//BÖLÜM 5~ŞART//

1.8K 131 86
                                    

//Yazar'dan//

Selin adamın dediklerine bir anlam verememişti. Bir anda arkasından sıkıca yapışan kollar zorla Selin'i içeri götürmüştü. Ömer önden Selin arkasından salona girdiler. Defne arkadaşını ağlayarak görünce hızla ayaklandı.

"Selin!!" Tam ona doğru gitmek için hamle yapmıştı ki Ömer aniden kollarından tutup oturtturdu defneyi.

"Otur, eğer arkadaşına bir zarar gelsin istemiyorsan." Defne dolu gözlerini Ömer'e çevirdi.

"Yalvarırım onun bizimle alakası yok. Rahat bırak Selin'i. Bırak gitsin." Ömer Defnenin arkadaşına olan sadık tutumuna hayran kalmıştı. İkidir bunu yapıyordu ve Ömer İplikçi kadının bu özelliğine hayran kalıyordu. Ömer arkasındaki adamına döndü.

"Onu bırak, otursun şu koltuğa." Ali olumlu anlamda kafa sallayıp Selin'i bıraktı ve koltuğa doğru itti. Kendisi de başında dikilip gözleriyle onu esir tutmaya devam etti.

"Bak defne, sen benimle odaya geleceksin. Bir saat. Sadece bir saat kalacağız orada. Sonra senin de arkadaşının da gitmesine izin vereceğim." Defne bu sözleriyle Ömer'e dikti gözlerini. Az önce dolu dolu bakan bal rengine çalan o gözler, şimdi boşalmaya başlamıştı. Yaşları ellerine damlarken Selin ayaklandı.

"Sen ne diyorsun lanet herif! Defneyi bırak-" Selin daha ağzını açacaktı ki Ömer'in emriyle Ali denen adam Selin'in ağzını kapattı. Kafasına dayanan silahla korkusu iki misline çıkmıştı. Defne adamın Selin'in kafasına silah dayadığını görünce çığlık attı.

"Tamam, tamam ne istersen yapacağım. Dokunma ona nolur." Selin kapalı ağzıyla bir şeyler demeye çalıştı ama anlaşılmadı. Ömer defneyi baştan aşağı süzdü.

"Yukarıya çık. Sağdan ikinci kapı. Beni bekle güzelim." dedi göz kırparak. Defne son kez Selin'e baktı. O da ağlayan gözlerle Defneye bakıyordu. Selin için kendisini feda etmişti defne. Bu inanılmaz bir fedakarlıktı. Çoğu insanın asla yapamayacağı bir fedakarlık.

Defne salondan ayrılınca Ömer Aliye baktı. "Aslanım, misafirimizi sen ağırla. Yalnızca sana güvenirim bu konuda beni utandırma."

"Sen nasıl istersen abi." Elini Selin'in ağzından çekince o aniden Ömer'in üstüne yürüdü.

"Ona dokunma!!!" Boğazları yırtılırcasına bağırmıştı. Ali yeniden tuttu onu. Ömer merdivenlerden çıkarken Selin yeniden bağırdı. "Kaldıramaz defne bunu, yalvarırım dokunma ona. Defne dayanamaz. Kıyar canına lütfen. Gitme oraya lanet herif." Selin yere çöktü ve ağlamaya devam etti. "Dayanamaz defne. Kaldıramaz bunu."

Ömer bu duyduklarını umursamadan odaya çıktı. Kapıyı açıp içeri girdiğinde, defne yatağın üstünde oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Kafasını kaldırıp Ömer'i görünce ayaklandı aniden. Elleriyle göz yaşlarını silmeye çalışsa da elbette görmüştü Ömer.

Yavaşça yaklaştı Defnenin yanına. Onu omuzlarından tutup yatağa oturttu. Sonra ellerini siyah gömleğinin düğmelerine götürdü. Açmaya başladığında defne korkuyla kaldırdı gözlerini. Tırnaklarını oturduğu yatağın nevresimine geçirirken karşısındaki adamın işini bitirmesini bekliyordu.

Ömer gömleği bıraktıktan sonra hiç beklemeden Defnenin üstüne gitti. Eğik olan başını çenesinden tutup kaldırdı ve yüzlerini birbirine kenetledi. Kusursuz bembeyaz yüzü artık daha yakındaydı. Onu yavaşça yatağa uzandırdı. Üstüne çıktığında vakit kaybetmeden yalnızca kendinin olan o dudakları öpmeye başladı. Defne sicim sicim göz yaşlarını akıtırken Ömer dudaklarından aldığı tadı unutmak istemiyordu. Mükemmel bir tattı ve yalnızca kendisinindi. Sadece onun.

Aşkın Kıyısında Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin