4. Bölüm

3.1K 350 11
                                    

• Suzan Hacıgarip - Sen Kül

Ay tutulur, güneş tutulur da
İnsan insana tutulur mu hiç?

Ay tutulur, güneş tutulur daİnsan insana tutulur mu hiç?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm ithafı; tugbaakse

Ölüm Kokan Papatyalar

4. Bölüm
Kumar

"Bugün sizi bekleyenlerin sonu gelmiyor." dediğinde kaşlarımı çattım. Gözlerini takip eden gözlerim baktığı yerdeki takım elbiseli adamı gördü.

"Hasan." Dedim restoranın önünde bana doğru bakan adama bakarken. Dedeme Yakut'a gidiyoruz dediğimde hemen kapatmasının nedeni buydu demek, arkamdan Hasan'ı yollamak. Gözlerimi devirdim.

Yanımdaki adamın kalbimi yıkıp geçen suretine baktım. "İyi akşamlar, Arslan Bey." Dedim onun sürekli aramıza çizdiği siz biz oyununu sürdürerek. Ama adının dudaklarımdan çıkışının en çok kalbime zarar olduğunu tekleyince anladım.

"İyi akşamlar, Armağan Hanım." Dedi benim sürdürdüğüm oyunu devam ettirerek. Yeşillerine baktım, sanırım yatağa yattığımda gözlerimi kapattığımda göreceğim gözlere yeterince dikkatli bakmıştım.

Yanından ayrılacaktım ki kulaklarımı dolduran hayran olduğum sesi yerimde durarak ona biraz daha bakmamı sağladı. "Armağan?"

Efendim gönül yaram? Demek istedim.
"Efendim?" Dedim bakışlarımdan üzerine yağan korların arkasından.

"Staj başvurusu için yarın gelebilir misin?" Dediğinde rüzgar yüzünden mavi gözlerimin önüne gelen saçın varlığından yararlanarak tebessüm ettim.

"Gelirim."
Sen iste yeter ki, ben cehennemin dibine kadar gelirim.

Ona cevap verirken gözümün önüne gelen sarı tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Söyleyecek sözüm kalmadığında kafamla son bir selam verip arkamı döndüm. Adımlarımı Hasan'a doğru attım. Sırtımda zehirli oklarını hissettim, ama dönüp ona bir daha bakamadım. O kadar çok bakmıştım ki her baktığımda bana aynı şeyleri katlanarak hissettirmesi beni korkutmaya başlamıştı.

Karşısına geçtim kaşı gözü kahverengi olan adama baktım. "Selam." Dedim yanından geçip siyah lüks arabaya binerken.

"Selam." Dedi o da benim gibi arabaya yönelirken.

Arabaya bindiğim andan itibaren önümüzden gelip geçen onun arabasını gözlerimle takip ettim.

"O adam kimdi, Armağan?" Diyen yanımdaki ses ile kafamı camdan çekerek ona çevirdim. Uzun kirpiklerinin arkasından bana bakıyordu.

"Hangi adam?" Dedim bilmemezlikten gelerek, çünkü biliyordum ki ona ne söylersem bu dedeme söylemekle eş değerdi ve ben buna daha hazır değildim.

Ölüm Kokan Papatyalar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin