[Bol fotoğraflı ve uzun bir bölümle geldim. Çok içime sinmesede bekletmemek için yayınladım.
Lütfen düşüncelerinizi yorumlar ile paylaşın. Lütfeeen.Neyse İYİ OKUMALAR
Diğer bölümde görüşürüz. ]]]JUNGKOOK
Okul çıkışında Hoseok ve ben yan yana yürürken Jimin'i o Yoongi denilen çocuğun yanında görmüştüm.
Şaşırmadan edememiştim. Daha sonra ise bizi görünce hemen ondan uzaklaşıp yanımıza gelmişti."O çocuğun yanında ne işin var"diye sert bir şekilde sormuştu Hoseok.
"Ş-şey sadece biraz konuştuk sonra partiye benimle gitmek istediğini söyledi o kadar."
Jimin'in bu söylediğine karşı Hoseok'un kaşları daha da çatılmıştı."Ee sen ne dedin?"diye yine sinirle sormuştu. Bunun üzerine Jimin'de sinirlenmeye başladığını belirtircesine kaşlarını çatmıştı.
"Evet dedim . Hem ne var bunda? Nazikçe teklif edince bende kıramadım. "
Ortamın daha da kötü bir hale geleceğini anladığımdan hemen telefonumu çıkarttım.
"Eve mi gitsek artık. Hem Namjoon hyung merak eder."
yazıp gösterdim. Yüzüme de en masum ifademi bıraktım. Hemen yumuşamışlardı. Ahh lanet olsun seviyorum bu çocukları ya.Oldukça sessiz bir yolculuktan sonra eve varmıştık.
Amcam ve Namjoon hyungla birlikte yemeğimizi yedikten sonra odama geçmiştim. Biraz uyumam gerektiğini düşünüp yatağıma uzandım.
Aklıma yine her zamanki gibi Taehyung geldi. Neden sürekli bu çocuk aklıma geliyordu anlamıyordum ama bir türlü de aklımdan çıkartamadığım kesindi. Benden özür dilemesi ve sabahki kısmen de olsa öpüşmemiz aklıma geldikçe yanaklarım kızarıyor ve istemsizce gülümserken buluyordum kendimi.
Sonra Yugyeom'un anlattıklarını hatırlayınca ürperiyordum. Gerçekten hiç iyi şeyler değildi. Dahası katil olabileceğini söylemişti.
Ama içimde nedensizce bir güven vardı.Sonra aklıma gelen şey ile telefonu elime aldım.
Altı ay önce Minjae olayından sonra hiç girmediğim instagram hesabıma girdim.
Arama yerine Taehung'un ismini yazıp beklemeye başladım.
Resmen oturmuş çocuğu araştırıyordum.Onun hesabına baktığımda ağzım açık kaldı.
Resmen üç milyon takipçisi vardı.
Hatta bir kaç tane fan sayfası bile vardı.
Bu kadar takipçisi olmasına rağmen çok az gönderisi vardı.
Yavaşça aşağı kaydırdım ekranı.
Keşke kaydırmasaydım...
Bir an telefonu düşüreceğimi zannetsemde son anda kendimi toparladım. Ekrana bakmak sağlığım için hiç iyi gözükmüyordu.