열아홉

4.2K 361 87
                                    

jennie: birisini çok sevdiğinde ne yapman gerekir?

jennie: yani, günlerin sadece onu düşünerek geçiyorsa

jennie: onu sevmek acı veriyorsa ve sen ondan gelen bu acıyı bile seviyorsan?

rosé: tanrım, jennie

rosé: bunlar büyük laflar.

jennie: ama tam olarak da öyle hissediyorum.

jennie: sokakta gördüğüm her insan ona benziyor, sanki o ortada yokken bile sesini duyuyorum

jennie: benim için aşkın tanımı onun o neşeli gülüşü bu saatten sonra

rosé: ona kim olduğunu söylemeyecek misin?

jennie: söyleyemem.

jennie: onun gibi biri, benim gibi birini asla o şekilde sevmez.

jennie: eskiden koridordayken bana bakardı, ben de ona bakardım ve bir şekilde ona yakın hissederdim kendimi...

rosé: bu da bir başlangıç.

jennie: artık başını eğiyor ve neredeyse hiç göz göze gelmiyoruz bile.

jennie: onun için bu bakışmalar bir anlam ifade etmiyor.

jennie: bazen diyorum ki, keşke bu bakışmaların benim için de anlamsız olduğu zamanlara dönebilseydim.

jennie: ama sanırım onu sevmediğim bir hayat tam anlamıyla katlanılamaz olurdu.

rosé: jisoo, değil mi?

jennie: SEN NETEDEN BİLİYOTDUN

jennie: LÜTFEN ONA SÖYLEMR

rosé: sakin ol şampiyon.

rosé: sadece bir tahmindi...

jennie: nasıl tahmin edebilirsin ki?

rosé: tanrı aşkına jennie, ona laf eden bir kızın burnunu kırdın.

jennie: doğru.....

rosé: jisoo benim yıllardır arkadaşım, onun mutlu olmasını çok isterim.

rosé: ve bence sen onu çok mutlu edebilirsin.

jennie: onu mutlu etmeyi istiyorum, rosé.

jennie: ama ben... biraz boka battım.

rosé: derken?

jennie: jisoo bana kim olduğumu söylersem bir şansımız olabileceğini söyledi ve ben onu engelledim.

rosé: jennie kim, sen bir gerizekalısın. :(

jennie: sırf bana acıdığı için bunu yapmasını istemiyorum, tamam mı?

jennie: ona aşık olan tuhaf ve acınası küçük kız olarak kalmak istemiyorum.

rosé: jisoo'dan bahsediyoruz, onun asla öyle düşünmeyeceğinden eminim.

jennie: ayrıca bir engel daha var...

rosé: tanrım.

rosé: ne? çabuk söyle

jennie: lisa.

rosé: cidden lisa'nın zorbalığının aranıza girmesine izin mi vereceksin?

jennie: ufff

jennie: bunu sana cidden anlatmamalıyım ama anlatmazsam patlayacağım

jennie: lisadajisoodanhoşlanıyoramabunukimseyesöyleyemezsinyoksabeniöldürür

jennie: çünküodabenimjisooyusevdiğimibiliyor

rosé: siktir.

rosé: jennie, sen cidden boka batmışsın.

oh, calamity! [jensoo]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin