ghostv: anlatmayacak mısın?
jennierubyjane: neyi?
ghostv: o'nu işte. nasıl sevdiğini.
ghostv: içinde tutmaktan yorulduğunu biliyorum.
jennierubyjane: sen yorulmadın mı?
ghostv: bazen. yalnız kaldığımda daha çok.
ghostv: ama sonra gülüşünü aklıma getiriyorum ve yorgunluk yerini huzura bırakıyor.
ghostv: çok uyku uyuyamayan biriyim.
ghostv: hayalini kurarken anca uykuya dalabiliyorum.
ghostv: senin sayende.
ghostv: bu arada önüne bak Jennie.
Bakışlarımı telefon ekranımdan yola çevirdiğimde beklediğim otobüsün geliyor olduğunu gördüm. Telefonumu kilitleyip arka cebime koydum. Kartımı bastıktan sonra kendimi boş koltuklardan birine bıraktım.
jennierubyjane: burada mısın? merak etme etrafıma bakmayacağım. sadece merak ediyorum. otobüste misin?
ghostv: sana güveniyorum o yüzden,
ghostv: evet, buradayım.
ghostv: siyah saçlarının açık camdan giren rüzgarla dalgalanışını izliyorum.
ghostv: yakınında olsam kokunu içime çekebilirdim.
ghostv: bu hakkımı sonraya saklıyorum.
jennierubyjane: kendine çok güvenme V.
jennierubyjane: sen bana kimliğini açıklayana kadar belki de ben çoktan O'nunla beraber olurum.
jennierubyjane: kim bilebilir ki?
(Görüldü.)
Say life's a bitch? But mine's a movie.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can u see me? •taennie
Short Storyghostv: kalbinle bak. ghostv: beni görebiliyor musun?