10.BÖLÜM

202 10 7
                                        


[Sizi beklettiğim için çoook özür dilerim. Diğer bölümü hızlı atmaya çalışıcam.
Bir ara dedimki sileyim bu fici ama tek bir kişi bile okusa devam edeceğimi söylemiştim.
Bu bölüm geçiş bölümü gibi birşey oldu. Bundan sonra olaylar daha da hızlı ilerleyecek. Çok çabuk birleştiler demeyin olayların ilerlemesi için bunlar gerekti.

Birde yeni bir fic yayınlamayı düşünüyorum.  Bu sefer acamiliğim yok sanırım. Fantastik bir şey olacak,kurtlu falan. Büyük ihtimal yine vkook olur.

(Bu  arada bölüm içerisinde cinsel  içerik var ama çok azcık,mini minnacık. Ama ben orayı yazarken bile çok utandım😳😖😖 Smut yazsam kim bilir ne olur)]]♡♡

Neyseeeee İYİ OKUMALAR...
..


"Kookie hadi okula geç kalacaksın kalk artık."duyduğum Namjoon hyungun sesi ile hiç istemesem de gözlerimi araladım.

O günün üstünden tam iki hafta geçmişti. İlişkimiz çok güzel ilerliyordu. Bu iki haftada birbirimizi tanımaya çalışmıştık ve daha da yakınlaşmıştık. Ona daha da çok bağlanıyordum. Ama bazen şüpheli hareketleri oluyordu. En basitinden etrafında sürekli korumalar vardı.
Hatta bir keresinde belinde bir silah görmüştüm.  Bunlar beni çok tedirgin ediyordu.

Temaslarımız artmıştı.
Onu gerçekten çok seviyordum.

Her ne kadar Taehyung'a göre sevgili olsak da bana daha doğru düzgün bir teklif bile etmemişti. Ona ne olduğumuzu sorduğumdaysa bana kulaklarıma kadar kızaracağım cevabı vererek
' az önce dilim boğazındaydı Kookie. Bunu arkadaşlar yapamayacağına göre sevgiliyiz işte' demişti.

O da biliyordu benim bir teklif beklediğimi ama uyuz işte.

Okul formamı giyip,saçlarıma da hafif dalgalı şeklini verdikten sonra bu kez mavi olan lenslerimi taktım.
Zaten hiç çıkmayan Taehyung'un lensli gözleri geldi aklıma.  Onları takınca zaten seksiyken binlerce kat daha da seksi olmasını sağlıyordu.
Daha fazla oyalanmayıp birşeyler atıştırıp kapıdan çıktım. Namjoon hyung ve amcam işe gitmişlerdi.Kapıyı kilitledikten sonra eğilip ayakkabı bağcıklarımı bağladım. Diğer bağcıklarımı da bağlayacakken bir el benden hızlı davranıp bağcıkları elimden aldı. Korkuyla irkilip elin sahibine baktığımda kalbim yerinden fırlarmışçasına atmaya başladı .
O burdaydı ve benim bağcıklarımı bağlıyordu. Ona hayran hayran bakarken kafasını kaldırıp bana baktı.

Dayanamayıp kollarımı boynuna doladım kendime çekip dudaklarımızı birleştirdim. Onu gerçekten bu kısa sürede çok sevdiğimi farketmiştim. Dudaklarımızı ayırdığımda şaşkın yüzüne bakıp kocaman gülümsedim. O da beklemediğim bir hareketi yapıp dişlerimin üstünden öpmüştü.

"Demek mavi lens?"deyip alnıma düşen saçları elleriyle geriye atmıştı.
Ellerini yanağıma getirip okşamaya başladı. Başparmağı ile alt dudağımı okşamaya başlamasıyla gözlerim kapanmıştı.
Dudağıma küçük bir öpücük bırakıp konuştu.

"Sana ne dediğimi hatırlıyor musun?"

Gözlerimi aralayıp ona baktığımda tekrar dudaklarıma bir tane daha öpücük bıraktı.

"Bir daha bu kadar süslenme demiştim."deyip bir kez daha öptü.

"Zaten herkes sana bakarken çıldırıyorum sen bir de üstüne daha da güzelleşip dışarı çıkıyorsun."
tekrar bir öpücük bırakıp.

"Sonra ben o sana arsızca bakan gözleri yerinden sökmek istiyorum. "
deyip  bu kez dudaklarımızı birleştirdiğinde dudaklarını hareket ettirip derin bir öpüşmeyi başlattı.

the way |vkook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin