Romeo ve Juliet - 10

1.3K 136 99
                                    

Jungkook jileti yavaşça ipin olduğu kısma değdirdi. Jiletin soğukluğu ona son anlarında eşlik edecekti.

Jungkook hiç düşünmeden derinlemesine bir kesik attığında kanı hızlıca açtığı boşluktan çıkmaya başlamıştı. Bir anda ne yaptığını idrak etmeye çalıştı ama doğrusunu yaptığını düşünüyordu.

Bilinci yavaşça kapanırken kendini huzurun, Lalisa'sının kollarına bıraktı. Sonunda yanındaydı.

~

Lalisa kendi mezarının başına hızlıca yürüyordu. Jungkook'u orada bulmayı umut ediyordu yoksa evine gidecekti.

Sahte bir ölüm hazırlamıştı arkadaşı Jimin'le. Böylelikle o beladan kurtulabilecekti. Babasının kitabındaki eski bir numaraydı bu ama her zaman işe yarardı.

Jimin mesaj attığında oturduğu banktan koşar adım kalkıp yürüyordu. Jungkook'u mezarının başında bulmayı istiyordu. Onu çok özlemişti.

Mezarının başına geldiğinde yerde yatan bedeni gördü. Bir anda duraksadı Lalisa. Kalbi vücudundan çıkacakmış gibi atıyordu.

Tökezleyerek yerdeki bedenin yanına gittiğinde kanları gördü. Çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Hızlıca Jungkook'un yanına oturdu ve başını dizlerinin üstüne aldı. Ağlamaya başlamıştı.

"Jungkook... Jungkook ne olursun aç gözlerini. Jungkook cevap ver bana. Lütfen Jungkook. Aç gözlerini yeter ki. Gerçekten kızmayacağım sana. Yeter ki o gözlerini aç ve bana iyi olduğunu söyle. Başka hiçbir şey istemiyorum. Jungkook konuş benimle. Böyle susma. Gözlerini aç ve kız bana. Seni ağlattığım için, bıraktığım için, böyle bir şey yaptığım için. Ama yeter ki susma Jungkook. Sen susarsan ben ölürüm."

Lalisa elini yere indirdiğinde acıyla elini havaya kaldırdı. Yerdeki jilet elini kesmişti. Lalisa bir süre jilete baktıktan sonra eline aldı. Jungkook'un hangi bileğini kestiğine baktı.

Bileğinde ipi görünce içi burkuldu. "Seni yalnız bırakmayacağım sevgilim."

Lalisa jileti ip olan bileğine bastırdı ve derin bir kesik açtı. Canı yanıyordu ama bu kalbinin yanmasının yanında hiçbir şeydi.

Jungkook'un elini tuttu. İplerin olduğu bilekleri yan yanaydı. Lalisa bu düşünceyle gülümsedi. Kan vücudundan çok hızlı bir şekilde ayrılıyordu. Onun da onu terk ettiğini düşünmek içinin burkulmasına neden oldu.

"Biz... modern dünyada ki Romeo ve Juliet'iz Jungkook. Tıpkı onların sonunu paylaşıyor gibiyiz. Ama biz... birbirimize bu iple bağlıyız."

Lalisa bilincinin iyice kapandığını hissedince sevgilinin göğsüne koydu kafasını. Hiç ses yoktu. Kalbinin deli gibi atması gerekiyordu ama tek bir atış bile yoktu.

Gözleri kapanırken bir tek bunu düşündü. Kalpleri artık birlikte susmuştu.

~

Jimin iki sevgiliyi mezarın başında sarılmış bir şekilde görmeyi hayal ederek tekrar Lalisa'nın sahte mezarına gitti. Bu tuzağı ikisi hazırlamıştı.

Jimin mezara yaklaştığında gördüğü manzara ile donup kalmıştı. Bir anda gözünden yaşların akacağını hissetti. Kendini tuttu ve yavaşça yanlarına yürüdü.

İlk Lalisa'nın kalbini dinledi. Sonra ise Jungkook'un. Ardından bir ambulans çağırdı ve ağlamaya başladı. Her şey için geç kalmıştı.

SON

RopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin