8.BÖLÜM

253 16 4
                                    

Halsey bacım naptın. Bangtan'la kanki mi oldun? Bu kadına bayılıyorum yaa...

(Selammmm!
Uzun bir aradan sonra yb attım.
Ağzına soktuğum wattpad'i yazdığım bölüm taslaklarını sildi.
Ağladım resmen. Bende tekrar yazmak zorunda kaldım. Ilk yazdıklarım gibi olmadı ama sizi daha fazla bekletmek istemedim.
Umarım beğenirsiniz.
Bu bölüm fazla uzun olduğu için iki bölüme ayırdım diğer bölüm de hemen ardından gelir herhalde.
Sizi seviyorum
İyi okumalarrr💜💜)




JUNGKOOK

Gözlerimi açtığımda elimi ağrıyan başıma götürmeye çalışmıştım ama elimin üzerinde bir el görmemle bu isteğim yarıda kalmıştı. İlk önce ele daha sonra da elin sahibine çıkardım irislerimi.
Yatağımın yanı başında uyuya kalmış bir Taehyung beklemiyordum.
Melek gibiydi.
Uyku sersemi olmaktan çıkmış, kendime geldiğimde anında olanlar geldi aklıma.

Benim uyandığımı anlayan Taehyung da uyanmıştı.

"Tanrım Jungkook uyandın. " diyerek telaşla ellerimi daha sıkı tutmuştu.

Taehyung'un o soğuk bakışları gitmişti. Sanki ilk defa o soğuk maskesini takınmıyordu.

Bizim seslerimizi duyan odanın diğer köşesindeki Namjoon hyung da uyanmış ve yanımıza gelmişti.

"Iyi misin Jungkook"
Kafamı hafifçe sallayıp doğrulmaya çalıştım. Taehyung ise belimden tutup bana yardımcı olmuştu vee yine çok yakındık. Kalbim ona baktığım anda neden hızlanıyordu gerçekten bilmiyordum.

Suyu gösterdiğim anda hemen Taehyung su dolu bardağı bana uzatmıştı.
Tam elinden alacağım sırada ellerimiz birleşmişti ve bu ikimizin de titremesine sebep olmuştu.
Gözlerimiz kesiştiğinde hemen gözlerimi kaçırıp bardağı kendime çekip içmeye başladım.

"Daha iyisin değil mi Jungkook"tekrar kafamı salladıktan sonra Namjoon hyung Taehyung'a dönüp konuşmuştu.

"Sen de artık git istersen. Çok yoruldun. Herşey için teşekkür ederim ve tanıştığıma gerçekten çok sevindim.".

"Peki ,bende tanıştığıma çok sevindim."deyip o mükemmel kare gülüşünü sunmuştu. Daha sonra bana eğilip

"Sonra görüşürüz, yarın okula gel olur mu?"demişti.
Arkasını dönüp tam çıkacağı zaman dönüp
"Kendine iyi bak. Görüşürüz "deyip çıktı.

Ne zaman sırıtmaya başladığımı bilmiyordum . Namjoon hyung

"Kookie biraz daha öyle sırıtırsan gözlerim yaşaracak"deyip güldü.

.

.

İki gün geçmişti o günün üstünden. Yaşadığım en büyük krizimdi.
Bu iki günde kendimi toplamaya çalıştım.

İki gündür okula gitmiyordum. Yarın okula gitmeye karar verdim. Ama tam olarak kendimi hazır hissedemiyordum.
Acıyan bakışlarını görmek istemiyordum.
Beni katil zannediyorlardı.
Bir bakıma haklı olduklarını düşünüyordum. Benim yüzümden ölmüştü.

Bu düşüncelerimden beni ayıran telefonumdan gelen mesaj bildirimiydi.
Telefonumu elimi alıp kimden geldiğine baktım. Bilinmeyen numaradandı.

Bilinmeyen numara:
"Jungkook benim Taehyung. Yarın okula gelicek misin diye sormak istemiştim."

Yine her zamanki gibi kalbim hızlanmaya başlamıştı. Titreyen ellerimle cevap yazdım.

the way |vkook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin