Herkese merhaba!Sevdiniz mi bizim ikiliyi?
Ben de büyük heyecanla yazıyorum :)
Bölüm Şarkısı : Sezen Aksu-Şanıma İnanma
Keyifli Okumalar ..
--
Yer yarılıp yerin dibine girmek,utanmanın en üst noktalara çıktığı ve tam olarak karşılık bulduğu bir deyimdir.Şuan da da beden bulmuş bir vaziyette Mizgin'in karşısında duruyordu.
Kendisine doğru gelen simsiyah silüeti,ik başta tanımlayamamıştı fakat yaklaştıkça yüzü gözü belli olmayan bir kadın olduğunu anlaması uzun sürmemişti.Saniyeler sonra içinden bambaşka bir kimlik çıkması,bu kimliğin de kardeşinin görümcesine ait olması kafasını iyice karıştırmıştı.
O kız anasına laf mı etmişti?
Ateş saçan bakışları onu gayet korkutmuş olacaktı ki dudağının kenarını dişleyip kendisi dışında her yere göz gezdirerek açıklamaya yapmaya çalışır gibi bir hali vardı.Bakışları kesiştiğinde de nedense söyleyeceklerinin pek de bir gerçekliği olacağını düşünmeden ti'ye alırcasına baktı Hezal'e.
Böyle alttan alttan.
-'Ananız hanımefendiyi tenzih ederim,hanım ablaya benzetilince öyle kafam attı.'
Dediği ayıp bir şey değilmiş gibi umursamazca şalını bir omzundan diğerine atıp anlam veremediği bakışlarla yanındaki kızı süzüyordu tuhafça.Hem bu kılıkla ne yapmaya çalıştığını da çözememişti.
-'Ne o,bu civarlarda sirk mi var?Bu kılıkla ancak oraya gidilir de..'
Hezal'in duyduğu lafla üzerinde hiç utanmadan eser kalmamıştı.Ne kadar severse sevsin Mizgin'in aklı sıra onunla alay etmesine asla susacak bir kız değildi.Her şeyden evvel kanı deli akıyordu canım onun bir kere!
-'Yok canım ne sirki hem olsa herkeslerden önce sizin haberiniz olurdu!'
Gözlerini kısa kısa her bir kelimesinin üstüne basarak öyle bir söylemişti ki sanki sözlerindeki iğne canlanıp Mizgin'in yüzüne gözüne batıyordu.Onun suratında da az önceki alaycı ifade yerine son derece sinirli bakışlar vardı.
-'Sen bir gel bakayım!'
Kolundan tutup bir kenara götürüldüğünde aklında sadece kolunda duran eller vardı.İlk kez teni tenine değiyordu ve şuan kalbi olması gereken yer dışında her yerinde atıyordu.Artık kolundaki ellere nasıl melül melül baktıysa adam elektrik çarpmış gibi çekmişti ellerini üzerinden.Öyle olunca hemen gelmişti kendine.
-'Laflarına dikkat et kızım,ne biçim sözler onlar?'
Belki aralarında bir şey olmuş olsaydı kızım demesine içi eriyebilirdi ama şimdi üstüne üstüne gelirken böyle demiş olması sadece canını acıtıyordu.İki elini Mizgin'in göğsüne koyup onu kendinden uzaklaştırdıktan sonra burnundan soluyarak konuşmaya başladı.
-'Üfff,hava bilmem kaç derece ne üzerime üzerime geliyorsun!Sen düzgün laflar et de karşılığını bul!Hem..hem ben senin nereden kızın oluyorum?'
Sanki bir uzaylıymış gibi anormal bakışlarla kendisine bakan adamın bu hali ona son derece tatlı gelse de bir yandan bu kadar yakın olup da bir o kadar da uzak olmaları içini kemiriyordu.
-'Yok seninle uğraşacak vaktim,haydi bacım haydi işine.'
BACIM?
Yanaklarının içini sıkıyordu ağlamamak için,herhalde hayatında daha önce hiç bu kadar ağlama isteği ile yanıp tutuşmamıştı.En başında sizli bizli,sonra kızım en sonunda da bacıma nasıl bu kadar kolay geçmişti bu adam,akıl alır gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEZAL
General FictionAmed'in zorlu şartlarında herkesin içi kan ağlayacak,herkes kaderine boyun eğecek değildi ya. Birileri cesur davranmalı,kendisine dayatılan kader adı altında istemediği şeylere karşı gelmeliydi. Hezal,bu cesareti gösterdi. Hayatını başkalarının elle...