Medya:Yeni Kapak
Düzenlemeden bölüm atıyorum,yanlışlıklar olursa görmezden gelin.
***
Delilah hafifçe etrafında dönerek bana bir tekme savurduğunda hızla bir adım kadar geri sıçrayıp havadaki bacağını tuttum.Bu hareketi yapacağımı biliyordu ve ben de bunu bildiğini biliyordum;bu yüzden yumruklarıyla bana tekrar saldırdığında diğer elimle de kolunu tutup karnına hızla bir tekme attım.Delilah karşıdaki sünger duvara uçarken savunma pozisyonumda bekledim.
Kahkahası odayı doldururken doğruldu.Ona doğru yaklaştığımda sağ elini kaldırdı.
"Sen var ya,kızım,bu işte baya iyiye gidiyorsun," dedi bir beşlik çaktığımızda.Gülümsedim.
"Eh," dedim omuzlarımı silkerken, "Temelleri en iyilerinden öğrendim,"
Babam ve Alen.
İçimi bir sıkıntı kapladı.Buraya gelip gözümüzü açtığımızdan beri tam iki buçuk hafta geçmişti ve Alen'le aramız hala saçma bir şekilde açıktı.Birbirimize karşı mesafeliydik ve her bir araya gelişimizde,ortamda soğuk yeller esiyordu.Tabii ki bu Syndra için geçerli değildi.Onlar geçen bu iki buçuk haftada fazla samimi olmuşlardı.
Delilah beklemediğim bir anda karnıma öyle bir yumruk attı ki,nefesim neredeyse bir dakika kadar kesildi.
"Del!Bu ne içindi?"
"Birincisi,ben ders bitti demeden savunma pozisyonunu bozdun ve ikincisi,kendini bir şey sanmaya başladın,"
Kalkmam için elini uzatırken yüzümü buruşturdum.
Geçen bu birkaç haftada olan tek şey Alen'in suratsızlığı değildi.İleri düzey güç ve dövüş eğitimi almaya başlamıştım ve beni dövüş konusunda eğiten kişi de Delilah'tı.Del,otuzlarının başlarında oldukça dobra bir kadındı ve eli de baya ağırdı.Çoğu dersten elimde bir buz torbasıyla veya annemin karışımlarından biriyle çıkıyordum.Hatta bir defasında hastane kanadına gitmek zorunda bile kalmıştım.Ama o gerçekten iyi bir eğitmendi ve ben de ondan çok şey öğrenmiştim.
Ignia gençleri her grubun güçlerine bir simulasyonla çalışsa bile -bu da yeni öğrendiğim bir kelimeydi- Toren bizi kendi eğitmek istemişti.O Nessa'nın deyimiyle eski kafalı ama sevecen bir ihtiyardı.Savaşta oğlunu kaybetmenin acısını her daim yansıtan o hüzünlü gözleriyle yaşına göre oldukça çevikti.Refleksleri biraz olsun paslanmamıştı ve samimiliğiyle bana babamı,küçük huzurlu evimizin bodrumunda güç eğitimi yaptığımız günleri hatırlatıyordu.Belki de bu yüzden Dorothil'in Lucan'da yeri ayrı olduğu gibi,Toren'in yeri de bende hep ayrı olacaktı.
"Peki,şimdi gidebilir miyim?" dedim kalkarken "Ha,niyetin beni daha da yumruklamaksa sıradaki dersime geç kalıyorum."
Delilah gevrek bir kahkaha attı.
Sıradaki dersim Elemental Silahı'ydı ve bunu her hatırladığım,o derse her girdiğim ve o lanet şeyi her tuttuğumda;o ölüm soğuğu metali parmaklarımın arasında hissedip ondan çıkan her yeşil ışığı gördüğümde kalbime binlerce iğne batıyor,midem kalkıyor,o şeyi yere fırlatıp ondan olabildiğince uzaklaşmak istiyordum.O şey masum insanların canını yakmıştı,ailemi benden almıştı.Hala da orada bir yerlerde,başkalarından sevdiklerini koparmaya devam ediyordu belki de.
"Dersimiz bitmiştir," dedi Delilah ciddi bir şekilde.Eşyalarımı toplarken tekrar konuştu.
"Şımarma ama bugün gerçekten iyiydin Al,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENTAL
Science FictionSavaşlar,kıtlık,kuraklık ve bir de insanlara elementsel güçler verip mutasyona uğratan bir göktaşı yağmuru. Sonuç:KAOS Verilen kararlara uymayıp kendini kral ilan eden hava elementalleri. Bunun sonucuysa,ZULÜM Ve henüz Aeria'nın haberi olmasa da,15'...