İçki -11-

61 14 0
                                    

Özgür u hıç bu kadar sınırlı görmemiştim.Son yarım saattir sınırden homurdanıyor etraftaki eşyaları devırıyor ve surekli ıcıyordu.Elindeki kristal bardaktakı ıckısınden bır yudum alıp sinirden titreyen sesini ayarlamaya çalışırken etrafa bı kaç küfür savurdu. Kocaman açılmış gözlerimi ondan çekip Arda ya baktığımda yüzündeki gulumsemenın sılındıgını gördüm. Özgür ne yapacağını bilemez halde bana donup "artık senin eve gitmen gerek " diyerek kolumdan tuttuğu gibi arabaya sürüklemeye başladı. ne yaptıysam da onu bu kararında vazgeçiremedim. zaten ona ve onun dengesiz ruh haline karşı direnecek gücümde kalmamıştı. o gece beni hıç bır açıklama yapmadan apar topar eve bıraktılar. eve girdiğimde yenilmiş çikolata poşetleri çerezler ve yarım içki şişesi beni karşıladı eylül ise bu pisligin karşısında kıvrılmıs uyuyordu. iki elinin arasında sımsıkı tuttuğu kumandayi avuclarinin arasından yavaşça sıyırdım. son ses oynayan filmi kapatarak kendimi Eylülün karşısındaki kanepeye attım.Ve butun gün boyunca yaşadıklarım kafamın içinden bi film şeridi gibi akıp gitti. başımı iki elimin arasına alarak olanlarda mantıklı bı yön ararken Mete nın kim olduğunu düşünmeye başladım.Aklımda farklı senaryolar kurarken bır çıkıp yolu aradım sonuca varamayınca şuan sıcak bi dustan başka hiçbir şeye ihtiyacım olmadigini farkettim.Dustan çıktığımda belki bi haber vardır umuduyla telefonuma sarıldım ne özgur den ne de arda dan haber yoktu ikisinide aradım ama malesef hiç biri dönmedi. Oysa tek istediğim ufakta olsa bi haberdi. Kaç saattir haber alamamanın verdiği huzursuzlukla homurdadım ama daha kötüsü bu bekleyis günlerce bile sürebılırdı.Ben böyle düşüncelere dalıp gitmisken Eylülün "Aaaa Begum gelmııııs " diye haykırması ile kendime geldim. Etrafa yayılan içki kokusuyla yüzümü burusturup"sen içtin mı Eylul " dıye sordum eylül içkili olduğunu belli edercesine gülerken gözlerini kocaman açarak bana anlamsız bi Bakis atti yavru köpek gibi kafasını sallarken 'Bence sende denemelısın su an dünya da benden mutlusu yok' hıckırıkları arasında gülerek içki sısesını gösterdi.Kafamın içinde binlerce soru işareti dönerken Eylul e cıddı mısın bakışı attım.Beni umursamadan kocaman sırıtarak omuz silkti.Önündeki içkiyi bardaga doldurup bana uzattı 'Hadi ama su an buna ihtiyacın var gibi duruyorsun' dedı.Ic sesimi dinlemeden Eylül un elinden bardağı kaptım Eylul kahkaha atarken 'Iste benim kızım' diye bağırdı.Onun bu haline gulmeden duramadım.Ickımden bır yudum alırken son birkaç günde olan olayları düşündüm daha önce Eylül dışında kimseyi hayatıma bu kadar dahil etmemıstım.Küçükken etrafımda bırsuru insan vardı herkese guvenır herkese ıyı davranırdım büyüdükçe kendime duvarlar ordum şimdide asosyal biri değılım etrafımda her zaman insanlar var ama onlara karsı koyduğum duvarlar var ve hıç biri o duvarları gecıcek kadar yakının olmadığı için beni uzemıyorlar bır nevi koruma kalkanı ama Ozgur onları yıkmaya çalışıyordu sanırım benı en çok korkutanda buydu. 'Bır an önce bu is bıtmelı ve ondan kurtulmalıyım' diye mırıldandım. Kafamı kurcalayan binlerce soru vardı olanları sindirmeye ve anlamaya çalışırken ozgur un tenıme degen dudakları aklıma gelince yüzümü burusturdum bana böyle davranmasına izin verdiğim için kendime kızdım kaslarım sinirle catılırken ıckıden kocaman bir yudum aldım sesli bir şekilde yutkundugumda bogazımı tatlı bir şekilde yakıp gecen sıvı midemde yerini aldı.Bardağı tekrar ıckıyle doldururken hıç bırsey dusunmemeye çalıştım.Elimdeki içkide bogazımdan geçip mıdemdekı yerini alırken 'Bu gece hıç bir şey duşünmek yok ' diye yıneledım.Ickı yavaş yavaş vucudumu ele geçirirken duyularım korelmeye başladı elimdeki bardak bir anda avuclarımdan kayarken gurultulu bir şekilde yere carptı bardak paramparça olurken boş gözlerle cam kırıklarına baktım bana aynı şekilde boş gözlerle bakan eylule omuz sılkıp agır hareketlerle masadaki sıseyı aldım ıckıden koca bir yudum alırken artık alıştığım o tanıdık sıvıyla bogazım karıncalandı.Eylül benim bu denli icmeme şaşırmış halde bana anlamsız anlamsız bakarken onu umursamadan masadaki sigara paketini kaptıgım gibi ayağa kalktım.Basımın dönmesini yok sayarak savsak hareketlerle kapıya doğru giderken Eylül 'Nereye gidiyorsun !' Dıye cırladı ona arkamı dönmeden 'Eglenmeye ' dedim benım dedıgıme kahkaha atarken 'Bensız eğlence olmaz ' dedı ve sanki bunu bekliyormus gibi çantasını aldığı gibi disari attı kendini.Eylül önden gidip taksi çağırırken bende kapıyı kapatıp ona yetiştim. Bana donup "Çok guzel bir mekan biliyorum" dedi taksıcıye gıdıcegımız yeri tarif ederken benimde itiraz edecek halim olmadığını farkettım zaten tek istediğim bu saçma olayları bı kaç saatlıkte unutturacak bırseylerdı. Basımla onaylayıp elimdeki paketten bir sigara çıkardım camı yavaşça asağı ındırırken sigarayı dudaklarımın arasına sabıtledım kontrolünü kaybetmeye başladığım ellerım titrerken yavas hareketlerle sigarayı yaktım sigaradan bir nefes alırken duman az önce içkinin geçtiği yolu izlerken bogazımı yakarak geçti kafamı arkaya dogru uzatıp dumanı dışarı saldım.Birkaç nefesten sonra sigara biterken bu kadar çabuk bitmesine homurdanıp sigarayı camdan dışarı attım.Kısa süren araba yolculuğundan sonra parayı ödeyip indik yürüyüşümü kontrol etmeye çalışırken Eylül u takıp ettim barın girişine geldiğimizde kafamı kaldırıp yazıyı yuksek sesle okudum 'BAROCK' kahkaha atarken 'Ne boktan bir isim!' Diye homurdandım.Kapıdaki kocaman vücutlu korumalar bana garip garip bakarken onlara dıl çıkarma istediğimi bı köşeye iterken Bu barın özgür un beni getirdiği bar olduğunu hatırlamam uzun sürmedi gulumsemem anında sılınırken beni dikkatle izleyen Eylul 'Hadi girelim ' dedi yavaşça basımla onaylayıp onu takıp ettim.İçeri girdiğimde tanıdık sigara içki karışımı koku etrafımızı sardı dans eden insanların arasından güçlükle ilerlerken gozumle etrafı taradım özgürle geldiğimizde oturduğumuz yeri ararken gördüğüm şey karşısında donup kaldım.Ozgur un dudakları kucağındaki sarışın kızın dudaklarını somururken bogazımdakı yumrunun geçmesini umarak yutkundum.Ben ondan haber beklerken o burda kızların dudaklarını somuruyordu sinırden gözlerim dolarken Ozgur un mavi gözleri bir an benim gözlerimle bulustu anında dudaklarını kızın yüzünden çekerken şaşırmış gözlerle bana bakıyordu gözlerimi ondan çekmeden yuzume sahte bir gülümseme yerlestırdım.Bana hala boş gözlerle bakan ozgur u yok sayarak Eylul un oturduğu yere doğru emin adımlarla yürüdüm.

KABUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin