스물둘

4K 330 74
                                    

yabancı: oh...

yabancı: bu güzel sanırım.

yabancı: senin adına sevindim.

jisoo: gerçekten mi?

yabancı: yani, tabii ki hayır.

yabancı: aksine sanki biri göğüs kafesimin içine ellerini sokmuş ve kalbimi oracıkta parçalamış gibi hissediyorum ama sorun değil, gerçekten.

yabancı: sonuçta bizim sonumuz her zaman buydu.

jisoo: sonumuz mu?

yabancı: sen bir başkasını severken benim seni sevdiğimi bu şekilde ifade etmem haksızlık olur.

jisoo: arkadaşça mesajlaşmaya devam edebilirdik.

jisoo: bu bir son olmak zorunda değil.

yabancı: arkadaşça mı?

yabancı: ben buna katlanamam jisoo. en başa dönüp senin için tekrar bir yabancı olmaya bile dayanabilirim ama arkadaşın olamam.

yabancı: bunun iyi bir fikir olduğunu düşünerek kendimi kandırmışım.

jisoo: lütfen böyle şeyler söyleme,

jisoo: üzüyorsun beni.

yabancı: mezuniyet töreninin olduğu gece.

jisoo: ne?

jisoo: benim görev aldığım mezuniyet töreni mi?

yabancı: evet.

yabancı: ilk sınıf öğrencisi olmama rağmen sırf seni izlemek için gelmiştim törene. gözlerin o gece bir kez bile benimkini bulmadı. çok endişeliydin ve neredeyse düşüyordun. üç kere.

jisoo: seni fark etmedim bile.

yabancı: biliyorum, jisoo. ama o zamanlar çok da önemli değildi çünkü gözlerin eninde sonunda benimkileri buluyordu. artık bana bakmıyorsun, sanki kim olduğumu biliyormuş gibisin adeta.

jisoo: inan bana, bilmiyorum.

jisoo: tören sonrası kutlamaya kaldın mı?

yabancı: hayır, çünkü senin kalacağını düşünmemiştim.

jisoo: peki benimle konuştun mu?

yabancı: evet. sadece bir cümle kurdum sana ve sen de yalnızca bir kelimeyle yanıt verdin.

jisoo: tanrım!

jisoo: bir bulmaca gibi konuşmayı kes artık.

jisoo: beni tebrik mi ettin, adımı mı sordun?

jisoo: kimsin sen, lanet olası?

yabancı: jisoo, bağcıkların açılmış.

jisoo: ayağımda ne olduğunu nereden biliyorsun?

yabancı: aptalsın, kim jisoo.

yabancı: sana o gece söylediğim şey buydu.

yabancı: adını bilmeme şaşırmanı beklerdim ama senin bana tek söylediğin "tamam," oldu. başını kaldırmadın bile.

yabancı: bu kadardı. bu olayın hatıranda bir yer edinmesi neredeyse imkânsız zaten. ama benimkinde büyük bir yer tutuyor, bundan emin olabilirsin.

yabancı: elveda, kim jisoo. başkasını seven birini rahatsız etmek benim için bile alçakça olurdu. bundan sonra özgürsün.

yabancı: ama bunu son bir kez daha söylemezsem ömrünün geri kalanı boyunca acı çekerim;

yabancı: seni seviyorum, jisoo. hem de her şeyden çok.

[jisoo gördü.]

bir sonraki bölüm texting olmayacak :-)

bi de bu bölümde jennie'nin anlattığı olayın benzerini yaşamıştım ve kesinlikle en berbat pick-up line falan mümkünse denemeyin HWKAKDKALFK

oh, calamity! [jensoo]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin