9.BÖLÜM

219 10 9
                                    

[Önceki bölümü okumayı unutmayın. Yazarınızı tebrik edin pls bir günde iki bölüm Ehehhe
Umarım beğenirsiniz
İyi okumalar
Sondaki yazar notunu okuyun😳]

Dikkat feels geçirebilirsiniz...♨🔥🔥🔥
(Yani ben yazarken geçirdim)

.



Son dersteydik. Hala aklım yaşananlardaydı.
Neden bu kadar sinirlendiğini anlamamıştım.
Üstelik daha hiç bir şeyim olmayan ve bir kaç gündür tanıdığım biri bana bu denli karışabiliyordu ve sanırım ben bu birkaç gündür tanıdığım kişiden hoşlanıyordum. Ne kadar geri gitmek istesemde ayaklarım ona doğru koşuyordu. Ona çekiliyordum.

Onu tanımıyordum bile.
Düşününce onun hakkında birkaç şey dışında hiçbir şey bilmiyordum.
Dahası onun hakkında söylenenler beni korkutuyordu.
Sehun'a tehlikeli demişti ama onun da tehlikeli olup olmadığını bilemezdim. Eve gidince onu araştırmayı aklımın bir köşesine not ettim. Onun hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordum.
Ona güvenmeli miydim bilmiyorum ama kalbim onun yanında olmak istiyordu.

Düşüncelerimden beni ayıran zil sesi ile kendime geldim.

Eşyalarımı toplayıp çantama koydum.
Kafamı kaldırdığımda Taehyung'la göz göze geldik. Hemen Bakışlarımı kaçırdım.

Sanırım kalbimin sesini dinleyecektim.

Jimin'e dönüp telefonumdaki yazıyı gösterdim.

"Siz gidin isterseniz ben Taehyung'la gelirim. "

Yavaş yavaş sınıf boşalıyordu.
Jimin sinsice sırıtıp kulağıma yaklaşıp konuştu.

"Göster ama elletme"
dediğiyle gözlerim şaşkınlıkla açılırken kıpkırmızı olmuştum.
Sert bir şekilde omzuna vurup onu uzaklaştırdım.

Bahçeye çıktığımızda Taehyung'u arabaya yaslanmış bir şekilde gördüm. Derin bir nefes alıp ona doğru yürümeye başladım.

Tam önünde durduğumda beni farkedip kafasını odaklandığı telefondan kaldırdı.
Beni görünce şaşırmışa benziyordu. Gelmeyeceğimi düşünmüştü belki de.
Hemen eski surat ifadesine geri döndü.

Onu anlamıyordum. Gözlerinden hiçbir şey okunmuyordu. Sanki yüzüne hiçbir duygu barındırmayan maskesini takıyordu. Bu maskeyi çok nadir çıkartıyordu. Benden başkasına başka bir ifade ile baktığını görmemiştim. Bu kendimi biraz da özel hissetmeme neden olmuştu.

Arabanının kapısını açıp bana gülümseyerek konuştu.

"Hadi gidelim gün batımını kaçırmayalım."

Nereye gideceğimizi çok merak etsemde bir şey yapmadan arabaya bindim.

O da sürücü koltuğuna oturdu.

Bilerek emniyet  kemerimi bağlamamıştım.
Ahhh masum Kookie 'ye noldu?!

Benim kemerimi bağlamadığımı gördüğünde bana doğru eğilip kemerimi taktı.

Tekrar yola dönüp arabayı sürmeye başladı.

"45 dakikalık yolumuz var istersen biraz dinlen."dediğiyle iyice gideceğimiz yeri merak etmeye başlamıştım.

Hazır Taehyung yola bakıyorken ona bakma fırsatını kaçıramazdım.

Ona inanılmaz derecede çok yakışan gri saçlarına , gereğinden iri olan gözlerine, esmer tenine,en sevdiğim yeri olan burnunun ucundaki bene,
en son ise o dolgun dudaklarında takılı kaldı gözlerim.

the way |vkook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin