열여섯

4.3K 384 68
                                    

jisoo: sana bir şey itiraf etmeliyim.

yabancı: dinliyorum?

jisoo: dedikleri doğru.

jisoo: ben kızlardan hoşlanıyorum.

jisoo: erkeklere bakmayı, onları arzulamayı denedim ama beceremedim.

jisoo: söylediklerim yalandı. onları öpmeyi hiçbir zaman istemedim.

yabancı: biliyorum, jisoo.

yabancı: en başından beri biliyordum.

yabancı: ama seninle gurur duyuyorum. :)

jisoo: neden?

jisoo: asla bir erkeği öpmeyeceğim için mi?

yabancı: kendini kabullendiğin için.

yabancı: zor olduğunu biliyorum,

yabancı: önyargıların yarattığı o perdeyi kenara çekip gerçekten kim olduğunu ve insanların dediklerinin önemli olup olmadığını düşünmenin.

yabancı: önemli değil, jisoo.

yabancı: sen kendini sevebilir ve aynada kendine baktığında orada keşfedilmeye değer bir maden görebilirsen insanların dedikleri asla önemli olmaz.

jisoo: o kadar kolay değil.

jisoo: neden etrafımdakilerden farklı olduğumu düşünüp durmaktan yoruldum.

jisoo: neden ailemin olmamı istediği biri gibi değilim?

yabancı: senin kendini kabullendiğin gibi,

yabancı: onlar da seni kabullenmeyi öğrenebilir.

jisoo: onları tanımıyorsun.

yabancı: eğer ailen olduğun insanı kabullenmek istemiyorsa, belki onların ne dediğinin de bir önemi yoktur.

jisoo: onlar ailem.

jisoo: böyle deyip geçemem.

yabancı: imkansız değil.

yabancı: sadece biraz daha zor o kadar.

jisoo: sen ne zaman anladın?

yabancı: kızlardan hoşlandığımı mı?

jisoo: evet.

yabancı: aslında oldukça basitti,

yabancı: bir kızı sevdim.

yabancı: ve bunun yanlış olması gerektiğini düşünmedim bile.

yabancı: hislerin en temizi ve en masumu, nasıl yanlış olabilirdi ki?

jisoo: haklısın, sanırım.

jisoo: sonuçta dünyada nefrete dayalı onlarca suç işleniyorken, iki kızın birbirini sevmesi çok da büyük bir hata değil.

yabancı: daha önce aşık oldun mu?

jisoo: hayır.

jisoo: sadece hoşlantılar.

jisoo: genelde en fazla bir ay sürdüler, sonra da kolayca unuttum onları.

jisoo: aşk benim için fazla büyük bir his.

yabancı: ben de aynısını düşünüyordum, jisoo.

yabancı: seni tanıyana kadar.

oh, calamity! [jensoo]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin