oh, calamity! [jensoo]

스물

jennie: ah, teşekkür ederim park chaeyoung

jennie: sen söylemesen asla anlamazdım

rosé: senin için buradaki asıl engel jisoo'nun seni sevmeyeceğini düşünmen mi,

rosé: yoksa lisa'nın hayatı senin için cehenneme çevireceğinden korkman mı?

jennie: bilemiyorum, tamam mı?

jennie: lisa bazen korkutucu biri olabiliyor ve ne yapacağını tahmin edemiyorum

jennie: ama jisoo'suz bir hayat benim için zaten cehennemden farksız.

rosé: çok romantiksin, sanırım ağlayacağım

jennie: jisoo'yla yakınlaşmaya başlamıştık,

jennie: ama şimdi yine iki yabancıya dönüştük.

jennie: böyle olmasını istemiyorum, rosé.

rosé: ve öyle olmak zorunda da değil, hayatım.

rosé: jisoo'nun engelini kaldır ve bana anlattığın her şeyi ona da anlat.

rosé: bazı korkuların olduğunu ve sana acımasını istemediğini söyle.

jennie: benden nefret edecek.

jennie: önce buluşmak isteyip onu yarıyolda bıraktım,

jennie: sonra da bunu yaptım.

jennie: büyük ihtimalle o da beni engellemiştir...

rosé: denemeden bilmenin imkanı yok, değil mi?

jennie: haklısın ama...

rosé: ama?

jennie: lisa işi ne olacak?

rosé: onunla konuşmayı deneyebilirim,

rosé: hem saçma hayatıma biraz aksiyon katmış olurum. :)

jennie: konuşamazsın!

jennie: jisoo'dan hoşlandığını kimden duyduğunu anlar.

rosé: sakin ol, bebeğim

rosé: tek zeki sen değilsin.

rosé: benim de bazı parlak fikirlerim var.

jennie: sanırım sana güvenebilirim?

rosé: çocukluk arkadaşımsın, elbette bana güveneceksin jendeuk.

jennie: seni seviyorum. :(

rosé: ben de seni seviyorum, ama o gülücüğü ters çevir.

jennie: :)

rosé: işte benim kızım,

rosé: şimdi git ve jisoo'nun kalbini kazan.

evveeet, ufak bir sorum olacak

şimdi rosé, kendi planını uygulayarak lisa'yla konuşmaya başlayacak ama bence bundan başka bir kitap daha çıkabilir.

yani diyorum ki onlar arasındaki diyalogları (ve muhtemel bir ilişkiyi) ek bir kitapta anlatayım, böylece bu kitap da amacından sapmamış olur

kısacaaasıı, yazarsam onu da okur musunuz?