Gece saat 1 gibi kalmıştım. Uykum bir anda kaçmıştı. Mutfağa su içmek için indim. Kendime bir bardak su doldurduktan sonra masaya oturdum bahçeden ses geliyordu. İlk önce jackin köpeği sanmıştım. Ama daha sonra konuşma sesi duydum. Sessizce bahçeye çıktım. Zach oradaydı. Telefonla konuşuyordu.
"anne bu sorumsuzluğu nasıl yaparsınız ya. Nasıl. Ya başlarına bir şey geldiyse ne yapacaksınız ha. Lanet olsun anne kapat şu telefonu."
Zach çaresizce gökyüzüne bakıyordu. Sinirliydi.
"kahrestin.ne yapacağım ben. En iyisi gitmek."
Dayanamayıp kendimi zache gösterdim.
"iyimisin."
"gitmem gerek"
"nereye annenle konuşmanızı duydum."
"bak bu seni ilgilendirmez tamammı."
"belki yardım edebilirim. Bak jack'e yardım ettim. Ne oldu bari onu söyle."
"annemle babam hafta sonu için teyzelere gitmişler."
"e ne var bunda."
"kardeşlerimi evde bırakıp gitmişler.ryanın telefonunu evin telefonunu arıyoruz ama açmıyor. Başlarına birşey gelmiş olabilir."
"nasıl yani reese ve Ryan evde yalnız mı"
"aynen öyle.şimdi benim gitmem lazım."
"bende geliyorum."
"yok ya. Tabiki de gelmiyorsun."
Zach eve girip daniel ın arabasının anahtarını aldı ve arabaya bindi. O beni istemiyordu ama bana ihtiyacı vardı. Bundan emindim. O arabaya biner binmez bende arabaya bindim ve ön koltuğa oturdum.
"ne yaptığını sanıyorsun."
"bana ihtiyacın olacak bundan adım gibi eminim."
"senin annen baban merak etmezmi?öyle 10 dakikalık yola gitmiyoruz. Texas'a gidiyoruz."
"olsun.ayrıca annen babam yok. Aslında annem var ama türkiye de ben hocamla kalıyorum burda."
"nasıl yani koskoca ülkede yalnızmısın?"
"dediğim gibi hocamla kalıyorum. Oya teyze harika bir insan. Ayrıca itiraz istemiyorum. Bende geliyorum."
"kızım sen bir baş belasısın."
Aman Allahım Bana kızım demişti. Evet zach senin kızın.
"bir dakika sen 17 yaşındasın araba kullanamazsın ehliyetin yok."
"saçmalama söz konusu Benim kardeşlerim."
"diğerleri 19 yaşında onlardan birini kaldırabilirdin."
"bütün dünyaya duyurmamız gerekmiyor."
Zach araba kullanmayı biliyordu.Okadar çok uykum vardıki artık sevmememe rağmen uyumuştum.
Kalktığımda zach hala araba kullanıyordu.saate bakmıştım.saat 4 dü. Uykulu bir ses tonuyla
"yuhh. Ben kaç saattir oynuyorum ya."
Yuh diyerek ayıp etmiştim.
"şey pardon ben yolculuk sırasında pek uyumayı sevmemde şaşırdım bir an."
"önemli değil ama 3 saatir konuşmuyorum. Sıkıntıdan patladım."
"tamam uykumu aldım ben. Artık uyumam. Müzik dinlemeye ne dersin. Radyodan müzik açmıştım. Şansımıza çocukların free şarkısı çıktı. Bu şarkı ve diğer bütün şarkılarını çok seviyordum. Yüksek sesle söylemeye başladım. Zach gülerek Bana bakıyordu. En sonunda oda eşlik etmeye başladı. Zach arabanın üstünü açmıştı. Koltuğun üstüne çıkarak gövdemin yarısını dışarı çıkarttım. Bağırarak söylüyordum oda bağırarak söylüyordu. Evet gerçektende kendimi özgür ve mutlu hissediyordum. Daha sonra corbyn zach'i aradı. Dışarı ses geliyordu.
"alo.dostum neredesin. Denizde yok."
Daha sonra telefonu jack aldı eline.
"alo sevgilim seni çok merak ettim nerdesin. Yoksa beni denizle mi aldatıyorsun."
Zach:
"saçmalama noodle. Biz texas'a bize gidiyoruz."
Jack:
"beyler iş büyümüş zach denizi ailesi ile tanıştırmaya götürüyor."
Jonah:
"hey dostum baştan denize karşı hislerinin olduğunu söyleseydin emin ol o kıza öyle davranmadım."
Daniel:
"hayırlı olsun bro."
Bunlara gülmemek imkansızdı.
Zach:
"çocuklar siz ne saçmalıyorsunuz yok öyle bir şey."
Ava:
"ama ben anlamıştım. Bakışları ele veriyordu zaten."
Zach:
"çocuklar öyle değil. Reese ve Ryan evde tek başına. Annem ve babam onları yalnız bırakıp gitmişler arıyoruz ama açıyorlar."
Corbyn:
"bizde geliyoruz."
"hayır size gerek yok corbyn."
Deniel:
"bizi habersiz bırakmayın"
"tamam. Görüşürüz."
Saat 5 gibi ZACH'İN evine gelmiştik. 4 saattir yoldaydık.arabadan indik ve hızlı adımlarla eve doğru yürüyüdük.zach'in yanında evin anahtarı vardı. Hemen açtı ve girdik. Gördüğümüz manzara karşısında kalakaldık. Ev darmadağınıktı.heryerde cips kola hazır yiyecekler kutusu vardı. Bazı cipsler yere dökülmüştü.reese mutfağın tezgahında uyuya kalmıştı. Ryan ise koltukta. Zach hemen reeseyi mutfak tezgahından almıştı. Bende Ryanı kaldıracaktım. Zach kardeşlerine fena halde kızacak gibi görünüyordu. Ryanın yanına gidip
"hey Ryan dostum haydi kalk. Ryan hey Ryan."
Rayn en sonunda kalkmıştı. Zach kucağında kız kardeşini getirmişti. Reese de uyanmıştı.zach konuşmaya başladı
"Ryan ne oluyor burda."
"ne oluyor iki kişilik parti oluyor abi. Reese ile eğleniyoruz. Hazır annemle babamda yok."
"Ryan sen ne saçmalıyorsun. Telefonları neden açmıyorsun."
"Reese ev telefonunu koparttı. Benim telefonumda suya düştü."
"hadi Reese daha küçük ama sen Ryan büyü artık. Seneye ortaokula başlayacaksın. Ama hala 5 yaşındaki çocuk gibi davranıyorsun."
"özür dilerim abi."
Reese yeniden uyumuştu. Ryan odasına çıkmıştı. Bende etrafı toplamaya karar vermiştim.
"en iyisi ben buraları toplayayım."
"dur bekle bende yardım edeyim."
Zachle etrafı topluyorduk. Arkam dönük cipsleri bir poşete atıyordum. Zach ise Pet şişeleri topluyordu.aynı anda birbirimize döndük. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Neredeyse burunlarımız birbirine değecekti.gözlerimin içine bakıyordu.
" pardon. "
" önemli değil."
Kalbim normalden farlı atıyordu. Tuhaf bir şeydi bu. Neden böyle oluyordum.
ZACH'İN ANLATIMI
neden böyle oluyor. Onu görünce kalbim çok hızlı atıyor. Mideme kramp giriyor. Ondan daha güzel kızlar görmüştüm ama hiç birinde böyle olmamıştım. O herkezden çok farklıydı. Keşke hep yanımda kalsa. Ne saçmalıyorum ben. Çıkar şunu aklından zach. Telefonumıu karıştığında telefonunu biraz karıştırmıştım. İnstagramına girmiştim 10 bin takipçisi vardı. Dans videolarını atmıştı. Baya güzel dans ediyordu. Gerçektende beni kendine çekiyordu. Öhöm öhöm zach kendine gel. İki yeni mesajı vardı. Biri ozan diye biri can diye bir çocuklardandı.türkçe mesaj atmışlardı. Söyledikleri şeyi çeviriden çevirmiştim.can denen çocukla sanırım eski sevgililerdi."deniz beni affet. Ayrılalı 8 ay oldu. Ve ben 8 aydır nederedeyse nefes almakta zorluk çekiyorum. Lütfen yine biz olalım."
Ne kadarda klişe bir mesajdı.kesin pisliğin tekiydi bu çocuk. İnstagramına girmiştim. 18 yaşındaydı. Güzel sanatlar öğrencisiymiş. Çeviri benim sayemde köşeyi dönecekti sanırım. Denizin ağzından bir mesaj yazmaya karar verdim.çeviriden çevirdim ve aynısını Türkçe yazdım.
"hayır seni affetmeyeceğim. Sen tam bir pisliksin. Bana bir daha mesaj atma."
Aman tanrım Türkçe ne kadar zor bir dildi.daha sonra ozan deden çocuğa baktım. Oda dansçıydı.lanet olsun yakışıklıydı ve güzel dans ediyordu.oda denize "Los Angeles nasıl gidiyor. Eğleniyormusun?"
Ne kadar pişkin bir çocuktu. Ben yine çevirinin yolunu tutmuştum cevap yazmak için.
"sanane"
Bu en güzel cevaptı daha sonra konuşmaları silmiştim. Ben neden böyle bir şey yapmıştım bilmiyorum. Banane neden sevgilisiyle barışmasına izin vermedim ki. Aman neyse sonuçta o türkiye de deniz burada.
DENİZİN ANLATIMI
Zachle etrafı toplamıştık.ikimizde çok yorulmuştuk. Koltuğa oturdum. Oda benim yanıma oturdu.
Zach:
"baya yorulduk ama."
"ben bittim. Öldüm artık ruhuma fatiha okursun."
"ne? One be"
Ayy rezil oldum. Bu çocuk nerden bilsin fatiha yı.
"yok bişey ya önemli değil. Televizyonu açsana izleyelim."
"olur."
Zach televizyonu açtığında karşımıza bir talkshow çıktı. Ama benim gerçektende uykum vardı gözlerim yavaş yavaş kapandı.
Sabah uyandığımda birisine sarılıyordum.aman allahım zachle sarmaş dolaş uyumuşuk.be kafamı göğsüne koymuştum sarılıyordum. Oda yanağını kafa koymuş uyuyordu. Ve ben ölmek üzereydim. Ben zache çok bağlanmışım. Onu bırakmak istemiyordum. Bu güzel anı bozmak istememiştim ve gözlerimi yeniden kapattım.
ZACH'İN ANLATIMI
uyandığımda denizle sarmaş dolaştık. Bu hoşuma gitmişti. Bu anı bozmak istemiyordum. Ve gözlerimi yeniden kapattım.
Merhaba.nasılsınız. Bu bölüm sonu biraz romantik oldu sanırım. Sizi seviyorum. Bu arada favori üyenizi yorumlara yazmayı unutmayın. Söylemeyi unuttum. 3. Bölüm tanışma silinmiş diğer bölümde onun özetini anlatırım. Yazmaya üşendim😁
![](https://img.wattpad.com/cover/155659074-288-k959460.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞÖHRET (why don't we hikayesi✌)
Fiksi PenggemarŞöhretin kapıları açıldı artık why don't we için burdayım.