Aşkın Kıyısında

//BÖLÜM 22~KAN//

//Defne'den//

Şüphesiz hayatımın en mükemmel günlerini geçiriyordum onun yanında. Aşkım, kalbim, nefesim olan adamın kollarında huzur buluyordu ruhum.

"Ömer, bana olan aşkın bir gün biter mi?" Saçlarımda gezen eli bir anda durdu. Şuan ikimiz beraber üst kattaki koltuğa uzanmış yıldızları seyrediyorduk. Saçlarıma bıraktığı öpücüklerle gülümsedim.

"Şu gökteki yıldızlar sönene kadar seveceğim seni Defnem. Seni kendime kadın yaptım artık iki cihan bir araya gelse alamaz elimden." Verdiği bu cevap beni yine tam kalbimden vurmuştu. Bu adam aşkı öylesine güzel hissedip yaşıyordu ki, ona sahip olmak tarifi olmayan bir mutluluktu.

Bir saat kadar öylece durduk. O benim saçlarımla oynarken ben yalnızca boynuna doğru gömülüp kokusunu içime çekiyordum. Çok seviyorum be!

Başımı Ömer'in boynundan kaldırıp çenemi göğsüne yasladım ve yüzünü seyretmeye başladım. O da bu hareketimden sonra bakışlarını gökyüzünden çekip bana çevirmişti.

"Neden öyle bakıyorsun?" dedi tek kaşını kaldırarak. O an nasıl baktığımı ben bile merak ettim.

"Nasıl aşkım?" dediğimde gülümsedi ve doğruldu. Onun doğrulamasıyla bende kalktım ve oturdum. Ömer ise ellerini belime sarıp beni kendine çekti. Ardından kulağıma doğru yaklaşıp sessizce fısıldadı.

"Yiyecekmiş gibi." dediğinde gülümsedim. Kollarımı boynuna sarıp yanağımı sakallarına sürttüm.

"Belki de gerçekten öyle yapacağım." dediğimde şaşkınlıkla bana baktı.

"Yalnız bu cüretkarlık size fazla yakıştı defne hanım." Gözlerimi gözlerinden ayırmadan yavaşça kucağına oturdum. Tepki vermeden beni seyrediyordu. Yanaklarını avuçlayıp dudaklarımızı buluşturdum.

Dudaklarını kana kana içerken o da hemen karşılık vermişti. Üstelik beni belimden tutarak iyice kendine çekmişti. Gözlerimi kapattım ve inleyerek daha da derin öpmeye başladım onu. Ellerimi ensesine getirdim ve parmaklarımı orada gezdirdim. Başını çevirmesiyle ne olduğunu anlayamadan parmaklarımı tekrar aynı yere sürttüm. Kısa süreliğine dudaklarımdan ayrıldı.

"Yapma güzelim." Ne olduğunu yeni anlamıştım. Kahkaha atmaya başladım.

"Sen boynundan huylanıyor musun?" dediğimde olumlu anlamda kafa salladı. Onu kendime çekip yeniden öpmeye başladım. Saçlarına dokumaya başlarken Ömer ise belimden kalçalarıma indirmişti ellerini.

Koltuğun iki yanında duran bacaklarımı kullanarak ona iyice yaklaştım. Elleri beni kendimden geçirecek derecede hareket ediyordu. Ağzının içine tekrardan inledim.

Nefeslerimiz kesilmeye başladığında geriye doğru çekildim. Sıcak nefesi yüzümü yalarken gülümsedim. Parmağımı dudaklarında gezdirirken Ömer beni koltuğa doğru yatırıp üzerime uzandı.

Ellerimiz birbirine kenetlenirken başını boynuma doğru gömüp birkaç tatlı öpücük bıraktı oraya. Daha sonra aşağılara doğru indi. Üzerimde hala onun tişörtü vardı. Gülümsedi ve elini onun içine doğru kaydırmaya başladı. Tepki vermeden onu seyrediyordum. Alt dudağımı ısırdım ve gözlerimi kapattım.

Elleri bir süre karnımda dursada yukarıya doğru tırmanmasıyla tekrardan inledim. Göğüslerime geldiğinde kafasını boynuma doğru gömüp avuçladı onları.

"Mükemmel bir vücudun var defne. Beni baştan çıkarıyor. Kendime hakim olamıyorum artık." dediğinde gözlerimi açtım. Kararmış bakışlarıyla bana bakıyordu. Derin bir nefes aldım ve yüzüne baktım.