yabancı: oh...
yabancı: bu güzel sanırım.
yabancı: senin adına sevindim.
jisoo: gerçekten mi?
yabancı: yani, tabii ki hayır.
yabancı: aksine sanki biri göğüs kafesimin içine ellerini sokmuş ve kalbimi oracıkta parçalamış gibi hissediyorum ama sorun değil, gerçekten.
yabancı: sonuçta bizim sonumuz her zaman buydu.
jisoo: sonumuz mu?
yabancı: sen bir başkasını severken benim seni sevdiğimi bu şekilde ifade etmem haksızlık olur.
jisoo: arkadaşça mesajlaşmaya devam edebilirdik.
jisoo: bu bir son olmak zorunda değil.
yabancı: arkadaşça mı?
yabancı: ben buna katlanamam jisoo. en başa dönüp senin için tekrar bir yabancı olmaya bile dayanabilirim ama arkadaşın olamam.
yabancı: bunun iyi bir fikir olduğunu düşünerek kendimi kandırmışım.
jisoo: lütfen böyle şeyler söyleme,
jisoo: üzüyorsun beni.
yabancı: mezuniyet töreninin olduğu gece.
jisoo: ne?
jisoo: benim görev aldığım mezuniyet töreni mi?
yabancı: evet.
yabancı: ilk sınıf öğrencisi olmama rağmen sırf seni izlemek için gelmiştim törene. gözlerin o gece bir kez bile benimkini bulmadı. çok endişeliydin ve neredeyse düşüyordun. üç kere.
jisoo: seni fark etmedim bile.
yabancı: biliyorum, jisoo. ama o zamanlar çok da önemli değildi çünkü gözlerin eninde sonunda benimkileri buluyordu. artık bana bakmıyorsun, sanki kim olduğumu biliyormuş gibisin adeta.
jisoo: inan bana, bilmiyorum.
jisoo: tören sonrası kutlamaya kaldın mı?
yabancı: hayır, çünkü senin kalacağını düşünmemiştim.
jisoo: peki benimle konuştun mu?
yabancı: evet. sadece bir cümle kurdum sana ve sen de yalnızca bir kelimeyle yanıt verdin.
jisoo: tanrım!
jisoo: bir bulmaca gibi konuşmayı kes artık.
jisoo: beni tebrik mi ettin, adımı mı sordun?
jisoo: kimsin sen, lanet olası?
yabancı: jisoo, bağcıkların açılmış.
jisoo: ayağımda ne olduğunu nereden biliyorsun?
yabancı: aptalsın, kim jisoo.
yabancı: sana o gece söylediğim şey buydu.
yabancı: adını bilmeme şaşırmanı beklerdim ama senin bana tek söylediğin "tamam," oldu. başını kaldırmadın bile.
yabancı: bu kadardı. bu olayın hatıranda bir yer edinmesi neredeyse imkânsız zaten. ama benimkinde büyük bir yer tutuyor, bundan emin olabilirsin.
yabancı: elveda, kim jisoo. başkasını seven birini rahatsız etmek benim için bile alçakça olurdu. bundan sonra özgürsün.
yabancı: ama bunu son bir kez daha söylemezsem ömrünün geri kalanı boyunca acı çekerim;
yabancı: seni seviyorum, jisoo. hem de her şeyden çok.
[jisoo gördü.]
bir sonraki bölüm texting olmayacak :-)
bi de bu bölümde jennie'nin anlattığı olayın benzerini yaşamıştım ve kesinlikle en berbat pick-up line falan mümkünse denemeyin HWKAKDKALFK
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oh, calamity! [jensoo]
Romansabana nasıl baktığını görmediğimi sanıyorsun, ama görüyorum. en yüksek: jensoo'da #1 (28.08.18, 30.01.19)