cinque🥀

463 65 30
                                    

Yine işimin başımdan aşkın olduğu bir gündü. Büyük annem yaşlandığı için eskisi gibi dikiş tutamıyordu. Bu da dükkanın bütün işinin omuzlarıma yüklenmesi anlamına geliyordu. Üstelik balo gecesinde Prens Harry'nin kıyafetini benim diktiğimi öğrenen soylular bir sürü sipariş vermişti. Sabahtan akşama kadar durmaksızın çalıştığım için de aşırı bitkin oluyordum ve b durum da sinirlerimi altüst ediyor, neredeyse ağlayacak raddeye gelmeme sebep oluyordu. Ama evi geçindirmek için yapmak zorundaydım.

Bugün ki son işimi de hallettikten sonra diktiğim kıyafeti düzgünce askıya koyup arka tarafa götürdüm. Ardından üzerime paltomu giydikten sonra eve gitmek üzere yola koyuldum. Havanın soğukluğu hafif bir esintiyle yüzüme vururken iyice büzülerek yürümeye devam ettim. Sıcak evime varmak için bekleyemiyordum.

Karanlık yolda hızlı adımlarla ilerlerken sonunda evime varmıştım. Evimizin onunda kraliyete ait olduğu her halinden belli olan görkemli kraliyet arabası vardı. Kaşlarım çatılırken hemen basamakları çıkıp evin kapısına geldim. Anahtarımı çantamdan çıkarıp kapının kilidini açtım ve içeri girdim. "Ben geldim büyük anne!"

Büyük annem her eve geldiğimde sesimi duymasıyla birlikte güler yüzüyle yanıma gelir ve beni karşılardı. Bu sefer öyle olmamıştı. Büyük annemden ne ses ne de seda vardı. Aklıma kötü düşünceler işgal etmeye başlarken "Büyük anne?" Diye mırıldanırken evin salonuna doğru yürüdüm. Büyük annemin o gün Harry'nin yanı başında duran adamla gülerek muhabbet ettiğini gördüm.

Büyük annem beni fark etmesiyle ayağa kalktı. "Aa Lina sen mi geldin? Otursana."

Belimden tutup beni koltuğa doğru ilerletirken hala adama bakıyorum. Aklımı işgal eden onlarca soruyu sormamak için kendimi zor tutuyordum. Ama ağzımdan çıkan ise "Hoşgeldiniz." Demek olmuştu.

Christoph kafasını sallayarak "Hoşbulduk." Diye karşılık verdi.

"Mösyö Waltz, kralımızın sana cömert teklifini söylemek için evimize gelmiş," diye açıkladı durumu büyük annem.

"Durum tam olarak öyle Madame!" diyerek büyük annemi onayladı Mösyö Waltz. Bu adamın ne enteresan bir enerjisi vardı öyle.

"Teklifiniz nedir?" Diye sordum merağımı daha fazla bastıramayarak.

"Kraliyet terzisi olmanı rica ediyoruz. Sana şatoda bir oda ve büyük annen için de yatılı bakıcı vereceğiz. Emeğinin karşılığını fazlasıyla alacaksın."

Kafamı iki yana salladım. "Teklifinizi reddediyorum. Büyük annemi yalnız bırakamam. Bana ihtiyacı var. Ayrıca neden şatoya yerleşmemi istiyorsun?" Diye sordum. Saygısızlık edip etmemem umurumda değildi.

"Çok soru soruyorsun sevgili Carolina. Az önce  annen için bakıcı vereceğiz dediğimi duymadın herhalde. Teklifi kabul ediyor musun etmiyor musun?"

Biraz düşündükten sonra kafamı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım. "Kabul ediyorum ama iki şartım var."

Christoph bıkkınlıkla nefes verdi ve "Nedir?" Diye sordu.

"Balkonlu bir oda istiyorum. Ve büyük annemde bizimle kalacak. Böylece hizmetliye de gerek kalmaz. Ben de son zamanlarında onun yanında olmuş olurum." Dedim ve başımı dik tutmaya devam ettim.

"Kabul ediyorum. Söylediklerinin yapılması için talimatları bizzat kendim vereceğim."

Memnun bir şekilde elimi uzattım. Uzattığım elime şaşkınlıkla baktı. Geldiğimden beri gülen yüzü elimi uzatmamla birlikte düşmüştü. "Ne yani anlaşmaya yaptığımız adamlar gibi el mi sıkışacağız?" Diye sordu.

Historia de un Amor| HSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin