpecek ve kendisini incitmeden sevecek birine ihtiyacı var.

jennie: ve emin ol ki bu sen değilsin.

lisa: ne yani,

lisa: sen misin?

lisa: sen sadece onu arzuluyorsun, jennie.

lisa: ona aşık değilsin.

jennie: işte orasını sen bilemezsin.

jennie: o gün bazı şeyler çok farklı olabilirdi.

jennie: eğer sen araya girmeseydin.

lisa: jisoo'yla buluşacağını anlamıştım.

lisa: ve açıkçası... ona bakma şeklin şüphe uyandırıcıydı.

jennie: bana başka bir zaman sorabilirdin, beni sıkıştırıp jisoo'nun bana olan güvenini yok etmene gerek yoktu.

lisa: sevdiğim kızı ellerimle sana mı teslim etseydim yani?

lisa: unut gitsin.

jennie: sen sevmeyi bilmiyorsun, lisa.

jennie: çünkü hiç sevilmemişsin.

jennie: sadece incitilmiş ve bunu aşk sanmışsın.

lisa: sadece saçmalıyorsun.

jennie: aksine, doğruları söylediğimi biliyorsun.

jennie: minik sırrını şimdilik saklarım, ama yaptığın ilk ters harekette pençelerimi çıkaracağimdan emin olabilirsin.

lisa: neyine güveniyorsun, jennie?

lisa: şu anda jisoo'ya onu sevdiğini söyleyebilirim.

jennie: sorun değil, lisa.

jennie: ben de sevdiğim kızın kalbinde yer edinmek için onu yaralamak yerine ona iltifatlar etmekle gurur duyabilirim.

jennie: çünkü eğer birini incitmeden sevmeyi bilmiyorsan, hiç sevme daha iyi.

haydaa sıla niye ortalığı iyice karıştırdın diyenler? (mesela ben)

ayrıca lisa'ya çok da kızmayın o sadece aşkını agresif bir şekilde yaşayan biri :(