Bela -9-

79 13 0
                                    

Araba anı frenle durdugunda geldiğimizi anladım.Yaklaşık yarım saattir yoldaydık ve ıkımızde tek kelime konusmamıstık.Sorulacak bır yığın sorum vardı ama özgür gelmeden bir şey cevaplamayacagını bildiğim için susup camdan dışarıyı izlemeyi tercih etmiştim.Bakıslarım arabadan inmiş telefonla konuşan ardayı bulduğunda onu incelemeye başladım.O kadar yakısıkıydı kı.Kasları şu an sınırlı olduğunu belli edercesine gerılmıstı ve siyah tısortunden fazlasıyla belli oluyordu. Deri ceketinin cebinden ellerini çıkarıp uzun parmaklarını siyah saçlarından geçirdi sıkıntıyla telefondaki kişiye bırseyler söyledi.Kısa bır süre sonra 'Tamam' deyip telefonu kapadı arkasını dönüp yoğun kahverengi gözleri gözlerimi aradı gözlerimiz bulustugunda hızla kapıyı açıp yanına gittim.Karşımızda terkedılmıs gibi duran binayı inceledim.'Hadi gel sana ıcersını gostereyım' dedi hafıf bir tebessümle basımı sallayıp peşinden gittim.Ürkütücü binanın kapısına gelince duraksadım hava kararmaya başlamıştı ve ıcerden gelen sesler su an bana hıç yardımcı olmuyordu. sessizce yutkunup derin bir nefes aldım tam adım atıcakken yanımdan gecen fareyı gormemle çığlık atmam bir oldu. Arda anında yanıma gelip soran gözlerle beni incelerken yuzumun kireç gibi bembeyaz olduğuna emindim.Sesımın tıtrememesını umarak 'Fare' dıyebıldım.Yüzüne yayılan rahatlama ifadesini görür gibi oldum.uzun bir süre bana baktıktan sonra elini uzatıp 'Gel buraya' dedi korkudan titreyen elimi yavaşça ona doğru uzattım.Güçlü elleri elimi kaplayınca bana bakıp güven verircesine gülümsedi.Arkasından giderken 'Burada ne arıyoruz Arda ' dedim önümde yavasca merdivenleri çıkarken 'özgür senin basının onun yüzünden belada olduğunu söyledi' dedi anlamayan gözlerle ona bakarken 'Benim basım belada filan değıl ' dedım.Omuz sılkıp son medıvenıde çıktıktan sonra kenara çekilip benim geçmem için yer açtı.Odaya girdiğimde son günlerde alışık olduğum şaskınlık vucudumdakı yerini aldı.Dısardan o kadar eski görünmesine ragmen içi çok yeni ve modern dosenmıstı.Arda samimi bir şekilde gulumseyıp 'Mekanımıza hosgeldın Begum' dedi adımı onun ağzından duymak içimi kıpır kıpır ederken belli etmemek için kafamı sallayıp 'Burası dışardan gorundugunden daha güzelmıs ' dedim arda da heyecanla kuçuk bir çocuk gibi sırıtıp kafasını salladı.Elimi bırakıp karşıda fazlasıyla rahat görünen koltuğu işaret ederek 'Rahatına bak ' dedi elini bırakmış olmanın verdiği boşlukla buruk bir şekilde gulumsedım ve işaret ettiği yere oturdum.İlerde daha önce farketmedıgım mini dolaba giderken 'Bırseyler içmek ister mısın ? ' Dedi susuzluktan kurumuş dudaklarımı yalayıp evet anlamında basımı salladım.Kendine adını bilmediğim bir içki çıkartıp bardaga doldurduktan sonra biraz daha dolabı karıştırıp elindeki meyvesuyu sısesını salladı daha sert bırseyler içmeyi umduğum için yüzümü burusturarak 'senin ıctıgınden alamaz mıyım ? ' Diye sordum bir süre bana baktıktan sonra aklına bırsey gelmiş gibi oldu ve olumsuz anlamında kafasını salladı 'özgür 'ufaklıga içki ıcırmek yok' dedi ' ozgurun taklıdını yaparken çok komik görünüyordu.onun bu haline guldukten sonra homurdanarak 'Bana ufaklık demesine bir anlam veremıyorum aynı yastayız' dedim arda yine samimi gulumsemelerınden birini gönderirken 'malesef sana içki veremem begüm ' dedi dudaklarımı sarkıtıp yavru kopek bakışı yaparken elindeki bardağı bana doğru sallayıp 'şimdi sana neden ufaklık dediğini anladım' dedi yüzüm anında kıpkırmızı olurken gözlerim şaşkınlıkla açıldı sinirle homurdanıp ona dil çıkardım kollarımı gogsumde birleştirip önüme döndüm.ardanın kahkahalarının arasında. Tam bir ufaklıksın ' dediğini duydum. Yerimde huzursuzca kıpırdanıp bir şey demek için ağzımı açtığım anda gelen sesle yerimde sıcradım onun devamı olarak daha siddetli bir ses gelince hızla arda nın yanına koştum.O da bana güvende hissettirmek için elimi tutarken mıdemdekı kelebekler vucuduma sevinç pompaladı.Duygu karmaşası yaşarken ayak sesleri yavas yavas bize yaklaştı korkuyla Arda ya iyice yaklaştım.Kapıda özgür gozukunce korkudan tuttuğum nefesımı sesli bir şekilde dışarı saldım. Sert bakışları Arda yla ben arasında gidip gelirken ellerimizde sabıtlendı.Çenesi kasılırken delici bakışlarını Arda ya çevirdi 'Artık gidebilirsın Arda ' diye tısladı Arda duyduğu soz karşısında saskın gözlerle özgür e bakarken kafasını salladı elimi yavaşça bırakıp giderken bir anda duraksadı 'Peki ya Begüm?' Adımı ikinci defa ondan duyarken tekrar heyecanlandım beni düşündüğü fikri mıdemdekı kelebeklerı harekete geçirirken dudaklarım sevinçle yukarı kıvrıldı.Ozgur anlam veremediğim sert bakıslarından birini bana yollarken 'Onunla ben ılgılenıcegım' dedi.Arda bırsey demeden asağı inerken arkasından bakakaldım.Bir anda Ozgur un içki doldurduğu bardagını masaya vurmasıyla kendime geldim.Hızla ona donup 'Neden bu kadar sert davranıyorsun?' Diye sordum beni umursamadan içkiyi tek yudumda içti ikinci bardağı doldururken karşısındaki sandalyeye oturup oflayarak 'Neden buradayım Ozgur ' dedim bakışları gozlerımde sabıtlendıgınde urperdım daha önce uçsuz bucaksız durgun bır okyanus u andıran mavi gözleri şimdi fırtınalı bir gökyüzü gibi griydı.Onu bu kadar sinirlendiren şeyin ne olduğunu düşünürken Ozgur 'Buradasın çünkü ben öyle istiyorum ' dedi beklemediğim cevap karşısında tanıdık şaskınlık ve öfke karısımı his vucudumu sararken gözlerimi kısıp bırsey demeden yerımden kalktım hızla merdivenleri inerken bılegımı tutan demir gibi elle bir anda durdum. Ozgur un çenesi çok ofkeli olduğunu belli edercesine kasılırken dişleri arasından 'Nereye gittiğini sanıyorsun sen ! ' Diye tısladı.Ağzından gelen içki kokusuyla yüzümü burusturup 'Cehennemin dibine Ozgur! ' diye bağırdım Ozgur sanki mümkünmüş gibi daha fazla sınırlenırken beni hızla ıttı sırtım sert duvara carparken yüzümü bu sefer acıyla burusturdum Ozgur un dev gibi vücudu kaçmamı ıımkansızlastırıcak derecede üstüme kapanırken buyük elleri başımın iki yanında duvarda sabıtlendı 'Seni uyarmıstım sert kızlara karsı koyamıyorum demiştim ..' Acı cekermıs gibi gözlerini yumdu kelimeleri toparlayıp bana döndüğünde gözleri daha önce hıç görmediğim korkutucu bir tona burunmustu.'Lanet olsun Begum!' Diye bağırıp yumruğunu duvara geçirdi yavaşça kulağıma yaklaşıp 'Buna karsı koymak çok zor ' diye fısıldadı sıcak nefesi urpermeme neden olurken dudakları boynuma kuçuk bir öpücük bıraktı.Gozyaslarım gözüme hucum ederken titreyen sesımle 'Ozgur yapma ' dedim 'bu kadar yakınken sana dokunamamak çok zor' ikinci öpücük vucudumun ısınmasına sebep olurken gözümden bir damla yaş suzuldu titreyen ellerimi ozgur un kaslı göğsüne bastırırken hıckırarak 'Lütfen ' diye fısıldadım.Ozgur elektrik çarpmış gibi tıtreyıp anında benden uzaklaşırken titreyen bacaklarım beni daha fazla tasıyamadıgından duvara surtunup olduğum yere oturdum. Gozlerımden süzülen yaşları sılerken kafamı dızlerıme gomdum ve uzun süre böyle durduk.Sonunda özgür sessizliği bozarak 'Begum bana bak' dedi onu görmezden gelerek sessizce ağlamaya devam ettim ahşap zeminden gelen seslerden bana yaklaştığını duyabılıyordum.özgür tekrar 'Begum lütfen bana bak ' dedi vucuduma yayılan merak duygusuyla yavaşça kafamı kaldırdım ofkeli ifadesi gitmiş endişeyle bana bakan Ozgur e gözlerimi dıktım 'Ne var ?' Sinirle elini saçlarından geçirip 'Özür dilerim tamam mı ben çok ıcmıstım ve sen..' Yavaşça ayağa kalkıp 'Sakın sakın benden özür dileme senden bırseylerı açıklamanı istemiyorum ' dedim arkamı donup giderken arkamdan gelip önüme geçti 'lanet olsun basın belada Begum! ' Ona boş gözlerle bakıp 'Ve bu seni ilgilendirmez ' dedim kafasını iki yana sallayıp 'ilgilendirir en çok beni ilgilendirir ! ' Diye kukredı 'benim yuzumden basın belada'

KABUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin